20. Bölüm

3.4K 354 219
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum.

°°°

O sırada attığım adımlar sanki boşlukta hareket ediyormuş gibi gelmeye başladı.

Artık Güneş Tanrıçası sensin.

Amos bunu dediği an her yer kararmış ben herkesten bağımsız bir şekilde başka bir yere gelmiştim.

Ben, ne yapacağımı bilmiyordum.

Başım dönüyordu.

Gözlerim kararıyordu.

Midem, o dehşet bir şekilde bulanıyordu.

Ayak bileğim dehşet derecede sızlıyordu.

Acı çekiyordum. Çok acı çekiyordum.

Ama sorguladığım tek şey, hak etmiş miydim?

Gözümün karartısı bir süre sonra geçti ve bir sarayda olduğumu fark ettim.

Saray, saray ve saray.

Biraz Dünya'da kalsam ne olurdu sanki.

Bir gün ya, bir gün. Dayanamadınız mı? Merak ediyordum Dünya'yı.

Lanet olsun hayat.

Lanet olsun Gökyüzü tanrısı.

Lanet olsun Güneş tanrıçası.

"İyi misiniz?" diye sordu yan koltukta oturan birisi, yeni fark etmiştim.

Dibimdeki insanı yeni fark etmiştim.

Ben gerçekten iyi değildim.

"Sen kimsin?" diye sordum gayet soğuk bir sesle.

"Soruya soruyla karşılık verme Lenora." dedi kim olduğunu bilmediğim adam.

Adımı nerden biliyordu? Onu da geçtim, ben buraya nasıl gelmiştim.

Üstümde hala Dünya'da giydiğim kıyafetler vardı.

Yattığım yerden hemen doğruldum ve karşımdaki adama bakarak konuşmaya başladım.

"Nerede olduğumu bilmiyorum, nasıl geldiğimi hiç bilmiyorum ve soruya soruyla karşılık verme diyorsun. O soruyu alır senin müsait bir yerine sokarım kardeşim. Şaka mısınız lan siz. Salın beni artık, göt herifler."

(Çok küfür yazmamak için büyük çaba sarf ediyorum hwjzjdj.)

"Önce terbiyeli ol karşında kim olduğunu bil." dedi karşımdaki adam büyük bir sakinlikle.

Sakin olması ayrı bir delirtiyordu.

"Kim olduğun umrumda değil anlıyor musun? Umarım o kadarına beynin basıyordur."

"Haddini aşma Lenora. Karşında Gökyüzü Tanrısı duruyor!" diye bağırdı.

Bir anda yükselmesi garip gelmişti.

Öfkesini kontrol edemiyordu, ama kontrol etmeye çalışıyordu.

"Freya'nın Varisinden ne beklersin ki zaten." diye konuştu kendi kendine.

Freya, Güneş Tanrıçası. Yani öyleydi.

"Sen Gökyüzü Tanrısı'ysan bende Güneş Tanrıçasıyım. Durum eşitleniyor." dedim sakin bir şekilde.

Sakin olmam sanki onu daha da öfkelendirmiş gibiydi.

"Kes sesini!"

"Asıl sen kes sesini! beni buraya nasıl getirdiysen o şekilde geri gönder!." dedim sesimi yükselterek.

Kayıp VarisWhere stories live. Discover now