17. Bölüm

84.7K 2.3K 532
                                    


Bir önceki bölüm Kanıt'a o kadar sövmüşsünüz ki adamdan soğuttunuz beni sjsjslsjs

Yapmayın yawrularım beni sizi Kanıt'a tapacak şeyler yazmak zorunda bırakmayın. Ben şerefsiz bir Kanıt yazmak istiyorum .d

Neeyse bu bölümü kitabımı okuyup,oy veren, kendini gizlemeden beni gülmekten yerlerde süründüren yorumlar yapan siz bebeklerime ithaf ediyorum. Özel ithaf isteyenler bu pasaja yazsın. ❤

*

Şirketten çıkıp eve gelmemizin üstünden yaklaşık iki saat geçmişti.

Sıcak bir duşun ardından kanepede oturmuş Kanıt'a taciz dolu mesajlar atıyordum ama o hâlâ görmemişti.

Ne yapıyordu bu adam evde de mesajlarıma bakmıyordu?

Evini basma fikri çık aklımdan!

Siz: Tuvalet deliğine düşmeyecek kadar büyüksen neden mesajlarıma bakmıyorsun?

Siz: İnternetin açık görüyorum?

Siz: Evini basmama ramak kaldı Kanıt

Kanıt yazıyor...

Kanıt: Bana hesap mı soruyorsun?

Siz: Sadece...

Siz: Haklısın

Kanıt: Güzel

Kanıt: Şimdi aşağıya in

Siz: Uyuyacağım

Siz: bugün çok yoruldum

Kanıt yazıyor...

Kanıt: Anlaşmamızı unutma

Kanıt: Şimdilik iyi geceler

Siz: Unutmam

Siz: iyi geceler

Kanıt çevrimdışı.

Lanet olsun bu da neydi böyle? Neden o kadar soğuktu bu gece ve değersiz biri gibi hissettirmişti kendimi?

İster istemez gözlerime yaşlar doluştu ama onları kafamı geriye atarak dağıtmayı denedim. Sanırım bunun böyle olacağını bilerek teklifini kabul etmiştim. Şimdi neden üzülüyordum. Gün geçtikçe, onunla daha fazla zaman geçirdikçe görünmez bir iple ona bağlandığımı hissediyordum.

Derin bir nefes alıp düşüncelerimi bir kenara itip telefonu önümdeki cam masaya bıraktım. Üzerimde bornozumla birlikte uzanarak kumandayla son derece dramatik bir film açtım.

Yarım saat boyunca filmi izlesemde hiç bir bok anlamamış ve sinirle kapatmıştım. Şimdi ise tavanla bakışıyordum.

Neden söylediklerini o kadar kafaya taktım?

Aklıma gelen fikirle aniden masaya bırakmış olduğum telefonumu alıp haftalardır girmediğim instagram hesabıma girdim ve önce Kanıt'ın hesabını stalkladım. En son paylaştığı fotoğraf bir ay öncesine aitti. Demekki sosyal medyayı sık kullanmıyordu.

Fotoğrafta şirketteki masasına kalçasını yaslamıştı ve bir elinde zarif bir şekilde bir dosya tutarken diğer elinin baş parmağını dolgun dudaklarına yaslamıştı. Habersiz bir çekim gibi duruyordu. Habersiz bile olsa kimin çektiğini merak ettim.

Hâle olabilir miydi?

İç çekerek kendi profilime girdim. Sadece beş gönderim vardı ve bu gözüme fazla pasif geldi biran. Neden şimdi bir fotoğraf çekip atmıyorum?

Ona uyuyacağım dedikten sonra bu yaptığımı görürse ne yapar acaba? Hesap sorar mı? Bunu öğrenmenin tek yolu masum bir story atmak olacaktı.

Odama giderek üzerime koyu mor rengi dantel işlemeleri olan iç çamaşırı takımımı giydim. Nasıl bir poz vermem gerektiğini bir süre düşündükten sonra havanın hâlâ aydınlık olmasının avantajıyla salona geçip telefonu güzel bir açıyla ayarladım. Birkaç denemeden sonra arkamın dönük ve kalçamın ön plana çıktığı güzel bir poz verdim. Kendi kendime çekmek zor olsada on saniyelik bir zamanlayıcı ile oldukça iyi bir kare çıkmıştı ortaya.

Fotoğrafı story olarak paylaştım ve öne çıkarttım.

Fotoğrafı story olarak paylaştım ve öne çıkarttım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geriye beklemek kaldı. Gerginlikten dolayı bir litre kadar su içmiş olabilirim evet.

Birkaç dakika içinde üst üste binlerce beğeni ve mesaj bildirimi geldi ama benim gözlerim sadece bir kişiyi görmeyi bekledi. Tam tamına yarım saat kadar yerimden dahi kıpırdamadan telefona bakmış olsamda ondan hiçbir mesaj almadım. Storymi dahi görmedi.

Omuzlarım düştü. Telefonu kanepeye fırlatıp ayağa kalktım. Odama girerek özenle giydiğim iç çamaşırlarımı hırsla çıkarıp banyoya attım. Onların yerine saten geceliğimi giyerek salona geri döndüm.

Hâlâ bildiririmlerim devam ediyordu ama sonra aniden çalan telefonum tüm bunlara bir son verdi.

Ekranda yazan ismi gördüğümde heyecandan elim ayağıma dolaştı. Telefonu nasıl aldığımı bilmeden açarak kulağıma dayadım. Hayranı olduğum sesi çok geçmeden kulaklarıma doldu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Hiçbir şey. Ne yapabilirim ki?"

"Elsa..." dedi uyarır gibi. "O storyi siliyorsun. Hemen!"

"Hayır," dedim inada bindirerek.

Güldü. "Pekâlâ."

Ve telefon kapandı. Şokla ekrana bakakaldım. Ne oldu şimdi? Beni kıskandı mı yoksa sex partnerini başkalarının bu şekilde görmesine tahammül mü edemedi?

"Kahretsin!" Dedim başımı tutarken. "Bu adama trip bile atamıyorum!"

Yarın yüzüne nasıl bakacağımı düşünerek odama ilerledim. Resmen adamı kıskandırmaya çalışmıştım ve o bunu farkedip yüzüme telefon kapatmıştı.

Yarın gerçekten benim için zor olacaktı.

*

Kısa oldu ama bu gecelik bu kadar çıktı.

Oy vermeyi unutmayın. Sizi seviyorum ❤

KANIT BEY +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin