ANİME ONE-SHOT VE TEPKİ

Dabi (Touya Todoroki)

Taktım kulaklığımı basliyorum angst dabi one shota.

Tür: Angst

Anime: My hero academia

Uyarı: Toksik dabi

(Bu arada dabiyle toksik olmayan bir iliski yasayabileceginizi düşünmüyorum 💀)

Elindeki iki çizgili hamilelik testine bakarken gözyaşlarını durdurmaya çalıştın. Olamazdı, daha hazır değildin. Nasıl anne olabilirdin, Touya bu çocuğu kabul edecek miydi? Kafandan bir sürü soru geçiyordu. Banyodan çıktın ve salona gittin, koltuğa oturdun ve yüzünü ellerinin arasına aldın. Kesinlikle çocuğu kabul etmeyecek, diye düşündün. Onun baba olmak konusunda ne kadar korkak olduğunu biliyordun, birine bağlanmak bile ona bu kadar zor gelirken bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmezdi.

Anahtar sesi geldi, onun geldiğini anladığında kendini toparlamaya çalıştın. "Y/N?" evde olup olmadığını kontrol etmek için bağırdı. "Salondayım!" diye bağırdınız. İçeri girip sizi baştan aşağıya süzdü, "Neden dayak yemiş gibisin?" dalga geçer bir şekilde söyledi. Ona bir şey diyemediniz sadece hamilelik testini uzattınız. Kaşlarını çatarak hızlıca testi aldı. "Şaka yapıyorsun değil mi?" dedi daha önce ondan duymadığın kadar ciddi bir tonda.

Kafanı hayır anlamında iki yana salladığında elini siyah saçlarının arasından geçirdi. "Aldırırsın." dedi sanki hiçbir şeymiş gibi. "Saçmalama, aldırmayacağım." dedin sinirli bir şekilde. "Aldıracaksın ya da beni bir daha görmeyecekesin, bir veletle uğraşamam!" diye bağırdı. "Hamile kalmam benim suçum değil!" diye bağırdığında komşularınız susmanız için yukarıdan birkaç kere yere vurdu. "Çocuğu aldırmak istememen senin suçun." dedi ciddi konuşmak yerine sarkastik karakterini koruyarak.

"Bana sormadan içime boşalacak kadar oruspu çocuğu olduğun içindi!" seni suçlu çıkarmaya çalışması sinir katsayını arttırırken komşuları umursamadan bağırdın. "O zaman onu seç!" dedi sanki iğrenç bir şeyden bahseder gibi yüzünü buruşturdu. "Zaten öyle yapacağım." diyerek ikinizin ortak odasına ilerlediniz. Eşyalarınızı gelişi güzel valize koydunuz. Hiçbir giysinizin veya önemli eşyanızın burada kalmadığından emin oldunuz, böylece yeniden buraya dönmenize gerek kalmazdı.

Sizin peşinizden geldi ve yaptığınıza inanamıyormuş gibi gözleri açıldı. Siz kapıdan çıkacakken önünüzu kapattı, "Bütün banka hesapların bende, buradan çıkarsan o çok önemsedin çocuğu nasıl büyüteceksin?" alayla sorduğu sorunun altındaki tehditle sinirden güldünüz. "Oh, öyle mi Touya?" adına baskı yaparak konuştunuz.

"Kendine o kadar güveniyorsun ki beni banka hesaplarındaki parayla tehdit ediyorsun, ben paraları feda edebilirim ama eğer sen bunu yaparsan gerçek kimliğinin ortaya çıkacağını unutma." bunu demenle resmen yakana yapıştı. Birlikte olduğun Touya değildi şuan ki, "baba" kelimesinden o kadar iğreniyordu ki bu yaptığının Endeavor'dan beter olduğunu anlayamıyordu. Karşındaki Dabi'ydi ve kendi hatasının sorumluluklarını almayıp seni istemediğin bir şeye zorlayamaya çalışacak kadar kötüydü. Seni gerçekten sevdiğine inanmıyordun artık, sana gerçekten değer veren Touya yoksa Dabi'nin baba olması düşüncesi bile sizi ürkütüyordu.

Onu seviyordunuz ama size kötü davranan birinin yanında kalacak kadar aptal değildiniz. Yakanıza yapışan zımbalı elleri ittirmeye çalıştınız. Olmadı, o kadar sıkı tutuyorduki parmak boğumları bembeyaz oldu. "Bunu yapabileceğini mi sanıyorsun?" yüzündeki korkutucu gülümseme ile söyledi. "Birinin gerçekten sana inanacağını mı sanıyorsun?" sizi odaya geri fırlattı, yere sert yapışmamak için ellerinizi refleks olarak kullandınız ama yüzüstü düşüp karnınıza darbe aldınız. Çokta büyük bir darbe değildi ama acıttı.