-YETİŞKİN İÇERİK-
Cihan, bazı hislerinin azalacağını umarak gittiği askerlik görevinden büsbütün o hislerin esiri olarak dönmüştü. Başetmeyi öğrendiğini sandığı hisler, onu tamamen kıskacına almışken aşkını nasıl gizleyecekti, hiç bilmiyordu.
Bir a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CİHAN 💗
AKTUĞ ✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
21. Bölüm:
Cihan kucağında kediyle Aktuğ'un ardından eve girdiğinde ikisinin üstünden de sular damlıyordu.
İkisi de çok sakin, ikisi de az önce yaşananlar aslında yaşanmamış gibi bir durgunluktaydılar. Sanki sıradan bir gündü, her zamanki gibi bir anın içinde beraberdiler ve birbirlerinin hislerinden bihaberdiler.
Şok, az önceki hararetlerini zihinlerine hapsetmiş ve bedenlerini geçici olarak felç etmiş gibiydi. Kapıyı açıp ayakkabılarını çıkarmışlar, içeriye girmişlerdi ve pek de büyük olmayan evin kısa koridorunda aynı anda duraksayıp bocalamışlardı.
Cihan'ın kısa saçları ıslandığı için alnına doğru dökülmüş ve oraya yapışmıştı, Aktuğ deli bir istekle o saçları oradan ayırmak, geriye doğru taramak ve düzeltmek istiyor olsa da merdivenleri tırmanıp onu eve ulaştıran ayakları dışında başka bir uzvuna hükmedebilecek gibi hissetmiyordu.
Onun Cihan'ınkinden oldukça uzun olan saçlarından süzülen sular da zaten ıpıslak olan omuzlarına düşüyor, yağmurdan rengi değişmiş ceketi tarafından anında emiliyordu.
"Üstündekileri çıkar hemen." diyen Cihan anda kalmaya, dakikalar önce aşağıda yaşadıkları karşılıklı itiraf sebebiyle geriye kalan iki gram aklını da kaybetmemeye çalışıyordu.
Cihan'dan gelen emri duyan Aktuğ, tüm dağılmışlığına rağmen suratını tatlı bir ifadeyle buruşturarak Cihan'a baktı öylece. "Hemen mi?" diye sordu. "Biraz hızlı gitmiyor muyuz sence de?"
Ne yapacağını bilmediği için her zamanki gibi davranıyordu ancak bu tavrı Cihan'ın kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu. Kediyle birlikte salona doğru adımlarken arkasından gelen Aktuğ'un bakışlarını üzerinde hissediyordu. "Zaten hastaymışsın, iyice kötü olma diye diyorum." diye açıkladı. "Git sıcak tutacak bir şey giy. Üstün başın ıslandı, böyle durma."
