Summer love hyunlix

~1~

bakalim cok umutuluyum

Felix'in gözünden

Bugün tatilin ilk günüydü ve sabahın köründe babamların yazlığına gitmek için yola çıkmıştık. Babamların dedim çünkü annem ile babam boşanmıştı ve annem Almanya'da yaşıyordu. Tatillerde ise çok nadir gelirdi ama görülen o ki bu tatil gelemiyor. En azından yanımda abim Minho var da yol sıkıcı geçemeyecek.

"Hadi çocuklar binin arabaya, ama önce bi kontrol edin unuttuğunuz bir şey var mı.

"Peki baba"

Ben hala dalgın bir şekilde bahçemizdeki çardakta babam ve abimin valizleri arabaya taşımasını izliyordum. Gece kitap okumaktan uykumu alamamıştım.

"Felix duydun mu oğlum? Bi etrafı kontrol et diyorum sonra yolun yarısında geri dönüyoruz."

"Tamam baba."

Sırt çantamı kontrol ettiğimde şarj aletini unutmuş olduğumu fark ettim.

"Ben sarj aletini alıcam iki dakika bekler misiniz?"

Eve doğru hızla koşmaya başladım çünkü en son abim bana garip bir şekilde bakıp saatini kontrol etmişti bu "iki dakika içinde burada olmazsan gideriz sen de kalırsın burada" bakışydı.

Tam apartman kapısına uzanacakken önümden uzun biri geçti. Onana çarptım ve yere düştüm. Ben düştüğüm için çarptığım yabancıdan uzanıp yardım etmesini beklerken adam bana tepeden sinirle bakıyordu. Bu gıcık durum karşısında daha fazla sessiz kalmadım.

"Hey! Dikkat etsene."

Adam bıkkınlıkla bana baktı. Aslında yakışıklıydı. Ama şuan onunla uğraşacak zamanım yoktu.

"Seninle uğraşamam hem koşan sendin."

Ayağa zorlukla kalkıp ona bağırmaya hazırlanırken bir kadının bağırışı duyuldu. Ama anlaşılmıyodu. Önümdeki adam da kadına cevap verdi.

"Ahh tamam geliyorum."

En son gitmeden önce beni hafifçe ittirip tekrar yere düşürdü ve gitti.

"Hey, ah kahretsin!"

--------------

"Now burn baby burn!"

Abimin şarkı sevdası beni pek de derin olmayan uykumdan uyandırdı.

"Abi ne oluyo neden bağırıyon?"

"Sus velet şurda yeteneklerimi konuşturuyorum.

"Ay iyi ne halin varsa gör!"

Sonra ise hazır uyku sersemiyken geri uykuya dalmam kolay oldu ama sanırım midem bulandığı için kabus gördüm.

"Hey! Hey beni bulun ne olur ben buradayım!"

Ses yoktu. Ben hala karanlık bir çukurun içinde her yerim acırken yatıyordum. Bir yerden bir sıvı geliyordu fakat artık neredeyse algılarım kapanmıştı.

Sonra saçları sapsarı ama yüzü belirsiz biri geldi. Yüzü falan hiç bir şey belli değildi fakat tek hatırladığım sapsarı saçları olduğu.

Sonrasında uyandım.

"Ay!"

Hemen yanımdaki poşete uzanıp midemdekilerin hepsini boşalttım.

"Iy tamam mideni de çıkarcan şimdi yeter."

"Abi susar mısın midem çok kötü."

"Oğlum iyi misin? Yazlığa bi yarım saat kaldı dayanabilir misin?"