Polis Mafya'm +18

16.part

Saçları kızıla çalan kadına bakakaldım...

Sevgilim mi demişti o?... Yavaşça kafamı Jungkook'a çevirdim...
O da bana bakıyordu.

"Sonra konuşalım jin-hee" deyip merdivenlere yöneldi.

O ses tekrar durdurdu..

"Neden evlendin.... Neden beni bıraktın...." deyip ağlamaya başladı..

"Jin-hee git...3 yıl önceki ilişki biteli yıllar oldu... Sence de geç değil mi?...ayrıca evlendim... İzin verirsen düğün gecesi olduğu için karımla sevişeceğim..." deyince kulaklarım.. vücudum... tüm hissedebildiğim yerler karıncalanmıştı....

Jungkook merdivenleri çıkıp odasına getirip yatağa bıraktı. Gelinliği ayağımı gösterecek şekilde açıp şişen ayaklarıma baktım.

"Suya tutmalısın..."deyince kafamı sallayıp oturduğum yerden kalktım.

"Bu arada kıyafetlerin benim giyinme odama taşındı..." deyince tamam dermiş gibi kafamı salladım.

Üzerimdeki gelinlikten kurtulmak için kıyafet aradım. Şort takımı bulunca çıkartıp bir yere indirdim.

Elim gelinin fermuarına doğru gitti ama ulaşamadı.

Bir daha deneyince elimin ağrıdığını hissettim..

Daha sonra jungkook'dan başka kimse yardım edemeyeceğine göre ondan yardım isteyecektim.

"Jungkook"diye seslendim..

Bir kaç saniye sonra odaya girmiş yüzüme gülümseyerek bakıyordu.

"Fermuara elim yetişmedi.. açar mısın?" dedikten sonra eli sırtıma değince irkildim..

Daha sonra vücudumda hissettiğim soğukluk...

Jungkooka baktığımda üzerimi inceliyordu.

Üstümde jartiyer olduğunu unutmuş birisi olarak utanmıştım.

Ellerimi göğüslerimi kapatarak siper ettim.

"Jungkook çık odadan..."diyerek bağırdım.

Jungkook odadan çıkınca hemen üzerimi değişip banyoya girip ayağımı yıkamaya başladım.

Ayağımın şişen yerleri sızıyı bırakmış acıya geçmişti.

Ayağımı havluyla kurutup ayağa kalktım.

Saat gece 12.30 du. Ne çabuk zaman geçmişti....

Odaya girip Jungkook'a baktım. Yatağa girmiş sırtını dönmüş uyuyordu. Bende yorganı kaldırıp yanına en köşeye uzandım.

Yorganı üstüme örttükten sonra kollarımı birleştirerek üşüyen vücudumu ısıtmaya çalıştım.

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.Sonrası karanlık....

Ensemde hissettiğim nefesle ve karnımda hissettiğim baskıyla gözlerimi açtım.

Gözlerim karnıma doğru gitti. Jungkook iki kolunu da karnıma sarmıştı. Sanki bırakmak istemiyormuş gibi....

Ensemde hissettiğim nefes yoğunluğunu arttırırken yavaşça kıpırdandım..

Kıpırdanmamla beraber jungkook'da hareket etmiş bedenimle beraber kendini öbür tarafa çevirmişti.

Kolları artık karnımı ağrıtır derecede baskı yaparken ellerimi çıkartmaya çalışıp tırnaklarımı kollarına geçirdim.

Bir inleme sesi kulaklarıma dolarken kendimi yavaşça öbür tarafa çevirdim.