HELL OR HEAVEN | HYUNLİX

black,white and blood

Daha önce hiç hak ettiğinizi düşündüğünüz kötü bir şey oldu mu?

Benim oldu, ölmeyi hak ediyorum ve buna o kadar yakınım ki acı çekerken kahkaha atmaya hazırım.

Artık bebek gibi ağlamayacağım bu beni güçsüz ve zayıf gösteriyor zaten bu yüzden benden hep nefret etmediler mi.

Hep zayıftım ,aptaldim asla karşı koymazdım her dediklerini anında yapardım. Kendi istediğimi yapmaya karar verip karşı çıktığımda nefret ettiler. Sanki onların öz çocukları değilmişim gibi.

Flashback

"Uyanmışsın"

Karşımda duran Hyunjin degildi.

...

Bana bakan Minho'ya kaşlarımı çatarak baktım ve yerimden dogrulmaya çalıştım ama beni
bağlı ellerim durdurdu.

Minho bana sırıtarak konuştu

"Ne yapalım sana lix...hmm?

"Ne- ne saçmalıyorsun aç şunları!"

"Hah!"
Kahkaha atarak yanında duran metal sehpa tarzı tezgahtan bıçak aldı ve bana yaklaştı.

"Hak ettiğini biliyoruz Lix, sadece bir kaç çizik atacağım ve sonra oyuna geçeceğiz , tabi çizik sayısı ve boyutu senin davranışlarına bağlı."

"Hadi ama ciddi misin sen! Beni doğrarken ne yapmamı bekliyorsun?!"

"Göreceksin. Han Buraya gel bebeğim"

İçeri Han girdi ve bana acıyarak baktı. Ama bu küçümseme değildi, tamamen üzgün.

Minho Han'ın belini kavradı ve kendine çekti.

"Kolunu uzat, üzgünüm bebeğim canını yakacak ."

Han sadece gülümsedi ama gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Bunu neden ona yapıyordu ki, Minho Han'ı seviyordu , bunu yapamazdı üstelik Han istemezken.

Kolunu uzattı ve gömleği sıyırdı o sırada yara izlerini görebildim.
Ne olmuştu, umarım bunları yapan o degildi. Eğer Han'ı zorluyorsa..

Bıçağı onun derisinde gezdirdi ve belini daha da sıktı.

"Y-yapma Minho"

"Sana sormadım Lix ,boyutları arttırmak istemezsin?"

Sustum ve izlemeye başladım. Bıçakla yaralar açıyordu ve Jisung hiç bir tepki vermemek için elinden geleni yapıyordu. Neden yapıyorsun bunu Minho. Han acıyı unutmak için diğer yumruğunu sıkıyordu.
Minho bıçağı alıp üzerindeki kanları emdi ve o sırada Han'ın yüzünü incelemeye başladı . Bir şeyler arıyordu.

"Bir daha bana bunu yaptırtma."
Diye fısıldadı Minho Han a.

"Özür dilerim "
Ne Han neden özür diliyordu ki!

"Ben de. Seni seviyorum,biliyorsun değil mi?"

"Bende"

"Git hadi pansuman yaptır "
Han'ın dudağından öpüp onu serbest bıraktı, zar zor yürüyordu kendini bırakmak istiyordu bu hissi cok iyi biliyordum.

"Gördün, simdi sıra sende"

"Neden yaptın bunu?"

"Hak etmişti ve bana karşı çıkmadı çünkü o da biliyordu hak ettiğini.
Merak etme hep ben cezalandirmiyorum."

Bıçakla üzerime çıktı ve gömleğimin düğmelerini tek çekişte söktü. Göğüsüme dokundu ve bıçağı orada gezdirdi . Tüylerim diken diken olmuştu. Orayı kesecekti. Siktir.