İNTİKAM ATEŞİ

179 135 30
                                    

Sabah erkenden kalktım. Güzelce giyinip hazırlandım ve kahvaltı bile etmeden evden çıktım. Bugün bebeğimin cinsiyetini öğreneceğim ve çok heyecanlıydım. İlk başta doğuma kadar öğrenmek istemiyordum ama daha fazla tutamadım kendimi. 4 aylık oldu ve o dünyaya gelmeden odası, oyuncakları, kıyafetleri , her şeyi hazır olsun istiyordum.

Arabama bindim ve kemerimi taktım. Hastaneye doğru sürmeye başladım. Çağatay ve Berra'da direkt hastaneye gelecekti.

Onlar da benim kadar heyecanlıydılar. E haliyle biri babası diğeri teyzesiydi. Cinsiyeti öğrenir öğrenmez Çağatay nikah için tarih alacaktı ve hemen bebeğimiz için mobilya bakmaya gidecektik.

Büyük bir ihtimalle nikahtan hemen sonra Çağatay'la daha büyük bir eve geçecektik. Her ne kadar Çağatay'a kızgın olsam da bu yönünü her zaman takdir etmişimdir. Dedesinden ona çok büyük bir miras kaldı ve bir kuruşuna dahi dokunmadı şimdiye kadar. Dedesiyle hiçbir zaman yıldızları barışmadı. Hep öfkeliydi dedesine karşı. Yüzünü dahi görmek istemiyordu. Dedesi ise onun aksine barışmak için elinden geleni yapıyordu. Neticede tek torunuydu. Çok çabaladı fakat Çağatay asla kabul etmedi. Ondan bahsedilmesine bile tahammül edemiyordu. Nedenini çok sordum ama her seferinde konuyu değiştiriyordu. Dedesi ölmesine rağmen öfkesi hala sıcaktı. Hiç soğumamıştı. Şu an dedesinin şirketlerini ve tüm mal varlıklarını babaannesiyle amcası yönetiyordu fakat ikisi de oldukça yaşlanmışlardı. Onlarda ölünce her şey tamamen Çağatay'ın olacaktı ama o asla kabul edecek gibi durmuyordu. Babasından kalan çok az bir parayı katlayarak kendi şirketini kurdu. Dedesinin gölgesi olmaktan kaçınmıştı. Her şeyi sıfırdan kurdu ve buralara kadar geldi. Kendi villasında tek başına huzur ve düzen içinde yaşıyordu. Buna rağmen bana benim evimde yaşama hayali kurduğunu söylemişti. O kadar para ve mülke rağmen... 

Hastanenin otoparkına geldim ve arabamı park ederek hastanenin girişine doğru yürümeye başladım.  Hava aşırı nemliydi. sıcak mayhoş bir rüzgar çarpıyordu yüzüme. Girişin önüne geldiğimde gördüm ki Berra ve Çağatay benden önce gelmiş, kapının önünde beni bekliyorlardı. Gülümseyerek onların yanına doğru yürümeye başladım.

Berra "Allahım! Yeğenimin cinsiyetini öğreneceğiz. Abi gerçekten çok heyecanlıyım."

Elimi karnımdan rahmime doğru götürerek "Bende" dedim ve gülümsedim. 

Çağatay "Hadi geçelim artık içeriye. Kendimi çok zor tutuyorum. Meraktan deliye döneceğim."

"Tamam tamam." Diyerek güldüm ve içeri girdik.

Doktorun odasının önüne geldiğimizde duraksadım. Berra ve Çağatay'a dönerek konuşmaya başladım. "Birazdan içeriye gireceğiz ve bebeğimin cinsiyetini öğreneceğiz. Hiçbir zaman kız veyahut erkek olsun demedim. Şimdi de hiçbir şey dilemiyorum. Benim için sağlıklı olsun yeter. Kız veyahut erkek olsun hiç fark etmez. Cinsiyeti her ne olursa olsun ona en iyi hayat şartlarını sunmak için elimden geleni yapacağım." Dedim.

Çağatay elimi tutarak "Yalan söylemeyeceğim. Küçüklüğümden beri hep ilk çocuğum kız olsun istedim. Ben tek çocuk olarak büyüdüm ve ablası olan arkadaşlarıma hep özendim. Benim gözümde abla anne yarısıydı. Şimdi neden erkek olup abi olmasın ki diye düşünüyorsunuzdur." Dedi.

Berra "Deniz'in dediği gibi öncelik sağlık tabi ki ama neden abi olmasın ki?"

Çağatay "Bir erkek ne olursa olsun bir kız kadar merhametli olamaz. Özellikle de kardeşlik başlığı altında. Bir abi baba yarısı olamaz. Çünkü baba evin direğidir. Babanın yerine kimse geçemez. Ama annelik apayrı bir şey. Nasıl desem... Erkek çocukları daha geç olgunlaşır ve bu 20 yılını alır. Allah korusun ilerde bize bir şey olursa ve ilk çocuğum erkekse gözüm açık giderim çünkü bütün kardeşleri ergen bir erkek çocuğuna kalmış olacak. Kimse bu sorumluluğu kaldıramaz kız çocuğundan başka. Bir kız çocuğu, yaşı kaç olursa olsun kendini anneliğe adayabilir ama erkek çocuğu öyle değil. Yanlış anlamayın ilk çocuğum erkek olursa üzülecek değilim. Kızda olsa erkek de olsa benim evladım, benden bir parça ama işte küçüklüğümden beri kalbimden geçen şey ilk çocuğumun kız olması ve kardeşlerine ablalık yapmasıydı." Dedi. Çok duygusallaşmıştı. Dolmuş gri gözleriyle heyecanla gözlerimin içine bakıyordu.

BATAKLIK (+18)Where stories live. Discover now