7

85 11 33
                                    

Yaşam...

Çoğu insan yaşama tutunmak için bir şeylere ihtiyaç duyardı. Alında bu insanın fıtratında olan bir şey, her insanın bir yaşama amacı vardır. 

Benim yaşama amacım özgürlüktü.

Hem bedenen hem ruhen özgürlük, fakat bu dünya da ne bedenen ne de ruhen özgürlük bana yasaktı.

Bedenim bir adamın kollarına sıkışıyordu, ruhum ise anlamsız bir biçimde başka adamın kömür gözlerine sıkışıyordu.

Şimdi sormak isterim size, en büyük intihar bedenen mi olur ruhen mi?

Ruhta ki yaranın mı dağlanması dünyanı yıkar, yoksa bedende ki yaranın mı dağlanması dünyanı yıkar?

Benim ruhum çığlık çığlığa bağırıyor, fakat bedenim ruhuma açtığı savaşı kazanmak ister gibi sesiz kalarak ruhuma zulm ediyor

Kafam ilerde ki eşim olacak adamın göğsündeyken ruhum karşıda bana bakan adamın gözlerindeydi. Yağmur görüşümü bulanıklaştırmıyordu çünkü artık dinmişti, Ezham sokağın başında tepkisiz suratıyla bir milim bile kıpırdamadan bana bakıyordu, o da ıslanmıştı.

Kendime gelmeye çalışarak Mirani'yi ittim, çok sıkı sarıldığı için bir kaç milim anca kıpırdadı

"Bırak beni!"

Bırakmadı

Ama benim de kalmaya niyetim yoktu

"Bırak!" Gücümü sonuna kadar kullanıp onu tekrar ittiğimde kolları bedenimden kopup geriye doğru sürüklendi

O an suratının ortasına okkalı bir tokat geçirmek istedim, fakat sokağın sonunl dönen adamın sırtını görünce vakit kaybından başka bir şey olmadığını anladım

"Dokunma sakın bana bir daha!" Yüzünde ki öfke tekrar filizlendi , bu kadar öfkeli olmasaydı belki biraz daha çekilir bir insan olabilirdi ama umrumda değildi

"Nereye gidiyorsun! Gel bur-"

"Sakın gelme peşimden!" Islaklığı yüzünden ağırlaşan saçlarım kafama ağırlık yapıyordu, ve esen sert rüzgar üşümeme sebep oluyordu

Ama umrumda değildi

Az önce Ezham'ın döndüğü sokağa doğru tüm gücümle koştum. Neden peki? Neden koşuyordum? Neden canımı dişime takıp önümde kini reddedip ona koşuyordum?

Bilmiyorum

"Hey!" Diye bağırdım sokağı döndüğüm an. Bir an onun orda olmadığını düşünsem de ordaydı. Düşüncelerimin artık pek fayda ettiğini zannetmiyordum zaten

Adımları ona seslenmem ile bıçak misali kesildi ve durdu. Burdan bakılınca dağa benziyordu, kocaman, yıkılmaz. Bu dağa sırtını yaslayacak kadın çok şanslıydı

Kafasını çevirdi ve omzunun üzerinenden bana baktı, gözlerinde ki yıldızlar kaybolmuştu...

Bana soru işaretleri ile bakarken bir an bir bahane aramak zorunda kaldım, elim ayağım birbirine dolaştı. Ne oluyordu bana? Ben böyle bir kız değildim ki

Mardin'in Ak GülüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin