ANİME ONE-SHOT VE TEPKİ

Keisuke Baji

Bu bölüm çeviri ve çokta uzun değil ama belki bugün bir şey daha çevirip atarım. Çaktırmayın anlayamadığım şeyler google çeviri. Bölüme geçelim bari.

 "Keisuke hareket etmeyi kes."

"Bu kadar sert çekmeseydin etmezdim."

"Bunu kabul eden sendin."

"Beni bu konuda rahatsız etmeyi bırakmadın."

Prenses Baji'nin saçlarını tararken olabildiğince nazik olmaya çalışıyordun. Bu konuda bu kadar seçici olmayacağını düşünmüştün ama hayır, asla saçına dokunmanıza izin vermiyor ve sonunda izin verdiğinde size saçıyla neleri yapıp neleri yapamayacağınız hakkında 10 dakikalık ders veriyor.

"Ow"

"Şimdi ne oldu prenses?"

"Birincisi, bu kaba. İkincisi, yine çok çektin."

"Keisuke- Elimden geldiğince hassas davranıyorum, benden başka ne istiyorsun?"

Baji bu sefer inliyor, saçlarını nasıl doğru tarayamadığına sinirleniyor. Senden tarağı alır ve göstermeye başlar.

"Böyle, anladın mı?"

Öndeki aynada gözleri seninle buluşuyor, yüzündeki küçük somurtmayı yakalıyor, kaşların ya sıkıntıyla ya da konsantrasyonla çatılmış. Baji senin ifadene gülmeden edemedi.

"Neye gülüyorsun?"

"Yüzüne."

"Kabasın."

Şimdi sen kollarını çaprazlayıp odadan çıkarken seni durdurdu ve gülmeye başladı.

"Özür dilerim, bu konuda bu kadar seçici olmamalıyım."

Yüzündeki dişlek sırıtışla konuşuyor. Ona göz devirdin.

"Fark etmene sevindim. Tam bir götsün Baji.

"Hadi ama, soyad mı?"

Dalga geçiyor, eli çenenizi tutuyor, sizinle göz teması kurmaya çalışıyor ama siz yine de bakışlarınızı ondan kaçırıyorsunuz. İçini çeker ve yüzünüzün her yerine öpücükler kondunmaya başlar, bu gıdıklanma hissi karşısında kıkırdamaya başlarken kaşlarınız çatılır.

"Özür dilerim hm? Saçımı taramana minnettar olmalıyım. Ayrıca.. iyi hissettirdi."

Son kısmı duymadığını umarak mırıldandı ama sen duydun. Anlına hafifçe vurarak yüzünü buruştururken yavaşça yüzüne bir sırıtma geliyor.

"Olmalısın, Keisuke."

Yüzünü boynuna sürtüyor, seni kendisine yaklaştırıyor, beline doladığı elleri sıkılaşıyor. Parmaklarınızı buklelerinin arasında gezdirirken gülümsemesini teninizde hissedebiliyorsunuz.

"Seni seviyorum." Boynunuza doğru konuşuyor. Ona geri gülümsemeden önce bir iç çektin.

"Bende seni seviyorum aptal."

Çok kısaydı ama belki bugün bir bölüm daha atarım. Normalde çeviri yapmayacaktım ama kitaba bölüm atmak istedim ve aklıma bir şey gelmedi. Artık çeviri ve kendiminkiler karışık atmayı düşünüuorum. Oy ve yorum lütfenn!!!