İsimsiz Kişi

3.5K 176 66
                                    

Lee Felix.
Ben, sıradan ve sıkıcı Lee Felix .
...
Çalan lanet alarmı kapatıp yatakta kıvranmaya başladım, bazen kendi kendime acaba bu kadar boktan sabahları bir tek ben mi yaşıyorum diye soruyorum da... hayır benim gibi milyonlarca öğrenci yaşıyordur.
Yataktan çıkıp aynanın karşısına geçtim ve gözlerime baktım altları mor halkalar ve içi kırmızı damarlarla süslenmişti resmen tabi bundan şikayetçi değilim ama uykusuzluktan kesinlikle. Dün gece yazmam gereken kompozisyondan dolayı uyumamıstım toplam yaklaşık 3 saat falan tek uyumuşumdur.
...

Dairemden çıkıp asansöre bindim ve kata bastım "0" kapı kapandı ve beklemeye başladım. Birden bire duran asansörle irkildim kata baktım "3" aa hadi ama cidden mi insanlarla aynı asansörde bulunmak iğrenç üstelik burada kimse beni tanimazken. İçeri giren uzun boylu iri adamı süzdüm yaklaşık 27 yaşlarında gibiydi. Ama tipi iyidi. Bana bakıp konuştu "Yeni misiniz ?" Başımı evet anlamında salladım , 3 ayın neresi yeniyse artık. Adam bana onunla konuşmamı istermiş gibi bakıyordu ne yani niye konusuyim ki. Hiç niyetim yoktu. "Adınız nedir ?" Bu ne şimdi neden bu kadar kibar ve kraliyet soylu biri gibi konuşuyordu?
"Felix, sizinki NEDİR?" Adam kıkırdayarak beni süzdü ve konuştu "Maalesef söyleyemem" ne şu anda üzerine atlayıp dövesim vardı onu ama gec kalmak istemedim bu yuzden
"Üzgünüm  sohbeti uzatmak isterdim ama derse yetişmem gerekiyor iyi günler" kendimi hemen kapıdan dışarı attım ve arkama bakmadan yürümeye başladım "Hangi Üniversite?" Aaaaagh "Maalesef söyleyemem" arkamdan kahkaha attı ve "Pekala Lee Felix görüşmek üzere"
dedi. Bu herifte beni cidden ürkuten ve rahatsız eden bir şeyler vardı, yani
ajan degilsen neden adını soylemeyesin ajanlar bile takma ad kullanır yani. Onu kafama takmıştım ve adını ögrenecektim yapmam gereken tek sey onu tanıyan birini bulmak ve adını soyledigini duymak.

...

Ders bitmişti ve eve doğru yürüyordum sokak loş bir ışıkla aydınlanıyordu ilerlemeye devam ettim ve bu sabah gördüğüm adamı gördüm eminim oydu biriyle konusuyordu telefonda. Biraz eğlenceden zarar gelmezdi herhalde. İlerlemeye başladı, bende onu takip ediyordum.  Bir ara sokağa girdi ve onu kaybettim birden bire, etrafıma bakındım ve duyduğum çığlığa doğru koştum başka bir sokaktı ama burada pek de insan yaşıyormuş gibi görünmüyordu inleme seslerine doğru ilerledim. Ve bir çöp konteyner ının arkasına geçtim . 3 kişi vardı orada ve onlardan biri bu sabah gördüğüm adamdı digeri uzun ,yapılı ve zarif vücuda sahipti diğeriyse sabahki adamın eliyle boğuluyordu onu öldürüyordu lanet olsun ben neyin ortasına düşmüştüm. Zarif takım elbiseli adam eldiven takıp cebinden bir gül çıkardı diğer adam da kurban'ın agzini açtı adamın çıglıkları korkumu daha da arttırıyordu telefonumu çıkarıp videoya almaya başladım. Zarif adam ıslık çalmaya başladı ve gülü adamın agzına doğru götürdü adamın agzına soktu birden bire adam çığlık atıyor ve agliyordu "L-lütfen yapma Hyu-" adamın sözünü kesen şey gülün boğazsına saplanması oldu. Videoyu bitirdim ve korkudan titreyen ellerime ve bacaklarıma baktım. "Temizle bunu" dedi zarif adam ve diğeri başıyla onayladı. Zarif adam çöpe doğru gelmeye başladı kalp atışlarım 10 kat daha hızlanmıştı
"Orada olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?"

HELL OR HEAVEN | HYUNLİXWhere stories live. Discover now