|13|DENİZ

2.1K 83 4
                                    

Gülümseyişini bile etkiliyordu beni...
.
Yüzüne bakıp başımı indirdim..

"Siz isterseniz öyle de dururum"

Kafasını kaldırıp elindeki sigaranın külünü eliyle silkeledi.Bitmek üzere olan sigarasına son kez dokundurdu dudaklarını.. İçine çektiği dumanı dişlerinin arasından yavaşca çıkardı... yüzüme doğru...üfledi dumanı..

"Hiç bir derdi olmayan prensesler gibisin"

Yüzüme üflemesiyle irkilmiştim..

"Sizin için öyle mi görünüyorum? "

Sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi..

"Bunu anlamam bir günümü bile almadı"

Bu adama her yönden yaklaştığımi düşünürken...her seferinde başa dönüşümü izlemekten başka birşey gelmiyordu ellerimden.

Arabaya binerken

"Hadi dikilme orda..şirkete gidelim "

Kapısını kendisi kapatmıştı..
Sessizce dediklerini dinleyip şoför koltuğuna oturdum...Arabayı çalıştırdığımda...şunu farkettmiştim..

Onu tanıdığım zamanlar...Ağzına bir kere bile sigara vurmamıştı...onu ne getirmisti bu halede içmeye yüz tutmuştu..
.
.

Aynayı ona bakmak amacıyla düzeltirken göz göze geldik... Gözlerini kaçırıp kafasını telefonuna indirdi.

İçimde bir huzursuzluk vardı..
.
.
.
Yoldayken...telefonuma gelen bildirimle irkilmiştim..genelde araba kullanırken telefonla ilgilenmezdim. Fakat hazır kırmızı yanarken...gelen mesajlara bakayım demiştim.

Orhan Abi: Nerdesin..
Bindiniz mi araca?

Ulaş sakın Ender Bey'i Şirket'e getirme .

Bak sakınn

Ne yap ne et getirmemen gerekiyor

Amcası burda büyük ihtimalle Ender'i arıyor etrafı dağıttılar..adamlarıyla gelmiş...

Kolay kolay Ender Bey'in ayağına kadar gelmesinin imkanı yok

Birkaç günlüğüne yok et Ender Bey'i.

Sakına..sakına getirme..sakın.

Dikkat edin hem...

Mesajları siliyorum ben.

Hay sıçayım ya...neler oluyor amına koyayım.

"Trafik ışığına bak Ulaş"

Ender'in sesiyle irkilip telefonu yan koltuğa atıp hızla ilerlemeye başladım..

Kafamda söylenenler dönüyordu...Ben bu inat adamla nasıl ..nerde..ne yapacaktım...

Direksiyonu sıkarken bi yandan da Ender Bey'e bakmayı ihmal etmiyordum.

*Napcam şimdi.. ya*

*Sikeyim...*

"Ses kalabalığı yapma "

Ciddi mi...hadi ya...

"Üzgünüm"

.
.

Neredeyse şirkete gelmeme yarım saaten az zaman kalmıştı...

Ne yapsam...

Ne etsem....

Aniden direksiyonu çevirip zıt yöne doğru çevirdim..

Kafasını kaldırıp pek etrafa bakmadığından..bir süre nereye gideceğimizle ilgilenmeyecekti...

Tamam bana verilen şuanlik görev onu şirketten...kısacası amcasından uzaklaştırmaktı..

SON KORUMA ||GAY||Where stories live. Discover now