~7.Bölüm~

259 38 11
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.İyi okumalar🤍

Norveç'teki toplantı;4 Aralık 2022
Saat:05.55

Norveç'te hava -6 dereceydi ve Norveç'in başkenti Oslo ilk defa bugün bu kadar soğuktu.Soğuk etraftaki kısa boydaki ağaçları dondurmuş,ağaçların dalları solmuş,aynı zamanda yağmurun da yağmasıyla daha da beter olmuştu.

Bugün burada bir toplantı gerçekleşecekti ve bu toplantı bir faciaya kucak açacaktı.Elbette bu facia aslında birçok kişinin yıkımı olacaktı.

Deprem etkisini depreme maruz kalanlar,o yıkılan binaların altında kalanlar çok iyi bilirdi.Çünkü deprem,ölüm demekti.

Çünkü deprem kader değil,ihmal demekti.

Bugünkü deprem Oslo'da değil İstanbul'da gerçekleşecekti çünkü Talya Akıncı'nın duyacağı o şey bir yıkıma neden olacaktı.

İstanbul bugün bu yüzden bir depreme maruz kalacaktı.

Lakin bu depreme Talya Akıncı elbette hazırlıklı değildi.

Zaten depreme kimse hazırlıklı olamıyordu.Ama bu insanların suçu değildi;ihmale sebep olanların suçuydu.

Bugünkü toplantının asıl amacı Palaz Akba'nın ölümünün sebebiyken aslında Fuat Akıncı ve Zahara Napolo ölümü bile düşünmüyorlardı.Sözde Palaz Akba Fuat Akıncı'nın en kadim dostlarından biriydi.

Bu yalnızca dile getirilmiş koca bir yalandı.

İç ses her zaman doğru söylerdi ve Fuat Akıncı'nın asıl düşüncesi Palaz Akba'nın işlerine ortak olmaktı.Palaz Akba öldükten sonra ise onun işlerini devralmak ve kendi dünyasında daha da büyümekti.

Ve asıl amacını bugün gerçekleştirecekti.

Elbette bunun yanında 'kadim dostunu' kimin öldürüp yaktığını da merak ediyordu lakin kimin öldürdüğü pek de umurunda olan bir şey değildi.

Palaz Akba'yı Talya Akıncı öldürmüştü.

Peki o zaman da önem vermez miydi kim olduğuna?

Fuat Akıncı'nın öz kızı.Zahara Napolo'nun ise öz olmayan,masum bir kadından çaldığı,kendisi öldükten sonra kendi yerini verebileceği bir kız çocuğu.

Lakin hiçbir şey istenildiği gibi ilerlemiyordu.

Yağmur artıyordu ve Zahara Napolo ile Fuat Akıncı çoktan siyah tanklı minibüsten korumalarıyla inmiş,kafalarına tutulmuş şemsiyelerle,yıkılmaya yüz tutmuş bir binaya doğru hareket etmeye başlamışlardı.

Bu binada değişik türde silahlar üretiliyordu.

Zahara Napolo üzerindeki siyah kabanının önünü kapatıyor ve bir yandan da yanındaki korumalardan birine silahını teslim edip sahte gülüşüyle, "Bebeğimi iyi koru" diyordu.

Silahlar onun bebeğiydi.

Ayağındaki kiremit rengi topuklu botlarından çıkan sesle birlikte yüzüne sahte bir gülümseme daha ekledi.Onun için topuk sesi güç,kuvvet belirtileri demekti.Bir kadının gücünü ayağından çıkan topuk sesinden anlayabilirdiniz.Ona göre bu böyleydi.Sarı saçlarına yapmış olduğu kalın maşa ve yüzüne yaptığı hafif buğulu makyajla güçlü kadın imajı yaratıyordu.Göz içine çizdiği siyah kalemi olmasa bile onun gözlerinden korkunç bir bakış yakalanabilirdi.Yeşil gözleri etrafı çok iyi kolaçan ediyor,herhangi bir tehlike durumunu dört gözle bekliyordu.

KARANLIĞIN UYUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin