Karısını kaybetmemek için her şeyi yapmaya hazır çok güçlü ve çok zengin bir adam...
Genç ve güzel bir kadın, 5 yıllık mutlu ve aşık evliliğinde tek burukluğu anne olamayacak olması...
Ve layık olmadığı kaderine boyun eğmeye mahkum, aşık olması ya...
Medya: Arzu, Ateş Makyajını bitiren kadın aynada son kez kendine baktı giydiyi gri takım kendisine çok yakışmışdı zaten o ne giyse yakışırdı
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bugün çok önemli işleri vardı minik hastaları onu bekliyordu çocuk doktoru olan Arzu çocukları çok seviyordu dolayısıylada işine aşıkdı tamamen hazır oldukdan sonra arkasını dönmesiyle kendisine hayranlıkla bakan bir çift göz görmesi bir oldu kocası uyanmışdı ve kendisine aşkla bakıyordu aynı onun baktığı gibi. " Günaydın, ne zaman uyandın?" " Günaydın, şimdi uyandım ve uyanır uyanmaz sarhoş oldum galiba" genç kadının yüzündeki gülümseme büyürken kocasına baktı "İşe gitmeyecekmisin?" "Gidecem birazdan bekle biraz,hazırlanıyimde inerim aşağı" "Tamam canım bekliyorum" kocası banyoya giderken oda telefonuyla oyalandı bi sure sonra kocası kendi takımına benzeyen gri bir takımla odaya geri döndü
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Çok yakışmış" "Teşekkür ederim, inerimmi saat 10'a geliyor?" Arslanlı malikanesinin katı kurarıydı bu, her kes saat 10da kahvaltı masasında olmalıydı. Genç çift aşağı indiyinde her kes aşağıdaydı. " Günaydın" "Günaydın" "Günaydın çocuklar" Ateş masaya oturmasıyla yine sert maskesin yüzüne takmışdı çünkü böyleydi her kese karşı acımasız ve sert olurken karısının yanında başka biri oluyordu. Ateşin babası Cihan Arslanlı sadece şirketleriyle deyil karanlık işleriylede nam salmış bir adamdı 50 yaşlarında ama yaşına göre oldukca dinc ve karizmatik olan Cihan bey aynı zamanda aşiret reisiydi, asren Mardinli olan Arslanlı ailesi Mardinin en büyük aşiretlerindendi her ne kadar İstanbulda yaşasalarda sık sık Mardine gider oraylada ilgirenirlerdi en çokda Ateş ve babası çünkü her şeyi ikisi idare ediyordu ve bu baba oğuldan her kes korkardı.Annesi defne hanımsa 40lı yaşların sonunda bakımlı,güzel bir kadındı hayatında duyguya asla yer vermeyen sadece mantıkla haraket eden Defne hanım için tek sevgi oğluydu. Birde kız kardeşi vardı Ateşin, Nazlı 19 yaşında universitede okuyan şımarık aklına geleni hemen söyleyen hiç kimseyi umursamayan bir kızdı abisine hayranda olsa yanlışlarını görmezden gelmezdi asla, aslında her kese karşı böyleydi. Arzu alışmışdı evdeki her kese dile kolay 5 yıl birlikteydi bu insanlarla onlarda Arzuya alışmışdı. " Ateş, deden aradı acilen Mardine gitmemiş gerekiyormuş" babasının sesiyle ona taraf bakan genc adam " Ne tür bir aciliyet bu her ay düzenli olarak gidiyoruz zaten gideceğimiz tarihe daha var" dedi. "Bilmiyorum gidince konuşuruz" aslında biliyordu.hepsi biliyordu dedesinin ne konuşacağını yine çocuk meselesi. Ateş ve Arzunun 5 yıldır çocukları olmuyordu evlendikleri günden beri bunun hayalini kursalarda maalesef bi türlü olmuyordu ve durum en çokda Ateşin dedesi Aslan ağayı endişerendiriyordu çünkü Ateş onun tek erkek torunuydu sadece Mardin ve İstanbulda deyil dünyanın her yerindeki şirketlerinin tek varisi oydu ve çocuğunun olmaması yaşlı adamı korkutuyordu soyunun devam etmesi için Ateşin bir çocuğu olmalıydı. " Arzucum, bugün işin kaçda biter?" Defne hanım nazik ama samimiyetden uzak sesiyle ortamın sessizliyin bozarken Arzu düşüncelerden çıkmayı zor başardı, dedesinin Ateşi çağırması onu korkutuyordu. " Öğleden sonra boşum aslında" "O zaman 3de uygunmu sana?" "Uygun evet" "O zaman seni alırım" Defne hanım yeni doktor bulmuşdu anlaşıran her ne kadar babaanne olmak için genc olduğunu düşünsede oğlunun çocuk sahibi olmasını oda çok istiyordu "Baba aynı arabayla giderim yolda konuşmak istediklerim var" "Tamam oğlum" Gergin keçen kahvaltıdan sonra her kes dağılmışdı Arzu kocasıyla vedalaşıb arabasına minerken Ateşde şoforune kendi arabasını şirkete götürmesini söyleyib babasının arabasına minmişdi. VİP araçda oturan iki adamdan sessizliyi ilk bozan Ateş oldu "Dedem benimle ne konuşacak baba?"Beklediği soru gelmişdi Cihan beyin,acımasızdı o kalp kırmakdan korkmazdı her şeyi olduğu gibi söyler olduğu gibi yapardı amma söz konusu çocukları olunca kalbi varlığını hatırlatıyordu söyleyecekleri oğlunun canını sıkacakdı ve oğlunun canının sıkılması onunda canın sıkacakdı. Derin bir nefes alıb "Tahmin etdiğin şeyi konuşacak oğlum" dedi Duydukları Cihan beyinde tahmin etdiyi gibi Ateşin canını fazlasıyla sıkmışdı hiç kimseden korkmayan, sözünü dinlemeyen Ateş için dedesi başkaydı dedesine karşı hem hayranlık hemde korku vardı içinde onun sözünden çıkmayan bugüne kadar her dediyini yapan Ateşi zor günler bekliyordu. Şirkete vardıklarında Ateş arabadan inerken babası aldığı telefonla yeraltı işleriyle ilgirenmeye gitdi başka zaman olsa bu işi o hall etmek isterdi amma şuan kafasında o kadar düşünce vardıki daha işe varmadan yorgun hiss ediyordu. Şirkete vardığı gibi kendini işine verib düşüncelerden sıyırmak istesede olmuyordu annesi bugün karısıyla doktora gidecekdi umarım güzel haberler alırlardıda içi biraz rahatlardı. Arzu içinde durum farklı deyildi çocuklarla ilgirenmek onu bir yandan rahatlatsada bir yandanda hep çocuk meselesini aklına getiriyordu. Arzu çocukları çok seviyordu ve sırf bu yüzden çocuk doktoru oldu amma gel görki 5 yıldır çocuk hasreti çekiyorlar bu durum kendisini sıksada kocası yadaki ailesi asla baskı uygulamıyordu amma Aslan ağayçın durum farklıydı evlendikleri günden çocuk istemelerine rağmen olmuyordu Aslan beyi 1 kaç sene istemiyoruz diyerek oyalasalarda son 1 yıldır fazla baskı yapıyordu yaşlı adam,bunu kendisine söylemeselerse biliyordu Arzu bugün Ateşi Mardine çağırma sebebide buydu kesin ama napabilirdiki onlarda çok istiyordu ama olmuyordu. Düşüncesini bozan telefon sesi olmuşdu kocası arıyordu "Aşkım" "Canım napıyorsun?" "Hiç hazırlandım anneni bekliyorum aradı az önce birazdan çıkacağım,sen napıyorsun?" "Bende napıyim seni özlüyorum ha bide çalışıyorum" kocasının sözleri genc kadını bozuk olan moralini azda olsa düzeltmişdi "Hıh öylemi Ateş bey dikkat edin beni düşünürken şirketi batırmayın ama" karısının sözleriyle gülen adamın sesi kadına huzur veriyordu. "Aşkım annen arıyor geldi galiba ben seni alıycam" "Tamam bebeğim haberdar edin benide" "Tamam canım görüşürüz" Kayınvalidesiyle çıkdıkları hastahaneden gözyaşlarıyla arabaya doğru yürüyordu genc kadın çünkü doktor kısırlık ihtimalinin çok fazla olduğunu ve hamile kalma şansının çok az olduğunu söyledi 5 yıldır korunmasız ilişki yaşamalarına rağmen hamile kalamaması asla normal bir durum deyildi, Ateş daha önce her türlü testlerden keçmişdi sorun kendisindeydi. Doktor bi tedavisi olmadığını sadece muzice olursa hamile kala bileceğini söylüyordu yani elinden sadece dua etmek geliyordu ama o bunu zaten 5 senedir yapıyordu. Defne hanım gelinin durumuna üzülüyordu oda bir kadındı anlıyordu onu ama içindeki bencil sesi susturamıyordu Arzunun çocuğu olmayacakdı ama oğlu sağlıklıydı onun yüzünden soylarının kurumasını asla istemiyordu,bu haber Arslanlı ailesinde yaşanacak kıyametin ilk habercisi olacakdı.
Her kese merhaba Bu benim ilk hikayem, o yüzden hatalarım olursa mazur görün. İlk bölümler tanışma amaclı olduğu için biraz sıkıcı gele bilir ama ilerledikçe beyeneceğinizi düşünüyorum. Elimden geldiyince sıkmadan anlatacam umarım beyenirsiniz, Hoşçakalın👋🏼
