39. Bölüm

1.3K 113 66
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum.

°°°

Lenora'dan..

Hemen sana yetiştirmem lazım.

Neyi?

Yine ne oluyor Amos?

Bir yandan da ileride hala gelmekte olan Vampir ve Cadılara Büyüler gönderiyordum.

Leonard gücünü kontrol edebiliyormuş.

Ne.

Görüyor musun? Her şey benim Ruh eşim olduğu için, o yüzden bu kadar güçlü.

Aynen Lenora, abartma.

Her zaman zihnimden fırlaman hiç etik değil.

Çok istiyorsan başka kızların zihnine de girebilirim.

Denesene.

Ben böyle mutluyum.

Muhafızlardan birinin hızla yanıma gelip konuşması ile ona doğru döndüm.

"Varisim, Kral Leroy'un durumu gittikçe kötüleşiyor. Şifacılar ve doktorlar durumun kara büyü olduğunu söylüyor. Yapabileceğiniz bir şey varsa Kral'ımızın yardımınıza ihtiyacı var."

"Elimden bir şey gelmez, üzgünüm." dedim sahte bir üzüntü ile.

Az çok neler yaptığını ve karakterini bildiğim bir adamdı, açıkçası üzülmemişim. Aksine Valencia'yı o kadar haklı buluyordum ki.

Bu beni kötü biri mi yapardı, yaparsa yapsındı. Umrumda değildi.

Element kullanıcılarının birleşip aynı anda üstlerine büyüler yağdırması ile çoğunluğu teker teker ölmeye başladı.

Tanrı aşkına, en başından beri neden bunu yapmamıştınız.

Aslında Varis ve Tanrıça olarak senin yönetmen lazım.

Bunu 18'inde birine söylemen de cabası.

Ama Kayıp Varis ve Tanrıça'sın.

Ve 18 yaşındayım.

Sonuç olarak Kayıp Varis'sin.

Ay tamam.

"Geri çekilin!" diye bağırdı Valencia.

"Alabiliriz!" dedi içlerinden birisi Valencia'ya bakarak.

"Ben istediğimi aldım, Cadılar geri çekilin! Bu bir rica değil emirdir!"

Cadılar yavaştan geriye doğru kaçarken Vampirler de tek kalmamak adına peşlerinden gidiyordu.

"Büyücüler geri!" diye bağırdı Büyücülerin Kraliçesi.

Büyücüler de gitmeye başlayınca savaş alanı yavaş yavaş boşaldı.

Bu bir plan mıydı? Gelip Kral Leroy'u ölüm döşeğine atıp gidecekler miydi?

Tanrıça aşkına ciddi olamazlardı.

Onlardan tarafta havaya doğru büyük bir beyaz bayrak yükselmiş ve hepsi ortadan bir anda yok olmuştu.

Evet kelimenin tam anlamıyla, bir anda.

"Lucas iyi misin? Bana bak. İyisin değil mi?" diye hızlı hızlı konuşan Karina'nın sesi geldi kulağıma.

"Bronte nefes al." diyen Adrian'ın sesi.

"Alvin." diyen sesi geldi Sierra'nın, ağlıyor muydu o?

Arkama doğru yavaşça dönerken asıl savaş alanının burası olduğunu fark ettim.

Kayıp VarisWhere stories live. Discover now