KANIT BEY +18

4.Bölüm

Heyecan ve stresten dudaklarımı kemire kemire kanatmıştım. Zaten dolgun olan dudaklarım daha bi' kabarmış ve kızarmıştı. Peki neden mi on beş dakikadır deli danalar gibi bir o yana bir bu yana gidip geliyordum çünkü bu gece düzenlediğim doğum günüme Kanıt'ı nasıl çağırmam gerektiğini düşünmekten delirmiştim.

Mesajla mı çağırsam yoksa direkt kapısına dayanıp mı söylesem bilmiyordum.

Ve birde gelecek miyidi ki?

Ya gelmezse. Ya doğum günüm onun için bir anlam ifade etmiyorsa?

Parmağımı Kanıt Bey yazısının üzerine götürdüm kararsızca. Ne diyeceğim?

Kanıt bey acaba akşam müsaitseniz evime uğrayabilir misiniz?

Ahh! Saçmalıyorum. Adamı evime seks yapmak için davet ediyormuş gibi oldu!

Kanıt bey bu akşam doğum günümde sizde gelebilirsiniz?

Bu da ayıp olmasın diye davet ediyormuşum gibi oldu. Lanet olsun nasıl davet edeceğim ben bu adamı? Geçen günki konuşmamızın üzerinden bir hafta geçmişti ve hâlâ görüştüğü bir kadın olduğunu unutmuş değildim fakat eğer paronayak ya da şizofren değilsem o kadına rağmen gözlerinde bana karşı değişik hisler olduğuna emindim. Ve işte bu yüzden son bir kez daha şansımı denemek istiyordum. Bu gece ona bir şekilde yakınlaşmam ve hislerini öğrenmem gerekiyordu.

Kanıt Bey yazıyor...

Kanıt Bey: Elsa hanım bir şey mi deyeceksiniz?

Siktir! Bu adam son düşünce bükücü falan mıydı? Ve ayrıca yazmamı mı bekliyordu yani?

Gerginlikle parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Siz: Siz nasıl anladınız bir şey söylemek istediğimi?

Kanıt Bey: Son onbeş dakika kırkbeş saniyedir yazıp siliyorsunuz.

Kanıt Bey: Sizi bu kadar kararsız kılan şeyi merak ettim.

Ben bu adamı yerim ama ya! Birde onbeş dakika kırkbeş saniye boyunca beklemiş beni.

Siz: Aslında bu akşam doğum günüm

Siz: Müsaitseniz sizide beklerim.

Tırnaklarımı yastığa geçirip ne yazacağını beklemeye başardım. Kalbim boğazımda atıyordu adeta. Bu adam benim hayatımın bir parçası olmuştu çoktan. Sanırım ondan vazgeçmek sandığım kadar kolay olmayacaktı. Tabii bu vazgeçme işine gecenin sonunda karar verecektim.

Kanıt Bey yazıyor...

Kanıt Bey: Umarım hediye almak için geç kalmamışımdır.

En büyük hediye sensin be adam demek istesemde koltukta zıplayarak bi' sevinç çığlığı attım.

Siz: En büyük hediye sevdiklerimin yanımda olması Kanıt bey.

Kanıt Bey: Sevdiklerinizin arasında olmak güzel Elsa hanım.