27. Bölüm ve Yeni Kurgu Duyurusu

8.9K 557 88
                                    


Ömer'in bileğinde gördüğüm siyah toka ile çiğköfteciden 'çiğköfte acı, hava almam lazım' diyip çıkmıştım. Deniz bir şeyler olduğunu anlayıp peşimden gelmişti. Ömer ve yanındaki tanımadığım arkadaşı ise üst kata çıkmışlardı.

"Belki düşündüğün gibi değildir, ki asla düşündüğün gibi değildir. Yani, Ömer'in bir kızla çıkma ihtimali zaten sıfır. Bir kızın tokasını bileğinde taşıması double sıfır. Anlıyor musun?" diyip dirseğiyle dürtükledi.

"Motive etme konusunda çok iyisin ya!" diye dalga geçtim.

"Öyleyimdir." diye alayla konuştuğunda ona dönüp gülümsedim. Sonra önüme dönüp o manzarayı tekrar gözümün önüne getirdim. "Off! Ne yapacağım ben? Ondan uzaklaşamam." dedim.

"Uzaklaşma da zaten.'' dedi. Gözleri ileriye bakıyordu. Alt dudağını dişleyip başını yavaş yavaş sallıyordu.

''Bir şey düşündün sen.'' dedim.

Bana bakmadan başını salladı. ''Düşünüyorum.'' Başını bana döndü.

''Yok, yani... Olamaz! Vardır illaki bu işin mantıklı bir açıklaması.'' dedi. O da çok şaşkındı. 

Ömer'in bir kızı sevebileceğini hatta sevgilisi olabileceğini hiç düşünmediğim için ben de çok şaşırmış, üzülmüştüm.

''Eğer olur da yanına gelir konuşmak isterse-'' dediği anda elimi kaldırıp sweatinin kenarından çekiştirdim susması için. Ben otururken o ise fazla düşünmekten ayaktaydı. 

''Konuşamam Deniz.'' dedim yüzünü bana dönerken. Sweatinin kenarını tutan elimi tutup beni ayağa kaldırdı. ''Sen bilirsin aşkım. Ama hep yanındayım, tamam mı?'' dedi ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Oturduğumuz sahil kenarından kalkıp okula gitmiştik. Ömer yüzünden ben, benim yüzümden de Deniz yemeğinden mahrum kalmıştı. Ama okula geçince telafi edecektim.

...

Din kültürü hocasına yakalanmadan telefonumu çantamdan çıkarıp Deniz'e yazdım.

Almeda: Deno aşkm geldi mi yemeğin?

Anında aktif olmasıyla gülümsedim.

Deniz: Ya sen melek misin?

Deniz: Kanatların nerde?

Almeda: WKZNALPQQNAOQNOA

Almeda: Kanatsız bir meleğim ben 🕊️

Deniz: Kendi derdin yetmiyormuş gibi bir de gidip bana hamburger ısmarlamışsın ya!

"Almeda!" diye fısıldamasıyla Serkan'ın ona döndüm.

"Hoca." dediğinde hiç çaktırmadan telefonu dizlerimin arasına sıkıştırdım.

"Bak gençler, ben 20 yıllık öğretmenim. Çok şükür bugüne kadar hep dersime bir öğrenci gibi çalışarak geldim. Belki unuttuğum şeyler vardır ya da öğrencilere yeni bilgiler aktarırım diye. Bakın, benim sabrımın da bir sınırı var. Kötü tarafımla tanışmayın. Sizleri gerçekten çok seviyorum. Sizlerin iyi birer birey olması için uğraşıyorum ama Allah aşkına gençler, konuşmayın. Yapmayın şunu ya! Bak her birinizi çok seviyorum, gerçekten. Hepiniz benim için birer altın kalpli bireysiniz. Ama böyle yapmayın Allah rızası için ya."

Dinci nutuğunu bitirmeden telefondan Deniz'e son mesajlarımı da gönderdim.

Deniz: Nereye kayboldun amk?

AlmedaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin