1|Hastalık

2.9K 190 54
                                    

Genç yaşta öldüğüm iki yaşamdan sonra ilk yaşamıma geri dönmek beklenmedikti.

Bir hastalıktan ölmüştüm ilk hayatımda. Geri döndüğümde hasta vücudumla uyanmıştım. Bedenimde hastalık kalıntıları var olmaya devam etsede artık çok daha iyi hissediyordum. Yine'de tekrar ölmemek için bedenimden hastalığı tamamen atmak istiyordum.

Yeniden dirildiğimde odamda ağlayan insanların sesi duyuluyordu. Bu seslerin çoğunu kocamın çocukları çıkarıyordu. Gözlerimi açtığımda sesler kesilmişti. Ağrıyan boğazım ve kirli ciğerlerim yüzünden öksürük krizine tutularak kan kusmuştum. Bununla beraber dük çocukları odadan gönderip yanıma yaklaşmıştı. Ağzımı silmiş, rahat bir pozisyonda yatmama yardım etmişti. Bir bardak su uzatmış, ben suyu içerken vücudumdaki terleri silmişti.

Ona minnettardım. Hastalığım ortaya çıktığından beri beni bir an olsun yalnız bırakmamış ve benimle ilgilenmişti.

Onun beni kurtarma çabası maalesef ki işe yaramamıştı ve kısa süre sonra ölmüştüm.

Özgüven problemlerim yüzünden yanı başımda benimle ilgilenerek geçirdiği koskoca iki ay boyunca ağzımı açıp onunla tek kelime konuşmamıştım.

Öncesinde baya yakınlaşmıştık aslında ama savaşa gittiği için araya giren mesafede ve öldükten sonra yaşadığım yıllarda onu görmediğim için çekiniyordum. Yeni bir şeye adapte olmakta zorluk çekerdim. Eski yaşamım da olsa kocamı yeniden görmek beni biraz dumura uğratmıştı. Bu yüzden ilk iki ayı ona yeniden alışmaya çalışarak geçirmiştim.

Yeniden dirildikten sonra Marlon'un yardımıyla biraz olsun toparlanmıştım. Normal insanlar gibi hareket edebiliyordum yani, belki biraz daha yavaştım. Yüzüm hep çok soluktu. Gözlerimde kızarık. Ve hep her an kan kusabilirim diye elimde peçeteyle geziyordum. Bu sürede dük beni asla yalnız bırakmıyordu. Dirilişimden sonra iki hafta olmuştu. Bu iki haftayı full yatakta geçirmiştim. Ve nihayet ayağa kalkabilecektim. Bugün ilk kez yemeğe katılacaktım. Marlon dinlenmem gerektiğini düşünse'de iyi olduğumda ısrar etmiştim.

İki haftalık süreçte hâlâ fazlasıyla utangaç olduğumu farketmiştim çünkü adamın yanında hep kızarıp duruyordum ama ilk yaşamımdan daha az bir seviyedeydi bu utangaçlık. Bu yüzden artık kendisiyle insan gibi dialog kurup tekrar yakınlaşmak için uğraşacaktım. Tabii hastalığımı yenmek içinde uğraşmam gerekiyordu.

Marlon'un yardımıyla vücudu çok sıkmayan elbiselerimden birini giydim. Vücudum hastalık yüzünden epey zayıflamıştı. Bu yüzden elbise bol gelince üzerine süslü korselerimden birini geçirip iplerini elbiseyi üzerime oturtacak kadar sıkıp bağlamıştı.

 Bu yüzden elbise bol gelince üzerine süslü korselerimden birini geçirip iplerini elbiseyi üzerime oturtacak kadar sıkıp bağlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Marlon'a teşekkür ederek bilekliğimi, küpemi ve kolyemi uzatmasını rica ettim. Uzattığı inci takılarımı takıp ayna karşısına geçtim ve kendime bir göz attım.

Altın sarısı parlak saçlarım belime kadar uzanıyordu. Alnıma dökülen kahküller bana farklı bir hava katıyordu. Yeşil gözlerimse bakanı bir daha baktıracak kadar güzel ve ışıltılıydı. Dış görünüşümle bir güneşe benziyordum. Gözlerim gök mavisi olsaydı tam anlamıyla güneş gibi sözüyle uyumlu olacaktım. Beni gören herkesin aklından ilk geçen hep güneşe benzediğim olurdu. Beyaz tenim, hafif tombul yanaklarım, küçük ve kalkık olan burnumla bebek gibi bir surata sahiptim. Alt dudağım üste göre daha dolgundu. Sık sık alt dudağımı dişlerim arasına alıp ısırmaktan büyük zevk duyuyordum.

Ruhsuz Düşes CanlandıWhere stories live. Discover now