Bölüm 59~

3K 383 813
                                    


-süpriiizzz!! Erkenden geldim 🥳🎉

-upuzun bir bölüm oldu, bol bol yorum alırım artık.. /2828 kelime\

"İnsanları mutlu edecek şey kusurlarını yenmek miydi, yoksa onlara kusurları ile yaşamayı öğretecek bir sevgi miydi?"

YAZARDAN..

Genç kız o olaydan sonra kaskatı kesilmiş ve utançtan yüzü kıpkırmızı olmuştu. Hemen yatağa girmiş ve uyuma bahanesi ile içten içe heyecanlanmıştı.

Ona ne olduğunu anlayamıyordu, ama olanların onu iyi hissettirdiğini farkındaydı.

Ona iyi gelen Ural mıydı, yoksa ona karşı beslediği sevgi miydi?

Belki de bu sevgiyi en başından biri Ayza'ya verseydi, şuan bu durumda olmazdı.

Belki üvey babası onu sevseydi, hiç akıl hastanesine yatmaz ve hastalığı ile başa çıkabilirdi.

Belki Akar ailesi ona sevgisini verseydi, Ayza hastanede gördüğü en ufak sevgiyle heyecandan saatlerce sırıtmazdı.

İnsanları mutlu edecek şey kusurlarını yenmek miydi, yoksa onlara kusurları ile yaşamayı öğretecek bir sevgi miydi?

Bazen kusurlarımız bizi biz yapan şeylerdi. Eğer hastalığı olmasa Ayza, diğer tüm insanlar ile aynı olurdu belki de, Ayza'yı Ayza yapan şey hastalığıydı.

Oysaki Ayza onlara her fırsatta beni iyileştirmek yerine sevin, demişti, onlar ise bunu red etmiş ve iyileştirmeye çalışmaya devam etmişti.

Peki şimdi ne mi yapıyorlardı?

Her zamanki gibi kahvaltı masasına oturmuş ve keyifli bir kahvaltı yapıyorlardı.

Bu kadar çabuk mu unutmuşlardı Ayza'yı? Belki de onlar hep böyle kötüydü, fazla iyi olan Ayza'ydı. Ya da umutları yüzlerce kez kırıldığı halde umut etmek isteyen kişi Ayza'ydı.

"Diyorum ki.. bugün aldığımız ihale adına güzel bir davet düzenleyelim. Ne dersiniz?" Diye sordu Cihangir Akar masadaki ailesine hitaben. Yanlış. Madadaki eksik ailesine hitaben.

"Bence çok iyi olur, hem kafada dağıtırız." Dedi Kaan sırıtarak babasına karşı. "Bizimkileri de çağırırız hem!" Dedi Adar'da lafa atlayarak.

"Sen ne dersin hayatım?" Diye sordu bu seferde karısına hitaben. "Gerçekten güzel olur. Hem o kızda gitmişken eğleniriz." Dedi yüzündeki gülümsemesiyle.

Belki Ayza'nın görse günlerce ağlayacağı şey olmuştu masada, hiç kimse Nehir'e karşı çıkmamış ve susmuşlardı.

İçten içe özleyenler olsa da belli etmemeye çalışıyorlardı çünkü annelerinin bu olaya karşı hassasiyetini biliyorlardı.

Giray tripli bir şekilde hiçbirini duymamaya çalışarak en köşede sessizce kahvaltısını yapıyordu. Ablasını bu hale getirenler onlardı, şimdiyse ondan bir çöpmüş gibi bahsediyorlardı.

"O zaman bu akşam için güzel bir davet hazırlıyorum, mekan daha önceden seçilmişti zaten. Bugün herkese mail attırırım." Dedi Cihangir Akar.

Karanlığa Gömülen Hayaller -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin