Hayal sadece hayllerdedir gerçek olmaz

334 29 23
                                    

Jimin sabah erken kalkıp kahvaltı. Hazırlamıştı. Uykucu olan kardeşleri uyandırmaya giderken avazı çıktıgı kadar bağırmıştı.
"UYANIN!! AKŞAM OLDU!?!"
J hope Odasından giyinmiş bir şekilde çıkmıştı.
"Ne diye akşamın köründe bağırıyorsun? "
Jin gecelikleriyele odadan çıkmış açılmak istemeyen gözlerini zorla'da olsa açmıştı.
" Salklar sabah oldu!!! Akşam ne alaka hem biz akşam mı gidiyoruz okula!!!"
J hope ve jimin gülerek içeri geçip masaya oturmuşlardı.
J hope "Bu sene çok güzel olucak. Okulumuz çok büyük. Ve aynı sınftayızz. Bu harika değil mi?"
Jimin ağzındaki lokmayı yutup
" Sadece şu detaya taıldım. Aynı sınıf. Ya Jin senden bir yaş büyük. Aynı dınıftasınız ama.???"
J hope gözlerini devirdi.
" Sen benden iki yaş küçüksün ama benle aynı sınıftasın?!!"

Jimin kiraz ederek" ben çalışkan olduğum için."
J hope onu taklit ederek
" Ben çalışkan olduğum için jinle aynı sınıtayım."
Jin bir anda içeri girmiş ve ikilinin konusmasını bölerken masaya oturmuştu.
" Siz bana salı mı diyoraunuz?"
J hope" aynen hyung"

Üçlü kahvaltısını yapıp evden cıkmıs yürüyerek yeni okula gidiyorlardı.
Jin" Bugün sakalaştık ama sadece bazı derslerimiz aynı."
J hope" sadece uç dersimiz."
Jimin onları mutlu etmek için
" Bir şey olmaz canınızı sıkmayın ben sizin sınıfı basarım."
Jin etrafa bakıp güldü.
" Yeni bir hayat dalga geçenler olmıyacak. Burda ki kimse bizi tanımıyor."
Herşeyden habersiz okula gidiyorlardı.
Onları bekleyen okulun zorbalarından haberleri yoktu.
Onlar mutlu olacağını sanan yola girmişlerdi.
Ama girdikleri yol doğru değil di...
...

Jin üzgün bir ses tonuyla.
"Jimin keşke sende bizim'le aynı sınıf ta olsaydın."
Jimin" Hey sorun yok derse geç kalıcaksınız!
Ben tenefüste geleceğim."
J hope" Hadi huyng !!"
J hope abisini kolundan tutup çekistirmeye başlamıştı.
Sınıfa girdiklerinde boş olan iki koltuğa oturmuşlardı.
Sınıf boştu. Hangi geç kalıcaklardı. Saate baktıkarında dersin tam zamanıydı. Hatta geçiyordu bile niye kimse sınıfta değildi.
" Huyng yanlış mı geldik?"
Jin tam azını açacagı an içeri uzun boylu kaslı bir girdi ardına yüz'ü kediyi andıran biri girdi. Her yeri kas yıgını olan ve dövmeli olan biri daha. Simsiyah giyinmiş lerdi.
J hope" Abi bunlar okul mafyası?"
Jin kardeşini dürtükledi.
İçeriye ilk giren kişi konuşmaya başladı.
"Sonunda beklediğimiz ikili geldi."
Sinsi gülüş koydu ortaya. Jin bu gülüsün altında bir pisliklik olduğunu anlamıştı.
Ama bir şey söylememişti. Birine benzerliklerini düşündü.
Kedi ye benzeyen
" Sizi beklemek çok yorucuydu. Vakit geçmek bilmiyordu. Ama en sonunda burdasınız."
Kaslı olan konuştu bu seferde.
" Bu sene eğlenceli olucaga benziyor."
Jin daha fazla dayanamayarak.
"Ne demeye çalışıyosunuz?"
Jin bir an önce gitmek istiyordu.
J hope'yi kolundan tutu ve dışarı gitmek için haraket etti. Kediye benzeyen kişi.
"Nereye gidiyorsunuz? Daha tanışmadık!?"
Doğrusu biz sizi çok yakından biliyoruz ama siz bizi bilmiyorsunuz. Ben suga"
Komik bir şekilde konuşması j hope'nin sinirini bozmuştu.
Kaslı olan arkadaşına katılarak.
" Ben de jungkook."
" Ben namjoon. Sizin kendinizi tanıtmanıza geri yok.
Biz sizi tsnıyorun Jin."
Çok ciddi bir şekilde söylemesi Jin'in korkamasını saglamıstı. Daha fazla burda durmak istemiyordu.
Tekrar harekete geçegi zaman suga.
" Annenize mi şikayet edicektiniz?"
Jungkook alaylı bir sesle.
" Olmayan."
Namjoon" Aaa. Onların anneleri yok ama iki tane babaları var. Değil mi?"
...
Ne diyecektiler. Nerden ögrenmisleşlerdi. Kim söylemişti? İtiraz mı etseler ama her şeyi zaten biliyordular. Herşey yeniden başlıyordu dalga geçmek...
Hayat ları yine mahvolmustu. Onlar mutlu olmak için gelmişti. İstedikleri kadar kaçsınlar bu uğursuzluk onların peşini bırakmayacaktı. Onlar'a mutlu olmak yasaktı. Onlar doğdu an yazılımıştı Bu kadarlerine insan kaderinden kaçabilirmiydi.?? Onlar bir umut kaçmaya calıştı ama olmadı...
Namjoon " Hemen de gözleri doldu.... Yazık onlarda istmezdi. Herhalde.."
Gülmeye başladılar. Sesleri boğuk geliyordu jin'e kulagında tekrar ediyordu. ne diyeceğini bilmiyordu. Kendinden habersiz akan göz yaşları onun susmasını söylüyordu eğer konuşursa... Daha fazla aglıyacaktı. Bunu tanımadıgı insanların önünde yapmayacaktı.
Bunu burda yapamazdı güçsüz gözükmek istenmiyordu.
Ağlamak istemiyordu. Ama göz yaşları inatla dökülüyordu.
Suga Jin'in eğilmiş başını kaldırarak j hope doğru döndürdü. J hope çok fazla aglıyordu. Kardeşini bu halde görmek onu daha kötü yapıyordu.
Neden güçlü değil di ki?
" Kardeşinin sana ihtiyacı var."
Jungkook "Aglamayı keste ona yardım et."
J hope abisine baktı. Neden tekrar bu anları yaşıyordu.
Onlar hiç mutlu olmayacaktı.
Namjoon göz yaşları döken gözler'e inat daha da ileri gidiyordu.
"Ona yardım edemez ki şimdi doğmadan önce engeleyecekti. Onlar bir doğdu herşey için çok geç artık hiç bir şeyi düzektemezler."
J hope sesli bir şekilde ağlamaya baslamıstı Dizlerinin üstüne çökmüştü.. Jin daha fazla dayanamamıştı.
"Defolun gidin sizi piçler!!."
Sesi hiçte iyi çıkmamıştı çok kısıktı. İstediği gibi sert çıkmamıştı.
Nmajoon geriye doğru adım atarak.
"Çok korktum. Gidelim."
İnneliyici bir şekilde gülmüs ve kapıdan çıkmışlardı.
Ağlayan iki kişi bırakmıslardı.
Jin ve J hope kalkıp gitmek yerine oturmuş aglıyordu. Sesleri tüm sınıfa dağılmıştı. Onlarda böyle oldu istemezdi ki... Ama yapabilecekleri hiç bir şey yoktu.
İkiside hiç doğmamış olmayı diledi. Bu acıları çekmek zorundalarmıydı. Onarında normal insanlar gibi hayatları olmayı dilediler. Hayal ettiler. Ama sadece hayal. Hayaller insanları yakar kavurur. Bunu mutluluk sanarlar. Hayal kurarken çok mutlu olurlar. Yıkılacagını bilmeden hayal kurarlar. Hayaller gerçeklesmez.
En azından j hope ve Jin. Onlar hayal kurmuştu. Buraya gelip yeni bir hayata başlamak için hayal kurmuştu.
Haylerle yaşayanı gerçekler üzermiş. Onlar yine bir dilek diledi.Hayal kurmamayı. Dilediler. Gerçek olmayacağını bildikleri halde. Hayal sadece hayllerdedir gerçek olmaz.

Kötü oldu biliyorum. Elim den gelen her şeyi yaptım.
Yazım yalışlarım için üzgünüm.

Geç kalan aşk "JİKOOK NAMJİN, SOPE"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin