•°8°•

2.3K 59 2
                                    

"Beni özledin mi Carmen?" Çatmış olduğum kaşlarımı aldırmayıp benden izinsiz evime arsızca girdi. Şaşırdığım için donup kalmıştım çünkü görmeyi beklediğim son kişi bile değildi. Damon, benim; lisenin ilk yılında sırılsıklam âşık olduğum kişiydi. Tabii ki bu aşk karşılıksız bir aşktı fakat benim duygularımla oynamak adına, benimle yakınlaşmıştı. Ben bunu anlamayacak kadar aptaldım o zamanlar. Diğer sene okuldan ayrılmadan önce; her şeyin oyun olduğunu, bu kadar salak olmamamı söylemişti. Arkadaşlarıyla gülüp, benimle dalga geçmişlerdi.

"Hemen çık evimden." Onu hoş bir şekilde ağırlayacağımı düşünmüyordu her hâlde? Duygusuz çıkan sesime sevinmiştim. Çünkü hâlâ aptal âşık olmadığımı anlamasını düşündürürdü. "Bak, üzgünüm tamam mı? Okuldan ayrıldıktan sonra mutlu olacağımı düşündüm fakat olamadım; neden biliyor musun? Çünkü aklımda sen vardın Carmen! Hiç çıkmıyordun. Takıldığım, yattığım her kızda senin bedenini aradım ben." Duyduklarım karşısında çok şaşırmasam da, içimde bir küçük şaşkınlık olmuştu. "Geri gelebilirdin. Ama sen ne yaptın? 4 sene sonra tekrar geleyim de yine Carmen'nin hisleriyle oynayayım mı dedin?" Kafasını olumsuz anlamda salladı. Eski hâlinden daha yakışıklı olmuştu. Siyah saçları, mavi gözlerini ortaya çıkarıyordu. "Geri gelemedim. Şehir dışına taşınmıştık. Babam asla buraya tekrar gelmeyi düşünmüyordu fakat burada güzel bir iş teklifi geldi ona. Artık buradayız. Seninle tekrar başlamak istiyorum Carmen." Anlamıyordu.. iki hafta da geçince okul açılacaktı. Sanırım Damon benim okulumda okuyacaktı ki bu da onun yüzünü her hafta göreceğimi sağlayacaktı. "Ama ben istemiyorum Damon. Her şey senin sandığın kadar kolay değil. Şimdi lütfen evimden çık ve bir daha gelme." Yanıma yaklaşıp avuçlarını yanağıma aldı. İlk başta engel olmaya çalışsam da sonra durmuştum. "Bu gözlerin altında, eminim hâlâ bana âşık olan o kız yatıyor. Bunu açığa çıkarabiliriz Carmen." Oyuncağı falan değildim ben onun. İstediği zaman gidip, istediği zaman gelip kullanacağı biri değildim. Ellerimle bileklerini alıp sertçe yere indirdim. "O kız öldü. Buna alışsan iyi olur. Şimdi def ol." Derin nefes alıp bir süreliğine öylece durdu. "Senin peşini bırakacağımı düşünüyorsan; yanılıyorsun. Ben istediysem, illâ ki alırım. Yavaş yavaş olsa bile." Yanağıma ufak bir öpücük kondurup evden çıktı. Çıkarken de kapıyı kapatmıştı. Ben hâlâ hareket etmemiş aynı yerimde duruyordum. Onunla olmayacaktım istese de istemese de. Ben de istediğim şeyi alırdım ve istediğim şey ise onunla olmamaktı. Gözlerimi devirip geri odama geçerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.

🕷

Günler birbirini kovalamış, zaman su gibi akmıştı. 2 hafta çabucak geçmişti. Okul maalesef ki yarın açılıyordu, ve ben daha hazır değildim. Annemler de nihâyet gelmişti. Aptal velet kardeşimi bile özlemiştim yalan yok. "Kızım, hadi hazırlan çarşıya çıkalım. Okul için birkaç şey bakarız." Odamda bilgisayardan dizi izlerken annem kapının oraya gelmiş konuşuyordu. Laptoptan başımı kaldırıp yaşını asla göstermeyen anneme baktım. Kadın hiç yaşlanmıyordu resmen. "Tamam anne. 10 dakikaya hazırım." Annem gidip kardeşimi hazırlamaya başlamıştı. Ne var ki Ares o son mesajından sonra bir daha yazmamıştı. Izella ile de arada yazışıyorduk, görüşmek istemişti ama kabul etmedim. Sanırsam Ares beni unutmuştu.

'Tabii unutacak. Sen de yatağa attığı diğer kızlar gibisin. Bir farkın yok.' İç sesime küfür savursamda aslında bir yandan haklı olduğunu biliyordum. Ona kat kat dahada sinirim artmıştı. Sinirle oflayıp üstüme her zamanki gibi kot, tişört geçirip oturma odasına geçtim. Yüzüm asık olduğu için annemlerin pek bir şey fark etmemesini umdum. O adam yüzünden moralimin bozulmasını izin vermeyecektim. Ben kara kara düşünürken annemlerle çoktan çarşıya çıkmıştık. Kardeşim Cedric'e okul forması alırken arada ben de kendiminkilerini aldırmıştım. Şimdi ise bir kafeye gidecektik. "Şurada ki kafeye gidelim." Diyen annemi onaylayıp içeriye girdik. Boş masa ararken gördüğüm kişiyle gözlerimi kocaman açtım. Ares ve yanında tanımadığım Ares'ten birkaç yaş küçük gibi duran kadın vardı. Tabii kadın Ares'e bildiğin yavşıyordu. Annemler masa bulmuş beni de yanlarında sürüklüyordu. Beni görmemesi için binbir şekle girerken, Tanrıya da beni görmemesi için duâ ediyordum. Garsonun getirdiği menülerden birini alıp kafamı onun göremeyeceği şekilde sakladım. Annem ve Cedric bana garip garip bakıyordu. "Kızım, iyi misin?" Anneme başımı sallayıp Ares'lere göz ucuyla baktım. Kadın gülüyor Ares ise sâdece bakıyor arada başını sallıyordu. Cedric benimle dalga geçip gülmeye başlayınca onun taklidini yapıp şakasına alttan ayağımla bacağına vurmuştum. Velet işte velet. İçeceklerimizi içerken canım kardeşim(!) yine duramayıp "Anne, alış-veriş merkezine gidebilir miyiz? N'olur n'olur.." Demişti. Annem düşünür gibi yaptı, daha sonra da aklına gelen fikri ortaya attı. "Benden bugünlük bu kadar. Ama ablanla gitmek istersen, bana uyar." Kesinlikle gidemezdim. Hiç kusuruna bakmasın evde ben yokmuşum gibi davranan, evlat olsa cebine uyuşturucu katıp polise verirdim dediğim kardeşime iyilik yapamazdım. Tam itirâz etmeye kalkışacaktım ki Cedric'in ismimi bağırmasıyla ağzını kapadım. "Sussana be küçük velet! Tamam kahretsin gidelim." Ares'e görünmeden çıkmamız lâzımdı. Cedric kötü sırıtışıyla başını salladı. Sinirle nefesimi verip arkama yaslandım. Tanrıya şükür Ares hâlâ kadınla konuşuyordu. Beni fark etmemişti. "Pekâlâ,o zaman ben kalkıyorum siz buradan geçersiniz." Annem elime para tutuşturup hesâbı ödeyerek yanımızdan ayrıldı. Gözlerimi kısıp Cedric'e kötü kötü baktım. "Hayatımda gördüğüm en kötü kardeşsin sen! Tanrı niye senin gibi bir kardeşi bana verdi ki? Of düş önüme!" Ayağa kalkıp çıkışa yönelecektik fakat "Benim tuvaletim geldi!" Diyerek eliyle pantolonunu tuttu. Ben bu kafeden derhâl çıkmak istiyorum derken bir sürü engel çıkıp duruyordu. Cedric'e bakıp çenemin ucuyla lavaboyu gösterdim. O giderken ben de çıkışın biraz gerisinde onu bekliyordum. Kadın masadan kalkarken Ares'te kalkmıştı. Hemen arkamı dönüp kafenin duvarlarında ki süse bakıyormuşum gibi bir hava verdim. Çok sürmedi ki Cedric ismimi bağırmasıyla gözlerimi kapattım. İçimden bildiğim tüm küfürleri saydırmıştım. Yavaşça önüme döndüğümde Ares'in bana baktığını gördüm. Yanında ki kadın gitmişti. Ben bunun acısını evde çıkaracaktım ama. "İşim bitti gidebiliriz." Elini elime koyup bana mâsumca sırıtıyordu. Acele davranıp kafeden çıkarken peşimizden gelmemesi için Tanrıya tekrar duâ ediyordum.

Cold n Dark || Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin