Dört Köşeden Geriye Kaldı Üç Köşe

117 9 2
                                    

Haniel...ilk aşkım,ilk öpücüğüm,ilk ilişkim,ilk sevişmem,her konuda ilkim olan bu adam şuan parmak uçlarımın önünde ruhsuz bir vaziyette yatıyordu.Eşcinsel olduğumu fark ettiğim zamanlar diğerleri gibi bana piç gibi davranmamış,iğrenç bir varlıkmışım gibi hisseettirmemiş,herkesin beni görür görmez attığı o tiksindirici bakışları atmamış,beni ben olduğum için kendim olduğum için sevmişdi.Başlarda erkeklerden hoşlandığımı anneme söylediğim günün gecesi beni tabiri caizse eşşek sudan gelinceye kadar önceleri karnımızı doyurmak için yaptığı hamurları açmakta kullandığı oklavayla bu sefer de beni bayılana kadar dövmüştü,ağzım yüzüm kan içinde kalıncaya kadar dayak yemiştim,işte o gün kendimi gerçekten suç işlemiş gibi hissettim ama Haniel,Tanrı'nın bana bir lütfu gibi karşıma çıkmıştı ve bana suç işlemediğimi kanıtlamıştı elinden geldiğince,zaten o gecenin sabahı evden çıkmıştım yanıma bir kaç eşya alarak.Bir süre sokaklarda kaldım her gün başka bir parkın bankında sabahlıyordum ta ki hayatımı tamamen değiştirecek o adamla tanışana kadar.Beni evine almıştı,yedirmişti,içirmişti,giydirmişti,yıkayıp paklamıştı,o zamanlar lise son sınıftım sayesinde okula devam ettim,özel hocalar tutmuştu bana ders vermeleri için ve Busan'ın en iyi üniversitelerinden birine girmeye hak kazanmıştım,şuan sahip olduğum herşey,bulunduğum konum çoğu onun sayesindeydi.

Çıplak vücuduna dökülen balmumu bedeninin heryerini işgal etmişti,yüzü dışında sanki birileri maktül'ün yüzünü görmemi istiyormuş gibi.Feneri biraz daha aşağılara doğrultuğumda çok da belli olmasa kan akıyormuş gibiydi balmumu detaylı inceleme yapmamı engelliyordu bu yüzden burada vakit kaybetmeyi bırakıp Jungkook'un yanına gitmeye hazırlanıyordum ki son kez feneri ceset'in yüzüne verdiğimde gine aynı renkte -siyah kalemle- sağ kulağının altından omuzuna kadar inen bir yazı fark ettim.Demek ikisinide aynı katil öldürmüştü,artık ortada bir Fail yoktu bir katil vardı.Balmumuna dikkat ederek yere çömeldim ve feneri dosdoğru yazıya tuttum.

"Şuanlık aramızdaki mesafe seni korkutuyor olabilir ama hayır korkutmasın ben şimdilik seni sevdiğimi yüzüne söylemeyeceğim daha farklı yollarla dile getireceğim ama o dört köşe yıkıldığı zaman işte tam o zaman Tanrıya inanmaya başlayacağım.Seni seviyorum ama o boğulmayı hak ediyor."

Tanrı aşkına bu siktiğimin adamı ne halt etmeye çalışıyor? Aynı gün içerisinde aynı kişi tarafından işlenen ikinci cinayet -tabi şuan ki ceset üç gün önceye aitti.- henüz Kevin'ın katilini bulamamışken aynı katilin farklı bir cesetle ki bu kişinin de eski sevgilim olması gerçekten rezil bir durumdu.Evet ayrılmış olabiliriz fakat hala iyi giden bir arkadaşlığımız söz konusuydu şuan ise önümde hiç de hoş olmayan bir cinayete kurban gitmesi beni derinden sarmıştı.Ben bu tarz düşünceler içerisindeyken Jungkook yanıma gelip alelacele çıkarttığı sicili bana uzattı.

"Yun Haniel,30 yaşında,avukat,şuana kadar hiç evlili-"

"Yeter Jungkook,ben zaten tanıyorum adamı."

Jungkook şaşkınlığını gizleyemeden dudaklarından anın da verdiği şok etkisiyle "NE!" dökülmüştü,der demez sol elinin dışıyla ağzını kapatmış başını yere eğmişti.Ses tonumu sadece Jungkook'un duyabileceği bir şekildr ayarlamış ve kulağına doğru eğilip "Eski sevgilim kendisi" demiştim.Zaten eçcinsel olduğumu bilen Jungkook bu duruma değilde bir sevgilim olmasına daha çok şaşırmış olucak ki;

"Eski sevgiliniz mi?" diye bir soru yöneltmişti eski sevgiliniz lafını bastırarak.Sadece kafa sallayarak yanıtlanıştım bu soruyu ama Jungkook yanıtımdan tatmin olmamış,tekrar bir soru daha yönelticekken.

"Git de apartman sakinlerinin idadesi al."dedim

Verdiğim emir karşısında sıkıla sıkıla feneri dış kapıya doğrultarak çıktı Jungkook.Bende bi' sigara içmek için dışarı attım kendimi.

heaven and back [yoonmin]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora