J-4

975 63 15
                                    

Dudaklarına doğru eğilmemle birlikte sırtı koltuğa yaslanırken öpüşlerime karşılık veriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dudaklarına doğru eğilmemle birlikte sırtı koltuğa yaslanırken öpüşlerime karşılık veriyordu. Onca kişiye değmişti dudaklarım ama onun karşısında acemiye dönüyordum. Kollarım boşluğa düşünce boynunu buldu. Kollarımı boynunda kavuştururken bedenimi kucağına bıraktım. Bacaklarım belinin iki yanında yerini bulurken elleri belimi sımsıkı sarmıştı. Bedenimi kasıklarına doğru çekerken kucağında sürtünmemle ağzına doğru boğukça inledim. Göğüslerimiz birbirine çarpıyordu, sanki tek bedende iki ruh gibiydik. Belimdeki eli tenimi okşarken titrememek imkansızdı. Her bir dokunuşu titremeyi bırak ölüm sebebim olacaktı.

Belimdeki elleri çekilip tişörtümün uçlarına gitti. Açmak için yukarı kaldırdığında bende kollarımı kaldırdım. Üstümdekini çıkarır çıkarmaz gözleriyle her bir tarafımı süzdü. Hoşuma gitse de belli etmedim. Dudaklarına tekrar kavuşmak için kollarımı boynuna dolarken beklemediğim bir şekilde kucağında havalandım. Bir eli kalçamın altında diğeri de belimdeki yerini koruyordu.

Odalardan birine girip bedenimi yatağa bıraktı. Üstüme eğilip gömleğinin düğmelerini çözerken içkiyle karışık kokusu burnuma doldu. Öyle güzeldi ki, kokusu kokuma karışsın istedim. Gömleğinden kurtulunca üstüme tamamen eğilip dudaklarını boynumda gezdirmeye başlamıştı. Her bir yanımdan öpüyordu.

Köprücük kemiklerimin üstüne dudakları aşağılara doğru kaymaya devam etti. En sonunda göğüs ucumu bulup diliyle kıstırırken istemsizce belimi kaldırdım. Hareketleri beni daha da sabırsız yapıyordu. Belimin gerilip hafifçe yataktan ayrımasıyla alt taraflarımızın birbirine sürtünmesine neden olmuştum. Elleri bedenimde nerelere gideceğini o kadar iyi biliyordu ki, pantolonumun zincirine gidip önünde tamamen çıplak kalana dek soymuştu üstümdekileri. Bacaklarımı birbirine sürtüp bacak aramdaki şişliği kapatmaya çalışırken ismini dudaklarımda sayıklamaktan başka bir şey yapamıyordum.

"Taehyung, T-Taehyung." Boynundaki kollarımı daha da sıkılaştırıp ensesindeki saçları çekiştiriyordum.

Ağzından 'Şşh' gibi bir mırıltı çıktı. "Buradayım bebeğim." Parmakları karnımda ve belimde dolaşırken aklımı toplayabilmem imkansızdı. Her bir dokunuşu onun olmak istememe sebep oluyordu, ona ait olmak.

"Jeon bunu gerçekten benim gibisiyle yapmak istiyor musun?" Parmakları kasıklarımda dolanıp orayı okşarken bacak aramdaki şişlik artık canımı acıtmaya başlamıştı. "Ah, Tae-sshi mmm. Biraz daha konuşursak kendi kendime seni izlerken boşalabilirim, yardımcı ol bana."

Sanki duymak istediği buymuş gibi elleriyle kapadığım bacaklarımı açıp başını oraya gömdü. Dili her bir hücremde gezinirken titriyordum. Üstümde bu kadar büyük bir etki yaratması o kadar garip geliyordu ki. Elleri bacaklarımda dolanmaya devam ederken belimde durmasını istedim o an. Bana sarılması, göğüslerimizin birbirine çarpması hoşuma gidiyordu. "Taehyung, bana sarıl." Başını bacak aramdan kaldırıp bakışları yüzümü buldu. "Taehyung, bana sarılmanı istiyorum. Kollarının arasında sebebini bilmeden huzurlu hissediyorum. "

Higanbana. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin