8.Bölüm: "Avuç İçinde Ki Acılar Ve Solan Gençlik."

726 39 11
                                    

Tekrardan merhaba. Yeni bölümle karşınızdayım sonunda. Beğeneceğiniz bir bölüm olur umarım.

Beklettiğim için de ekstra üzgünüm.

Emeğimin karşılığını almam için yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Şarkı; Lana Del Rey- Blue Jeans, Dedublüman- En Dibine Kadar

Keyifli okumalar dilerim.

"Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım..."

🌩

8.Bölüm: "Avuç İçinde Ki Acılar Ve Solan Gençlik."

1.Gün;

Geçmişim mi geleceğin mi diye sorsalar buna cevap veremez sessiz kalırdım. Çünkü vereceğim bir cevap yoktu. Geçmişi seçemezdim çünkü yaralıydı. Geleceği de seçemezdim çünkü ne olduğu belli değildi. Belki de geçmişten daha sancılıydı gelecek. Ama geçmişimi de seçmezdim. Geçmişim çok acıyordu. Sancılıydı. Ben acılarımı ruhuma değil, avuç içime gömmüştüm. En çokta geçmişimi. Geçmiş demek acılar demekti.

Avuç içim de kocaman bir yangın vardı.

Avuç içimde ki yangını söndürecek bir güce hâlâ ulaşamamıştım.

Bunun için çok uğraşmıştım. Bunun için çok savaş vermiştim. Ama yenilmiştim, yine acılarıma.

Acılarıma yenildiğim sürece, ne kadar sayfa açarsam açayım geçmişin izlerini taşıyacaktım. Yeniden düşecektim. Yine hissizleşecektim.

Yine yok olacaktım, fark edilmediğim bu hayatta.

Fark edilmediğim bu hayatta, yok olmak pekte önemli değildi.

Fark edilmediğimiz bu hayatta yok olmak neden canını yakıyor o halde Lidya?

Fark edilmemek kimin canını yakmazdı ki?

Bir çocuk gibi artık fark edilmeyi bekliyordum. Ve fark edilmeye olan umudum, gün geçtikçe soluyordu bir çiçek gibi.

Ve ben solan çiceklerin ardından çok ağlardım.

Ekibin arkasından onlarla beraber arka bahçeye yani, spor yerine giderken sessizdim. Herkes sessizdi. Herkes her şey olsun bitsin istiyordu ondan ki aceleci tavırları vardı ki bana kalsa haklılardı. Ben de artık o gücü hissetmek istiyordum. O gücü benliğime kazımak istiyordum. O herifin karşısına çıkmak istiyordum.

Tek ses arkamda olan Poyraz'ın çimlere basıp, çimlerin çıkardığı seslerdi. Herkes çimlere basıp arka bahçeye giderken çimlerden ses çıkarıyordu, ama sanki zihnim sadece onun sessini, hareketlerini duyuyordu. Zihnim sadece onun sessine açık gibiydi. Poyraz Erdem'e içimden dur diyememek korkutucuydu.

Odada olan konuşmalarımız zihnimde canlanırken kalbim istemsizce hızlı atmaya başlamıştı. Aynı şekilde rahatlatmıştı da. Emir konusunda anlaşmış olsakta, o emir konusunu kapatacak gibi durmuyordu.

Hakkından geliriz.

Kalbim bu konu da kendine güvenmiyordu.

Kalbine söz geçiremedikçe, kalbin gibi dilin de onun yanında lâl olacak Lidya.

DİKENLİ OYUNLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin