12. Bölüm

1.9K 121 55
                                    

Multi ; masanın toplandığı yer.

Selam canlarım. Bugün yaklaşık 3600 kelimelik bir bölümle karşınızdayım. Değişik bir bölüm oldu. Hüzünlü, heyecanlı...
Yıldıza basmayı ve yorum yazmayı unutmayın. İyi okumlar...

....

Silahımı da belime taktığımda tamamen hazırdım.

Masayı topluyordum çünkü Aren yeni bir üye geleceğini söylemişti. Masanın başında ben duruyordum ama önemli kararları Aren alırdı. Çünkü benden de güçlüydü. İtalya'ya gittiğinde çoğu şeyi bana kaldı. Hâlâ neden İtalya'ya gittiğini tam olarak bilmesem de Akay'lar ile olduğunu düşünüyorum.

"Abla artık hazırsan gidelim mi?" Diyen Alp'le düşüncelerimden kurtulup yanına gittim. Masa bizim mekanımızda toplanacaktı. Hayır Sıcakkum değil. Orası Sedef Gaye Umut'un mekanıydı.

Hemen arabaya doğru ilerledim sürücü koltuğuna geçtim. Alp yanımda oturuyordu. Neden yeni üye geldiğini merak ediyordum. Aşırı saçmaydı çünkü zaten masa tamdı.
Bir kişilik eksik var.
Ah doğru! Poyraz Akay'ın yeri boş...

Off bir de öldürdüğüm Pamir Akay'ın yardakçısının yeri. Demek oluyor ki Doruk'un yerine yeni bir üye geliyor.

Alp "Abla, eve neden apar topar geldiğimizi anlatmayacak mısın?" Dediğinde Poyraz ile Pamir'in konuşmaları yeniden aklıma geldi. Aşırı sinirlerim bozulmuştu. Hâlâ buna inanamıyordum.

Pat diye "Pamir ile Poyraz gerçekten kardeşmiş. Poyraz'ın telefonda ki konuşmasını dinledim." Dedim.

Alp bir süre kımıldamadan durdu. Ona bakmak istesemde yola odaklandığım için bakamıyordun.

O hâlâ yola bakarken mekanıma gelmiştim.

Mekanım bir kitap kafeydi. Merkezi bir yerdeydi ve herkese açıktı. Tabi ki de herkesin içinde masa hakkında konuşamayacağım için gizli bir yer yapmıştım. Masa üyelerini burada toplardım önemli belgeler ise Sıcakkum'da olurdu. Doktor bir kıza ait olan dövüş kulübünde önemli belgeler olabileceği kimin aklına gelir ki?

Hızlıca içeri girip lavaboların olduğu kısma ilerledim. Kapısında 'sadece çalışanlar girebilir' yazan yerden içeri girdim. Karşımdaki kapının şifresini girdim.

270913

İşte toplanacağımız alana gelmiştim. Çok korunaklı gözükmese de yeterince korunaklıydı. Duvarlarda aşırı derece de ses yalıtımı vardı. Her yerde gizli kamera ses kayıt cihazları bulunuyordu. Bir kitap kafe olduğu için baskın yeme ihtimali çok düşüktü. Bar gibi mekanların baskın yeme olasılığı fazla olduğu için aynı zamanda gençlere bir yararı dokunması için kitap kafe olmasını istemiştim.

Kapı üç kez tıklatıldığında üyelerin geldiğini anlamıştım. Hemen maskemi takıp yerime oturdum. Herkes birer birer yerlerine oturuyordu. Baran Coştu ve benim tarafımdakiler bana baş selamı verdiklerinde ben de onlara veriyordum.

İçeriye Pamir Akay girdiğinde açıkçası gerildiğimi hissetmiştim. Hâlâ olanları sindirememişken Pamir'i görmek sinirlerimi altüst etmişti.

Pamir'i süzdüğümde gerçekten Poyraz'a benzediğini farkettim.
Abi kardeş oldukları için olabilir mi? Laf sokup durma Pakizeee!

Poyraz'dan uzundu ama büyük bir farkta yoktu. Dikkatli bakmayan aynı boyda bile diyebilirdi. Kahverengi saçlarını her zamanki gibi arkaya doğru yatırmış ve taramıştı. Poyraz'ın saçıyla aynı renkti ama Poyraz'ın dağınık saçlarını her şeye tercih ederdim.

Mafya Doktor Where stories live. Discover now