8.Bölüm

2.8K 133 22
                                    

Multi; Doktor Sedef

Selamkeee...
Nasılsınız, iyisinizdir inşallah?
Kitap gizemli ve heyacanlı gidiyormuş gibi hissediyorum. Peki sizce nasıl?
Lütfen bol bol yarım yapıp yıldız tuşuna basın...

.....

Saat 23.30’a alarm kurduğum için erken kalkabildim. Ama işte hala uykum vardı. Odamın lavabosuna gidip yüzümü yıkadım. Üzerime rahat ama şık bir kombin giydim. Saçlarımı balık sırtı ördüm. Telefonumu son bir kez kontrol ettim. Poyraz'dan mesaj gelmiş.

Orman gözlüm : ben çıkıyorum patroniçem. Hastanede görüşürüz.
                                 (23.03)

Evi hasyaneye benimkine nazaran daha uzaktı. Benden önce kalkmış olması normaldi. Bende ona cevap attım.

Siz : tamam bende çıkıyorum şimdi.
                              (23.45)

Hemen telefonumu çantama koydum. Çantamı sırtladım ve motoruma bindim. Evdeki herkes uyuyordu o yüzden oyalanmadan çıktım.

Hastaneye vardığımda hastanenin geceki haline aşık oldum. Geceyi her zaman sevmişimdir.

Hastaneye girer girmez herkesin meşgul olduğunu gördüm. Ben de kimseye çaktırmadan odama çıktım. Tamam yani 15 dakika falan geç kalmış olabilirdim. Ama kimse farketmemiş. O yüzden sıkıntı yoktu.

Odamın kapısını tam açarken arkamdan gelen sesle irkildim. Ama tabi ki belli etmedim.

"Artık geç gelmeyi bırakmalısınız patroniçem."

Arkamı döndüm ve ona baktım. Saçlarını her zamanki gibi dağınık bırakmıştı. Dağınık saçla aşırı tatlı oluyordu. Siyah gözlüğünü takmıştı. Elinde, içinde çay olduğunu düşündüğüm bir bardak vardı. Bileğindeyse her zaman taktığı saat vardı.

"Ne yani alt tarafı 15 dakika geç gelmişim çok mu?" güldü.

"Çok değilde kimse gelmediğini fark etmesin diye oyalamak zor." kaşlarımı çattım.

"Oyalama sende Allahallah isteyen mi oldu?" bardağının içindeki çaydan bir yudum aldı.

"Olmadı aslında ama ben yapmak istiyorum. Hem bu teşekkür sayılmıyor haberin olsun." gülümsedim.

"İyi tamam tamam teşekkür ederim."

"Rica ederim..." sesini inceltip söylemişti sonra arkasını dönüp kendi odasına doğru yürümeye başlamıştı. Bende kendi odama girdim.

.......

Birkaç hastaya baktıktan sonra yorulmuştum. Saate baktım. Saat 01.55 idi. Poyraz’ın odasına doğru yürümeye başladım. Hastam 02.30’a kadar yoktu. Acil bir şey olmazsa...

Poyraz'ın odasının kapısı önünde durduğumda içeriden sesler geliyordu. Bağırmalar daha doğrusu. Biraz kulak misafiri oldum.

"Yardım edin, ölüyorum yardım edin..."

Lan bu Poyraz 'ın sesi! Elimi belime atıp silahımı kontrol ettim. Silahım belimdeydi. Umarım bir sıkıntı çıkmaz. Hemen kapıyı açtım.

İçeride yan kesiciler beklerken karşımda 40 yaşlarında bir kadın, 7 yaşlarında bir oğlan çocuğu ve yere serilmiş bir Poyraz vardı.

Çocuğun elinde oyuncak kılıç vardı ve Poyraz’ın boynuna dayamıştı. Poyraz ve çocuk benim kapıyı hayvan gibi açtığımı görünce bana şaşkın şaşkın bakmaya başladılar. Poyraz kafasını yerden kaldırıp bana 'hayırdır bacım' dercesine bakmaya başladı. Kendimi hemen toparladım.

Mafya Doktor Where stories live. Discover now