SAKAR

39 18 18
                                    

Tanrım ne sakarım, günün ilk sakarlığını yaptım bile, bugün eve sağ salim dönebilirsem Pazar kiliseye erken gideceğim ve ayine katılacağım. Daha bahçe kapısından çıkmadan ufak bir taşa takılıp tökezledim ve elimde ki bütün kitapları pat diğe yere düşürüverdim, bravo bana kendimi ayakta alkışlamalıyım sakarlık konusunda.

Neyse artık alışmıştım böyle dengesiz davranışlarıma ve hiç önemsemedim sakarlığımı, dalgın birisi olduğumu kabul ediyorum.

Oldukça asil bir hareketle kitaplarımı toparladım ve arkama bile bakmadan yoluma devam ettim. Hızlı adımlarla yürüdüm ve köşe başında beni sevgilisiyle bekleyen DMİTRİ’NİN yanına gittim.

-Nerde kaldın be oğlum, ağaç olduk burada.

-Hiç sorma kanka. Bir sürü gereksiz şey oldu yine. Geç kalıyordum da son anda yetişebildim. Haydi yürüyelim şu lanet okula yoksa geç kalacağız.

-Küfür etme fink, nihayet gelebildin yahu.

Ağzındaki sakızla ve dudaklarında ki kırmızı rujla ve arkadan topuz yapılmış saçlarıyla çok itici olmuştu JENNA. Bazen yol kenarında ki kötü kızlar gibi bir izlenim bırakıyordu insanda.  JENNA hakkında böyle düşünüp gülümsemem yüzüme yayılmaya başlayınca neler oluyor diğe sordular.

Yok hiçbir şey bizimkilere gülüyorum. Ailem hakkında hep bizimkiler kelimesini kullanırdım. Bunu JENNA’ya bakarak söylemiştim.

Konuyu değiştirmek adına siz nasılsınız gençler, nasıl gidiyor bakalım dedim işaret parmaklarımı birbirine sürtüp, bir kahkaha koyverdim çünkü ben onlara bu soruları yönelttiğim de cevapları aynı oluyordu. İkisine birbirlerine sırılsıklam aşıktı ve ne yalan söyliyim, onları kıskanıyordum ama bu tatlı bir kıskanmaydı çünkü ikisi de kardeşim gibiydiler ve onlar mutluysa bende mutluyum. Konuyu değiştirmeyi başarmıştım.

-O benim hayatımın erkeği, kahramanım diğe şakıdı JENNA.

-O benim hatunum, diğe yapıştırdı DİMİTRİ.  Bunu tam bir rus aksanıyla söylemişti.

-Yok artık şu aşka bakın, Tanrım ,  mutluluğunuz daim olsun gençler. Senin aşk hayatını da biliyoruz, daldan dala geziyorsun kanka. İRİNA’ dan  haberimiz var hani.

-Açmasanıza şu konuyu. İRİNA’nın ne kadar gıcık olduğunu biliyoruz. Gerçek yüzünü görmeden önce hoşlandım o kadar.

-Belki daha fazlası dedi - JENNA

-Kesinlikle daha fazlası –DİMİTRİ

Adımlarımı yavaşlattım, gözlerimi kısarak uzağa baktım sanki birinin yolunu gözler gibi bir halim vardı. Daldı gitti bizimkisi, kesinlikle sevgilim bak şimdi ben onu nasıl kendine getireceğim.

-Hey dostum boşversene geçmişi, önünde ki maçlara bak sen. 

-Haklısın da benim yerimde kim olsa İRİNA’yla yatardı.

-Ona hayır deseydin erkeklerin yüz karası ilan edilirdin bunu biliyoruz. 

-Abartma lütfen sevgilim .

-Hayır abartmıyor biz basketbol oyuncuları arasında böyle bir mizah anlayışı olduğunu bilmiyor musun yoksa.

-Ama fink dedi jenna sonra derin bir sessizliğe gömüldü, yutkunarak zorlukla konuşmaya başladığında gözleri yaşlıydı. Bunu bilmiyordum ve Dimitri’yle üç seneden beri çıkıyoruz, kendimden utanıyorum.

-AH Lütfen jenna abartma, gerçekten sorun değil sevgilim. Kendine gel bir an önce sil şu göz yaşlarını. 

-Gençler ben biraz hız katıyorum yürüyüşüme siz arkadan gelirisiniz, biraz baş başa kalın Jenna da kendini toparlasın derse kadar.

             Yürürken düşüncelere daldım, dimitrios boğa diğe bilinirdi tüm okulda, her an kavgaya hazır bir tipti.Bilirsiniz işte sanki kırmızı bir kumaş parçası görse oraya koşarak gidip kafa atacak gibiydi. Biz onun bu hallerine alışmıştık çoktan.  Basketbol da takımımızın en iyisiydi ve bizim liderimizdi.  Jenna’nın yanındaysa tam bir beyefendidir. Asil bir karaktere sahiptir ve liseden beri benim en yakın dostumdur.

-Siktir et basketbolu sevgili Jenna’m , basketbol oyuncuları arasında ki mizah anlayışını bilsen zaten garip olurdu, eğer moralin düzelecekse müdür Andrea’yı bile dövebilirim ve bugün okul olmaz, baş başa kalabiliriz, ne dersin?

-Ah pekala saçmalamaya başlama lütfen, o lanet olasıca okula gideceğiz ve gün boyunca tüm derslere gireceğiz.
-Anlaşmışa benziyoruz güzelim, hadi biraz hızlan da Fink’e yetişelim.

         Saatime baktım.Dersin başlamasına son 15 dk, Tanrıya şükürler olsun bu gün bir ilki başardım ve zamanında okula yetişebildim. Dolabımdan ders kitabını, defterimi ve kalemlerimi alırken jenna bana yaklaşıp, laf çaptırarak

-Sizin İRİNA’yla aranızda olanlar tek gecelik bir ilişkiden ibaret değildi ki. Defalarca yattığınızı tüm okul biliyor. GÜLÜYORDU.

-Kabul ediyorum güzel zamanlardı. Ona sırılsıklam aşıktım. Yada öyle zannediyordum. Artık aşkın varlığına inanmıyorum. Günümüz ilişkileri çok yapmacık. JENNA da göründüğü gibi biri değildi zaten.

-Hey iti anın çomağı hazırlayın dedi DİMİTRİ dolabından kitaplarını alırken.
-İnanmıyorum şunlara bakın JENNA hem konuşuyor hem de benim kolumdan çekiştirip karşıdan gelen İRİNA’yı  gösteriyordu. Gözlerimiz kısa bir an için birbirine kenetlendi.

-Yok artık (RASLİN) o bebeksi sesiyle konuşmuştu arkamdan. Siz ikiniz birbirinizin sözlerini tamamlamayı ne zaman bırakacaksınız acaba çok merak ediyorum.

-Gözlerim karşıdan gelmekte olan İRİNA’nın yürüyüşünü , adımlarını , topuklu ayakkabılarının çıkardığı tik takları takip ediyordu. Yüce Tanrım İRİNA yıllanmış şarap gibi sert ama duru bir güzelliğe sahipti. Zaman geçtikçe gözüme daha bir güzel görünmeye başlamıştı.

Jenna ve Raslin ise bana ablalık yapıyorlardı bir yandan da , Jenna bana doğru dönüp konuşmaya başladı.

-Ah kim takar ki onu ,bizim oğlumuz daha iyilerine layık ,boşver onu , ona doğru bakmaya devam edersen hislerinin karşılıklı olduğunu düşünecek.
Jenna konuşmaya devam ederken, İRİNA geçip gitmişti.

-Sonra Dimitri bana , sen kardeşim ondan daha iyilerine layıksın , aklın şu an onda takılı kalmış durumda ama emin ol o sana göre birisi değil. Bütün arkadaşlarımın beni büyük karanlıktan ve ona ait olanlardan koruduğunu ise daha sonra öğrenecektim.

Sıradan bir insan olup , sıradan bir yaşam sürsemde bir şeylerin yolunda olmadığını anlayabiliyordum. İRİNA’nın karanlık bir tarafı vardı ve ben ona doğru çekiliyordum. Işıl ışıl parlayan gözlerinin ardında gizemli bir şeyler vardı. Ona bakmak ölüme bakmak gibiydi. Garip olansa bana hala cazibeli gelmesiydi. Karanlık ve cazibe ne kadar kötü kavramlar değil mi ? Bir araya geldiğini düşünsenize ortaya ÇIKACAK OLAN TEHLİKEYİ hayal dahi edemiyorum.

Onun yok edilmesi gereken bir düşman olduğunu öğrendiğim de ise hiç şaşırmayacaktım.

-Bence dostum onun tek bir amacı var seni yoldan çıkarmak , artık çok daha dikkatli olmalısın yanında tuttuğun kişi hayra alamet birisi değil ve sen ona ne kadar yakınsan o kadar tehlikedesin demektir bunu bil.

-Ne demek istediğini anladığımı zannetmiyorum Dimitrios

-Yakında anlayacaksın dostum , rahat ol. Senden korkarak kaçacağına adım gibi eminim.

-Keşke onu gerçekten sevebilseydim. Belki de sadece cazibesine kapıldım. Bilmiyorum. Zaten günümüz ilişkileri iyice berbatlaştı nerede o eski aşklar. Serenatlar , mektuplar , gözlerden uzakta gizli gizli buluşmalar
-Biz seni çok iyi anlıyoruz. Sonlu ömründe sonsuz aşkı yaşamak istiyorsun. Bu mümkün mü ? Bazen , O KADAR BÜYÜK BİR AŞKI KALDIRABİLİR MİSİN ? SANMIYORUM. Temennim hayatında ki her şeyin gönlüne göre olması dostum.

-Jenna da vampir kızımız nerede acaba diğe sevgilisinin sözlerini tamamladı.

-Geçmişinde ki kızları bir kenara bıraksan da azıcık olsun gözünün önündekileri görsen nolurdu ? Ben sana söyliyim bekli de o aradığın aşk o kadar uzaklarda değildir. Raslin

AVCILAR (KİTAP OLDU) Where stories live. Discover now