Ruhsuz Düşes Canlandı

14| Saklı Gerçekler / Sezon finalimsi

Marlon'un anlatımıyla;

Kara kulenin teras katında toplanma emri verdiğim antik büyüye sahip 4 kişi yan yana dizilmiş ellerini göğe açmış alevleri söndürmeye çalışıyordu. Ben de antik bir büyücü olsam da gücümün temeli karanlık olduğundan alevlere karşı yapabileceğim pek bir şey yoktu. Bu yüzden geriden ilerideki büyücüleri izliyordum. Su, hava, toprak ve buz büyücüsüydü şu an burada olanlar. Şu ana kadar bu kadar büyücü toplayabilmiştik çünkü onlara erişim kolay olmuyordu. Bulunmaları imkansıza yakındı hatta ancak ben özel kaynaklarımı kullanarak birkaçını bulmuştum.

Büyücüler ne kadar elementlerinde ustalaşmış olurlarsa olsunlar mavi alevi yok edemiyorlardı. Yalnızca alevin artmasını önleyebiliyorlardı. Bunun sebebi mavi alevin kaynağının antik çağdan beri yaşamasıydı. Binlerce yıldır yaşayan ve her yıl biraz daha güçlenen bu alevi daha doğalı en fazla 50 yıl olmuş büyücüler etkisiz hale getiremezdi, antik güçleri olsa dahi bu mümkün değildi çünkü arada kıdem farkı vardı.

Karanlık ve mavi alev birbiriyle uyumlu iki güçtü. Yan yana geldiklerinde birbirlerine zarar vermez, aksine güçlendirirlerdi. Bu yüzden müdahale etmiyordum. Eğer karanlığın düşmanı olan bir güç olsaydı, antik çağdan beri varolsa dahi onu yok edebileceğime emindim.

Güçlerim doruk noktasındaydı ancak kendime güvenim yalnız bundan kaynaklanmıyordu. Bende kıdem bakımından üstündüm. Birkaç belli başlı kişi dışında gerçek yaşımdan'da doğduğum çağdan'da kimsenin haberi yoktu. Karım ve çocuklarımın bile.

İmparator biliyordu gerçi.

Bunun sebebi onun'da bir antik çağ savaşçısı olmasından kaynaklanıyordu. Tahta geçişinde büyük dikkat çekmişti imparator Sedeon. Çünkü tacı taktığı güne kadar kimse böyle bir prensin varlığından haberdar değildi. Onu son imparatorun oğlu sanmışlardı. Oysa o ilk imparator, Ascarta'nın kurucusu Michael'in abisiydi. İmparatorluktan çekilmiş paralı askerlik yaparak hayatını sürdürmüştü. Bin yıllar sonra son imparator çocuksuz bir şekilde erken yaşta ölünce ise onun yerine geçmişti.

Ejderhayı mühürleyen ekipte ben yoktum ancak Sedeon vardı. Bu yüzden ejderhanın en kötü saldırılarından birini Ascarta'ya yapması tesadüf değildi. Ejderhaya son hamleyi o vurmuştu, bu yüzden onun asıl hedeflerinden biri de oydu.

Sedeon, ilk imparator Michael ve beni yetiştiren güçlü bir kılıç ustasıydı. Bize savaşmayı'da yaşamayı'da o öğretmişti. Bu yüzdendi ona saygım. Ustam olduğu içindi.

O, ben ve ekipte bulunan diğer birkaç kişi binlerce yıldır çocuk yapmayacağı üzerine yemin etmişti. Çünkü doruğunda olan güçlerimiz çocuklarımıza'da aktarıldığında kötücül varlıklar doğan bebeklerdeki yoğun enerjiyi hissedip saldırıya geçebilirdi. Son yüzyılda ise ekipten herkesin sırayla çocuğu olmaya başlamıştı. Bunun sebebi düşmancıl canlıların çoğunun soyunun tükenmesinden kaynaklanıyordu. Birde kendi soylarının tükenme korkusundan.

Aslında gücümüzün kopyasından ilk 4 çocuğa ufak ufak taşınırdı ama 5. çocuk tüm gücümüze birden sahip olabiliyordu. Herkesin bu kadar çocuğu yoktu. Aslında birkaçı kendi gücünde bir başka varlığın olma düşüncesinden rahatsız olduğu için en fazla 4 çocuğa sahip oluyor sonra korunuyordu.

Sedeon bunlardan değildi. Tam 5 çocuğu vardı ve sonuncusu benim karımdı. Sedeon'un güçlerinin tamamına o'da sahipti ki sadece bununla da sınırlı kalmıyordu.

Annesi Emilie'de ejderhayı hapseden ekiptendi. Aynı zamanda eski çağ cadılarından beyaz cadı Selene'nin kızıydı. Selene Işığın Kudreti'nin yaratıcısıydı. Ana elementleri ışıktı. Gracelýnn'in hükmettiği ana elementte aslına bakılırsa ışıktı ancak o bunun farkında değildi. Çünkü bu büyük gücün henüz yalnızca zerresini kullanmıştı. Bunu'da onarım için yapmıştı. Gücünün nasıl bir yıkıma yol açabileceğini bildiğinden emin değildim. Muhtemelen kudretini hissediyordu ancak yine de tamamen bilmiyordu.