Soft~Hard

1.4K 110 32
                                    

______________________________________

Hyunjin sayesinde yuruyemiyordum
ve her attığım adımda daha çok acıyordu.

Yine de bi anlığına iyi biri gibi olmuştu. Beni becerdikten sonra ortadan kayboldu ve 2 gündür yoktu bende evde tek başıma hayatta kalmaya çalışıyordum kaçmak için iyi bir fırsat olabilirdi , yürüyebilseydim,
zaten bu yüzden yapmıştı!? Gidecegi belliydi beni de garantiye almak için
....

|3.Kişi anlatımı|

Genç, önünde ölü bir şekilde kırmızı kurdeleyle bağlanmış saçlarına sim dökülmüş ağızlarında gül duran en iyi
adamlarının cesetleriyle sinir krizleri geçirdi. Kessinlikle Hwang Hyunjin'i öldürecekti. Bunu zaten ondan başkası yapmazdı daha doğrusu yapamazdı deneyecek olan herkes bilirdi Hyunjin'in taklitcilerden ne kadar nefret ettiğini.

Adamlarına emirler verirken Hyunjin'in olası zayıf noktalarını düşünüyordu var mıydı ki?

"Bugün Hwang piçini bu odada karşımda canlı istiyorum!"

"Evet, efendim "

Adamlar hazırlanırken o hâlâ düşünüyordu, onu neresinden vurabilirdi nasıl kendine gelmesini saglayabilirdi.

Stres atmata ihtiyacı vardı. Yanına bir kaç fahişe çağırdı. İşi bittiginde de dediği şu oldu. "Yeri kadar iyi değildi"
Evet kendisi için çalışan ve öldüğünden haberi olmayan kadına aşıktı onu arzuluyordu diğer kadınlarla yaptığı her şeyde onu düşünüyordu.

_

"Minho, Han'a Felix'i buraya getirmesini söyle orada güvende değil"

"Senden emir almıyorum Hyun hem o çocuk ne ara bu kadar değerli oldu senin için?"

"Ölmesi için çok erken ve yeni adam'a hayır demem."

"Haa anladım, onu köpeğin yapacaksın"

"Bakacağız"

"Peki"

Hyunjin'in ortaklarından ve en yakın arkadaşlarından biri olan Minho odadan çıkıp sevgilisinin yanına gitti.

Küçügünün belinden tutup kendine çekti ve gözlerini kapatıp dudaklarına kendikilerini bastırdı.

"Bebeğim , Felix'i sana atacağım konumdan alman gerekiyor"

Küçük olan ofladı ve gitmek istemediğini belli etti.
Ama büyüğünün ona attığı tek bakışla yutkunup konuştu.

"Nasıl isterseniz, efendi LEE MİNHO"

Vurgulayıp kendini güçlü kolların arasından kurtarmıştı ve ilerlemeye başlamıştı ama Minho'nun onu öyle kolay salmayacağını biliyordu.

Tutulup çevirilmesiyle Minho'ya baktı ve ona pis bakışlarını attı. Büyük olan küçügünün narin yüzünü eli arasına aldı ve parmaklarını yanaklarında bastırdı. Yüzünü buruşturdu ve konuştu..

"Ben gidiyim"

"Ne yapman gerektiğini biliyorsun bebeğim"

"A-ama şu an olmaz"

"Han, senin yerine başkasını da gönderebilirim "

"Neden yapmadın o halde"

"Hyunjin seni istedi çünkü bana güveniyor ve ben de sana"

"Tamam ama şu an cidden yapamam Minho"

"Peki, şanslısınız bu sabah, ama gece o kadar olmayacak maalesef Han Jisung"

HELL OR HEAVEN | HYUNLİXWhere stories live. Discover now