28.part

67 7 10
                                    


Jungkook'un ağzından:
Bugün hayatımın en kötü günüydü...

Hastane köşelerinde ilk defa sevdiğim kadını bu kadar çaresiz bekledim...

Koruyamamıştım onu...

Emniyet kemerini bağladığını fark edememiştim bile...

Bu nasıl sevmek!!!

En son hatırladığım şey sevdiğim kadının gözlerinin içine baktığımda ana yoldan üzerimize doğru gelen tırdı...

Farlarını açmış ışıkları Ha-rinin yüzüne yansımış sanki bu yüzü unutmayayım diye olabildiğince parlamıştı...

Yavaş adımlarla diz çöktüğüm yerden kalkıp yoğun bakımın önünde durdum...

İki saat... İki saattir uyanmasını bekliyordum...

Ha-rinin sargılı kafasına bakıp bakışlarımı gözlerine çevirdim...

Gözlerini sanki açmak istemiyormuş gibi sımsıkı yummuştu...

Kesinlikle rüyasında babasını görüyordu...

Yoksa uyanır beni böyle üzgün bırakmazdı...

Karşı tarafta oturan kişilere baktım...

Ha-rinin annesi ve dedesi de buradaydı...

Dedesi bastonunu duvara sabitlemiş kızının yanında oturuyor onu sakinleştirmeye çalışıyordu...

Dedesi suçu bende bulmuştu...

Haklıydı...

Ona sahip çıkamamıştım...

Doktorların Ha-rinin olduğu yoğun bakıma aceleyle girdiklerini görünce diz çöktüğüm yerden kalktım...

Yoğun bakım odasının otomatik kapısı kapanmış doktorların Ha-rinin başında kalbine basınç yaptıklarını gördüm..

Camın önüne geçtiğimde  defibrilatörü göğsüne koyduğunu gördüm...

Art arda yapılan defibrilatör işe yaramamış doktor hızla bir köşeye atıp kalp masajı yapmaya başlamıştı...

Duyduğum sesler uğultuya dönüşürken tek odağım Ha-rin olmuştu....

Geri dönmüyordu... Belki de ölmek istemiştir... Ama onun beni sevdiğini biliyordum beni bırakmak istemezdi....

Burada bir ailesi vardı... Onları bırakmak son isteği bile değildi...

Tanıyorum onu gelecek... Uyanacak...
Kalbi benim için ailesi için doğacak çocukları için atacak...

Doktorun son kalp masajını yapması ve durması gözlerimi durdurdu...

Kendimi durduramadan içeriye attım...

Ha-rinin başında duran doktoru itikleyip kendim kalp masajı yapmaya başlamıştım...

Kalp masajı yaparken ağzımdan dökülen kelimeler bana uğultu gibi geliyordu...

Kendimi Ha-rinin cihazdan çıkacak olan kalbinin sesine odaklamıştım...

"Uyan güzelim... Nolur gitme... Nolur..."

Ellerimi göğsüne daha sert bastırdıktan sonra kulağıma dolan ses gözyaşlarımın kendiliğinden akmasına sebep oldu...

Cihaz eskisi gibi ses çıkarmaya devam etmişti...

Ha-rin geri gelmişti... Biliyordum...

Kollarımı Ha-rinin boynuna dolayıp sarıldım...

"Teşekkür ederim sevgilim... Beni yalnız bırakmadın... Beni sensiz bırakmadın... Seni çok seviyorum..." deyip elini öptüm...

Polis Mafya'm +18Where stories live. Discover now