Kayıp Varis

26. Bölüm

Yorumlarınızı bekliyorum.

°°°

"Dinliyorum." dedi ve ciddi bir hale büründü Elvis.

Dinliyordu.

Yanlız değildim.

Peki ya güven, o var mıydı?

Neyse, zamanla güvende gelirdi herhalde.

"En başından alıyorum." dedim Elvis'e.

Kafası ile beni onayladı ve anlatmaya başladım.

"Nicole'nin bana yaptığı şeyi biliyorsun, ondan sonra ben odama çıkmıştım. Bir kaç dakika sonra da Lucas gelmişti, daha sonra sen geldin orayı karıştırmıyorum." dedim ve derin bir nefes aldım.

"En önemlisi benim olduğum yer asıl orayı karıştır." dedi Elvis gülerek.

Onun bu haline gülüp devam ettim.

"Biz Lucas ile uyuduk. Valencia yaşıyor bunu biliyorsundur zate-" derken lafımı böldü.

"Valencia yaşıyor mu? Oha!" diye büyük bir tepki verdi.

"Evet orayı sonra anlatırım." dedim ve kaldığım yerden devam etmeye başladım.

"İşte Lucas, Valencia'nın yaşadığını bilmiyordu. Ben uyurken sayıklamışım bir şeyler, anlatmak zorunda kaldım. Nerden bilebilirdim Lucas'ın bunlara sinirlenip, Karina'ya gideceğini. Üstüne de onları yatakta basacağımı."

"Lucas'ı gerçekten anlamıyorum, hepimize o kadar iyi oynamış ki." dedi Elvis.

Ona gülümseyip devam ettim.

"En zoruma giden de ne biliyor musun? Lucas değil de Amos'un her şeyi bilip beni o durumda bile geçiştirmeye çalışması."

"Vardır bir bildiği, bir de o yönden bak." dedi Elvis.

"Bu konunun vardır bir bildiği mi var Tanrıça aşkına." dedim.

Kafasıyla devam etmem için işaret yaptı ve anlatmaya başladım.

"Lucas beyefendimiz Karina ile yatakta, ben tabi kapıyı yakarak girdim içeriye hepsi bir şok." dedim ve gülmeye başladım.

Psikoloji falan kalmamıştı.

"Aha kız kafayı yedi sonunda." dedi Elvis benimle birlikte gülerken.

"Dur dur, ondan sonra da büyü ile kıyafet giyip yüzsüz gibi peşimden geliyor. Hayır yani gelmeye bu kadar meraklısın niye yapıyorsun." dedim gülerken.

Acıdandı bu gülmek.

Ağlamak istemiyordum, ve gülüyordum.

"Şimdi bunları geç, ben Amos'la ormana geldim, sözde kafa dinleyeceğim. Nerde o günler, bir baktım ileride yüzlerce Rüya bekçisi. Benimle anlaşma yapacaklarmışmış da neymiş, şart da şu 'biz Lucas'ın hayatını cehenneme çevirelim sen de Valencia'nın peşini bırak.' kıçıma bak ya." dedim bir anlık yükselerek.

"Seninle daha çok konuşmalıyız." dedi Elvis gülümseyerek.

"Konuşuruz." dedim ve anlatmaya devam ettim.

"Şimdi bu noktada sana danışmam gerekiyor, yaptığım şey doğru mu yanlış mı bilmiyorum. Ben onları öldürdüm. Hepsini. Ama dedikleri şeyler, benim aklımı bulandırmaya çalışmaları. Ve benim hayatımı bir noktada kontrol etmeleri ağır gelmeye başlamıştı. Kendimi tek avutabileceğim şey bu sanırım." dedim.

"Haklı veya haksız olsan ne olacak ki Lenora, olmuşla ölmüşe çare var mı?" dedi.

Haklıydı ama bilemiyordum.