KANIT BEY +18

15.Bölüm

Bugünün 2. Bölümü bu, bir öncekini atlamayın pls.

15 bölümde 672k olduk şaka gibiğğ! Ama oylar hala çok azzz ponçik kalbim çıt gözyaşım pıt :'(

Ama götünüzden öperim ulan sksjsj❤

Bu arada bu sex sayılarını ilk google'dan bakmıştım ama artık kafadan atıyorum. Sonra bu sayı bu pozisyonun değil demeyin sjshsjsksjs.

*

Arabadaki havanın dar gelmeye başladığını hissettim.

Yolun ortasında durmuştu ve benden meşhur sayılarından bir tanesini söylememi istiyordu.

Onunla arabada sevişmek istediğimi farkettiğimde ağzımdan istemsizce bir sayı çıktı.

"6"

Kanıt koyulaşan gözlerini gözlerimden ayırmadan bir elini bacağıma atarak atik bir hareketle beni kucağına çekti. Bacak aram hala sızlasada ilk anki gibi değildi en azından.

Sert ve uzun bacaklarının üstüne yerleştim ama Kanıt yanda bulunan bir düğmeye bastığında koltuğu ağır ağır geriye yaslandı. Tekrar düğmeye basıp durdurdu.

Şimdi altımda olan oydu. İyice geriye yaslandı ve beni belimden tutarak tam erkekliğinin üstüne çekti. Hissettiğim sertlikle titrek bir nefes çektim içime. Kanıt yüz ifademe bakarak doğruldu ve elini saçıma atarak yaptığım topuzu tek hamlede bozdu. Saçlarım omuzlarıma döküldüğünde Kanıt onları geriye itti ve o cümleyi kurdu.

"Bir kadınla sevişiyorsam saçları dağılmalı." Dedi netçe. "Dudakları berelenmeli, göğüsleri morarmalı ve..." duraksadı. Bir eli bacak arama kaydı. Kilot giymediğimi anladığında parmaklarıyla sıcak kadınlığıma dokundu. Sadece dokunmuştu ama bu bile başımı geriye atıp inlememi sağladı. "Kadınlığı benim için daima ıslak olmalı."

Sırtım direksiyona yaslandığında nefes nefese kalmıştım. Parmakları hâlâ kadınlığımdaydı. Küçük tepeciği yana yatırıp ezdiğinde kaçlalarımı istekle eline doğru ittim. "Ah! Lütfen!"

"Parmaklarım hoşuna gidiyor mu?"

"Evet..." dedim istekle. "Parmakların muhteşem."

Kanıt belimden tutarak beni kendine çekti ve geriye yaslanarak üzerine uzanmamı sağladı. Böylelikle bir eli vücutlarımızın arasında kalmıştı ama bu onun elini kadınlığımdan çekmesini önlemedi. Hâlâ beni okşarken dudaklarımı sertçe kavradı dudaklarıyla. Öyle güzel öpüyordu ki biran arabadan çıkıp bunu herkese haykırmak istedim.

Giydiğim siyah elbisemi de diğer eliyle yukarıya sıyırıp kalçalarımı açığa çıkardı. Parmakları deliğimi buldu ve orayı da aynı kadınlığıma yaptığı gibi dairelerle okşamaya başladı. İki taraflı verdiği haz çıldırmama sebebiyet veriyordu.

Dudaklarından ayrılıp nefes nefese ona sürtünmeye başladım. "Kanıt Kanıt Kanıt!"

"Şu yüzünü görsen bebeğim..." dedi kısıkça. O da tahrik olmuştu ama benim kadar olduğunu sanmıyordum. "İçine köklememek için zor duruyorum."

Hırsla bağırdım. "Sana durmanı söylemedim aptal adam!"

Söylediğim cümle biter bitmez ütülü ve kaliteli pantolonunun kemerini açıp baksırıyla birlikte pantolonunu aşağıya indirdi. Anında erekte olan erkekliği dikeldi. İstekle onu avuçladım ve sabırsızca dizlerimin üstüne yükselerek kadınlığıma hizaladım.

Onu içime kabul etmeden önce elbisemin eteklerinden tutarak yukarı sıyırdım ve başımdan çıkararak fırlattım. Karşısında çırılçıplak kaldığımda Kanıt geriye yaslanarak bütün işi bana bıraktığını belli etti.

Bu hoşuma gitti. Teslimiyeti yapan bu defa oydu.

Gülümsedim ve tekrar erkekliğini tutarak onu içime aldım. Büyük ve damarlıydı Nefesimi boğazıma dizecek kadar hemde.

"Hassiktir Elsa!" İnledi.

"İnle!" Dedim. "Adımı inle."

Kanıt Şahsuvar emrime itaat ederek inledi. "Elsa!" Dedi. "Daha hızlı olmalısın bebeğim."

İki eliyle belimden tutarak beni daha hızlı inip kalkmaya zorladığında ellerimi omuzlarına koyarak istediğini vermek adına hızla inip kalkmaya başladım. Penisini deliğimin ucuna kadar çıkartıp tekrar içime alıyordum.

Bu ona da bana da çok fazla haz veriyordu. Yaşlanan gözlerimi kapkara olan gözlerine dikerek deli gibi inlemeye başladım. Arabanın içi sadece ikimizin inleme sesleriyle doluyordu. Tenin tene çarpma sesi de camlara çarparak kulaklarımıza geliyordu.

Kanıt yerinden doğrulup beni çevik bir şekilde altına aldı. Evet yorulmuştum buna ihtiyacım vardı. Koltuğu o kadar rahattı ki sanki arabada değilde yatakta sevişiyorduk.

Ben bacaklarımı açarak ona yardımcı olmak istediğimde buna izin vermeden iki bacağımıda kemeriyle bileklerimden sıkıca bağladı ve iki bacağımı da bir omuzuna aldı. Üzerime edildiğine penisi tekrar içimdeydi ama bu defa sıkışan deliğim kalın penisini zorlukla içine almıştı bu da ikimizin çılgınlar gibi bağırmasına neden oldu.

Ağlak çıkan sesim Kanıt'ın sertleşen göğüs ucumu ağzına almasıyla daha da yükseldi. "Aklımı kaçıracağım!" Diye inledim.

Kanıt psikopatça güldü ve gel gitlerini öyle bir hızla yapmaya başladı ki biran gözlerim geriye kaydı. "Çok sıkısın," dedi. "Pembe deliğin benim için kasılıyor bebeğim."

Arsız cümlelerini idrak edemiyordum. "Daha hızlı," diye bağırdım. "Daha sert!"

Mümkünmüş gibi daha da hızlandı ve sertleşti. "Bir kadın ve bir adam sevişirken aklının yüzde ellisini kullanıyormuş sadece." Bu bilgiyi yaralı bir hayvan gibi hırlayarak söyledi.

"Sanırım ben yüzde onunu kullanıyorum." Dedim gülerek.

Göğüs ucumu çekiştirerek emdi ve bıraktığında çıkan ses dudaklarımı kanatacak kadar ısırmama neden oldu.

Sohbetimiz burada sonlandı. Geriye sadece inlemelerimiz ve sevişmemizin sesleri kaldı.

"Geliyorum." Dedi hırlayarak.

"Ah! Bende."

Kanıt içime son bir kez girip çıktı. Boşalmamız aynı anda gerçekleşti. Her ne kadar onu içimde tutmak istesemde sonradan bir sürprizle karşılaşmak istemiyordum.

Önce bileklerimdeki kemeri açtı daha sonra beni tekrar kucağına çekerek koltuğuna tekrardan kuruldu. Hâlâ hafif bir sertliğin olduğu penisi kadınlığıma temas ediyordu. Gülümseyerek başımı göğsüne koydum. "Sen harika bir adamsın."

Dağılan saçlarımı geriye itti. "Bence dünyanın 7 harikasından birinin kadın olması gerekiyordu."

İşte bu sözü beni tekrardan uyarmaya yetmişti. Bacaklarımı iki yanına atarak penisini kadınlığımın dudakları arasına alarak sürtünmeye başladığımda yüzümde arsız bir ifade vardı.

"Benim yaramaz bebeğim!"

***

Yazar domates gibi kızardı LSJDKDNSÖDN

Ben smut yazamıyommmm idare edin artık.