37.part

46 6 2
                                    

Bölüme geçmeden önce votelemeyi unutmayın!

Bunu unutmayın ki attığınız voteler ve hikayemle ilgili yorumlarınız beni hikaye yazmaya teşvik ediyor.

Seviliyorsunuz❤️✨

Hatry'nin ağzından devam:
Üzerimde duran adamı bir hışımla itikleyip yere düşmesini sağladım.

"Sapık mısın sen!?"diyerek bağırdım.

Onun ise verdiği cevap beni sinirlendirmeye yetmişti.

"Sapık değilim ama sessiz olursanız sevinirim. Üst katta bay ve bayan jeon uyuyorlar."deyince omzundan iteleyip "çalışan isen yerini bileceksin! Benimle muhatap olma! Muhatabın ben değilim!"deyip odadan çıkıp mutfağa girdim.

Odadan çıkarken de mırıldandığı şeyi duydum.

"Güzel olduğu kadar da kurnaz da.."demişti.

Cevap vermeyip su içip sinirle bardağı tezgâha indirip mutfaktan çıktım.

Umarım odada değildir.

Odada olmadığını görünce koltuğa oturup telefonumu açıp ilgilenmeye başladım.

Aradan geçen 10 dakikanın ardından önümde bir hareketlenme hissedince başımı kaldırıp önüme baktım.

"Üstünüzü giyinmeniz için kazak alıp getirdim. Acıkmış olmalısınız. Bu yüzden yemek sipariş verdim."

"Çattık ya! Senden kazak ve yemek isteyen oldu mu!?"diye sorunca elindeki kazağı gözüme sokar gibi önümde tuttu.

"İstemiyorum neden anlamıyorsun!"deyip yüzüne yüzümü buruşturarak baktım.

"Bana Jungkook'un arabasının anahtarını getir."deyince cevap gecikmedi.

"Getiremem. Bay jeon izin vermez."
"Getirsene ya ikiletme lafımı!"sesim sonlara doğru yüksek çıkmıştı.

Merdivenden taraf ses duyunca kafamı sese doğru çevirdim.

"Sen misafirlerimize böyle mi davranıyorsun! Arabanın anahtarını hatrye ver ve işine dön!"deyince çatılmış kaşım düz halini alınca karşımdaki adama baktım.

Cebinden anahtarı çıkartıp elime nazikçe verdikten sonra yanımdan ayrılıp evden çıktı.

Bana uzatıp da koltuğa indirdiği kazağa göz ucuyla bakıp inceledim.

Elime alıp giyindikten sonra çantamı alıp arkamı dönüp az önce beni savunmuş olan ve bunu hak etmiş olan Jungkook'a el sallayıp gülümsedim.

Gülüşüme karşılık verince önüme dönüp evden çıkıp arabaya bindim.

Anlaşıldı... Bugün Ha-rinle zaman geçiremeyecektim.
Kendi başıma takılmak en iyi bir aktiviteydi.

Eve uğrayıp üzerimdeki giysileri çıkartıp elbiseyi giyinip makyaj yaptıktan sonra saçımı salık bırakıp evden çıkıp kapıyı kilitledim.

Her zaman gittiğim bara geldiğimde arabanın anahtarını çantama koyup içeriye girdim.

Alıştığım koku burnumu doldurduğunda gülümseyip boş bir koltuğa oturup barmene "her zamankinden"deyip ellerimi birbirine birleştirip bekledim.

İki dakika sonra önüme büyük bardakta soju geldiğinde hiç düşünmeden ağzıma dayayıp içmeye başladım.

Birinciyi bitirip ikinciyi içtikten sonra başım dönmeye başladı.

Üçüncüyü de barmenden isteyip içtikten sonra "hesabıma yaz!" dedikten sonra başım dönerek yerimden kalktım.

İlerledikten sonra bir bedene tosladım.

Kafamı kaldırıp tanıdık yüze baktığımda gülümsedim.

"Ne işin var senin burda bakalım. Mesain bitti mi!?"deyip ellerimi omzuna koyup dans etmeye başladım.

"Hayır bitmedi. Bay jeon sizinle ilgilenmemi istedi. O yüzden buradan çıkıyoruz."deyince yüzümü buruşturup dans etmeye devam ettim.

Karşımdaki adamın hareketsiz şekilde durduğunu görünce ona sırtımı dönüp vücudumu vücuduna sürtmeye başladım.

Kalçamı erkekliğine bastırmaya başlayınca belimden tutup beni kendisine çevirdikten sonra omzuna aldı.

"İndir beni!"deyip omzuna vurmaya başladım.

"Sizi eve götürdükten sonra indirebilirim."dedikten sonra hiç durmadan elimle kalçasına vurmaya başladım.

"Rahat dur"deyip beni arabanın üzerine indirip üzerime eğildi.

"Rahat durmazsam ne yaparsın?"deyip gözlerine baktım.

"Sizi burada bırakıp giderim!"deyince ağzımdan "hah"nidası kaçtı.

"Bırak buralar benim! Benim sokağım!benim barım! Bana yabancı değil buralar!"dedikten sonra rahat durmayıp kravatından tutup kendime çektim.

Dudağım ile dudağı arasında milim mesafe varken kapıyı açıp beni koltuğa oturttuktan sonra şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı.

"Evin nerede!?"diye sorunca telefonumu açıp ona verdim.

Telefonumda birşeylere baktıktan sonra önüne dönüp yola odaklandı.

Sarhoş olduğumdan dolayı içim kıpır kıpırdı.

Ellerimi adamın bacaklarına koyup masaj yapmaya başladım.

Bana göz ucuyla baktığında birşeyler mırıldandığını duydum.

Ellerimi erkekliğine götürünce bir anda gaza basıp arabayı köşede durdurdu.

"Ne yapıyorsun sen!?"deyince yüzümü ağlıyormuş gibi yapıp kollarımı birbirine birleştirdim.

"Tamam bağırma eve götür beni!"deyip dudağımı büzdüm.

Arabayı çalıştırdıktan sonra yüzüne bile dönüp bakmadım.

Gözlerim ağır ağır kapandığında vücudumda dolanan elleri hissettim.

"Ne yapıyorsun?"dedim cevap bekler gibi.

"Evinin anahtarını arıyorum. Bu villada nasıl tek başına yaşıyorsun!?"diye sorduğunda yüzüne afallarmış gibi baktım.

"Benim ailem yok! Bu villada bana onlardan kalan tek şey!"dedikten sonra havalandığımı hissettim.

Rahat bir yere uzatıldığımda gözlerimi açıp üzerimi örtmeye çalışan adama baktım.

Üzerimi örtmeden önce kalkıp üstüne sarılıp ikimizin yatağa düşmesini sağladım.

Kucağında oturur pozisyona gelip üzerine eğildim.

Açılan göğsüme bakmamak için çaba harcıyorken elbisemin eteklerini bir çırpıda yukarıya kaldırıp üstten de çıkartmaya çalıştım.

"Ne-ne yapıyorsun!?"diye bir ses duydum..Cevap verme gereksiniminde bulunmayıp elbisemi tamamen üzerimden çıkartıp ellerini tutup göğsümün üzerine koydum.

"Bu gece beni hatırlamayacağım şekilde inletirsen... Seni paralara boğarım..."

Bu bölümde böyle oldu😂

Hatryde hiç az değilmiş he

Neyse bu ikiliyi nasıl buldunuz?

Sizce adam bu teklifi kabul edecek mi?

Diğer bölümde neler olacak tahminleri alayım?

Polis Mafya'm +18Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang