Tiksindi.

79 13 10
                                    

Suga nın bize dediği şey ile sınıflarımıza doğru gitmeye başladık.
Sınıfa girdiğim de kimse yoktu. Dersimiz bedendi.
En köşede kitap okuyordu. Kim kitap okumak isterki dışarda top oynamak varken?
Tabi ki ergen Jin.
Ama çok hoş bir sekilde okuyordu. Baya bir masum şu an hemde çok Dudakları çok dolgundu. Yüz hatlarıda iyiydi.
Hızlı hızlı yürüdüm. Ama bana hoç bakmadı bile.
Yanına gidip sıkıldım. Yine bakmadı.
Kitabını aldım. Kitabını aldogım an klakmıs ve kitabı elimden aldıgı gibi beni hiç anlmadıgım bir g7çke itirmişti. Dengemi kuramamıştım. Ve masaya düştüm. Ordan da yere.
Kitabın içine ayraç koyup sırya doğru döndü.
"Özür dilerim ama hiç sevmiyorum. Kitabımın elimden alınmasını."
Bana döndü.

Şaşırdı.

Beni beklemiyordu.

Tiksindi.

Korktu.

.Aynen tam olarak bunlar oldu. Ama ben burdan bir Kalkım ona yapacağımı bilmiyorum.
Elini uzattı evet. Doğru elini uzattı kalmam için bana elini uzattı.Gözlerimi kırkpıp tekrar baktım.
Tam elini çekeceği an elini tutum. Ama vücudum. Resmen titredi ya. Bundan daha fazla ugraşmadan elini tuttum kalmak için ama geri yere yapıştım. Üstümde ki agırlıgı ittim yanıma.
"Ahh"
Oturur pozisyona gelip ona baktım. Bir bebek gibi çömülmüş yatıyordu. Elini tutuyordu. Eline bir şey olmuştu.
Elini tutum. Vermek istemedi. Bende çekmiştim. O da oturur pozisyona geldi. Bileği kızarmıştı. Aman bundan ne olucak.
Diyeip geri elini bıraktım. Ama eli masaya carptı.
"Ahh. Naptın ya!"
Tekrar eline baktım.ne kadar çıt kırldım dı?
"Abalrtama. Defol git burdan üstümü degiştirecegim."
"Soyunma odası var?!!"
Hangi hakla benle böyle konuşur. Aya kalkıp üstüne doğru yürümeye başladım. O ise geri geri gidiyordu. Kafasını da sıranın köşesine vurmuştu.
"Ahh."
Yara olmayan eliyle kafasını tutumuştu. Aya kalktı. Gidip masasına oturup kafasını koydu.
Ona çıkmasını söylemiştim.
"Gitt burdan dedim sana,!!!!"
"Bakmam sana merak etme!"
Hala dik dik konuşuyordu.
Boşta kalan elini ttup onu çektim.
O ise çok sert bir şekilde bağırmıştı.
"Ahhhggggggggghhh"
Ama hak etti.

" Sana git demiştim. Sen hak ettin bunu."

Onu cekiştirp kapıya doğru götürmye çalıştım.
"E elim i bırak"
Ona baktıgımda masaya vurduğu elini tutugumi anladımve direk bıraktım. O ise elini tumuştu. Morarmıştı. Ve gözünden yaş geliyordu. Ama benim yüzümden değildir umarım.
Birden sınıfın kapısı açıldı. İçeriye mark girdi. Bize doğru yürümeye başladı.
"Laboya gekmiştim ve senin bagırma sesini duydum Jin?"
Yanımıza gelip onu omzularından hafif bir şekilde tuttu.
" İyi misin? Eline noldu?"
Jin ona bakmıştı.
"Neyse gel hadi bunu sonra konuşuruz gidelim."
Jini hala bırakmamıştı. Neden onu alıp gidiyordu. Hemde benim yanımdan. Hangi hakla.
"Sen naptığını sanıyorsun?"
Mark mana dönmüştü.
"Namtım. Senin yaptığın yanlışı düzeltmeye çalışıyorum."
Onu benim yanımdan alamazdı. Çok sinirlenmiştim.
"Ben konuşuyordum."
"Sen böyle mi konuşuyorsun? Defol git joon"
Onlara doğru yürümeye başladım.
"Onu revire götüreceğim. Gelme!!!"
Dmesiyle durmustum. Eli gerçekten kötüydü. Eğer şu an gitmezse şiserdi. Benle de gitmeyecekti. Şu an markla gitmesi iyi olurdu. Akşam zaten onunla konuşmak için bolca zamanım olucaktı.

Allll namjin allllll  okuuuu doya doya oku
JustNamjinSope
Hepinizi çok seviyorum 🥰🥰😘😘🥰😘🥰🥰

Geç kalan aşk "JİKOOK NAMJİN, SOPE"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin