GERÇEKLER ORTAYA ÇIKIYOR

11 8 0
                                    

-Biraz fazla iddaalısın sanki,

-Benden bahsediyoruz hatırlatırım.

-Sustum üstad sustum. Geldik sizin eve hazır mısın bakalım doğum günü cocuğu Dimitri

-Pek değil ama hazırım. Parti başlasın bakalım.

-Işıkları da söndürmüşler, anahtarım nerede benim, heh burada, ceketimin cebinde

-Başlıyoruz gençler

İnanamıyordum, dört bir yanımı iyiki doğdun fink sesleri sarmıştı. Bütün akrabalarım buradaydı. Çok büyük bir hazırlık yapılmış belliydi. Ben salona doğru ilerlerken etrafımı akrabalarım kuşatmış, bana sarılmak ve hediyelerini vermek için adeta sıraya girmişlerdi. Bu kadar büyük bir doğum günü partisine gerek yoktu. Aile arasında ve en yakın arkadaşlarımla beraber kutlasaydık da benim için yeterli olur diye düşünüyordum bir yandan, Ama diyer yandan sevincden havalara uçacak gibi hissediyordum. Başta büyük babalarım ve büyük annelerim olmak üzere, teyzemler, dayımlar, amcamlar, yengemler, ve yeğenlerim , kuzenlerim etrafımı sarmıştı ve hepsini bir arada görmek gurur vericiydi. Biz hunterlardık, köklü soylu bir aileydik. Hediye merasımi ve sarılmalar, doğum günü kutlu olsunlar bittikten sonra büyükbaba josef yanıma geldi.

-Ben hediyeni tam saat 12'de vermek istiyorum ama öncesinde konuşmamız gerek. Seni çağırdığım da ne işin olursa olsun, onu yarıda bırakıp, gelmeni istiyorum. Tamam mı bana söz ver.

-Tamam büyük baba söz

Babam bu gece bir başka gururluydu . Ve hediyesini açmam da ki ısrarı şaşırtıcıydı.

Hunter soyadını taşıyan tüm akrabalarım babamın hediyesini açtığımı duyunca bakışlarını bize çevirmişti. Diğerleri ise konuşmalarına devam ediyordu. Akrabalarım bize odaklanması dikkatimi çekmişti. Aldığım hediye ise çok şaşırtıcıydı. Sıradan bir bıçak görünümündeydi ama kolye halindeydi. Ve iki sıra da yanlara uzanan uçları sivri ve asimetrik olarak kısalan bıçaklar vardı. Çok gösterişli olmasının yanı sıra üzerinde ki taşlarla ve Latince yazılarla adeta göz kamaştırıyordu. Sonradan öğrenecektim bu bıçağın sıradan bir bıçak olmadığını, aldığım en değerli ve kudretli hediye olduğunu, büyükbabam Razka'dan bana miras kalan görünmezlik kılıcıydı

-Annem atalarından Razka'nın sihirli kolyesi artık senindir

-Sihre pek inanmazdım olanları anlamlandırmak yerine, soru sormak yerine devam ettim.

-Babam düşman yaklaştığında renk değiştirir ve eline aldığında keskinlik ve ağırlık kazanır dedi

-Amcam artık vakti geldi. Değişime hazır ol dedi ve hediyesini sundu. Paketi açtığımda beni eski,özel cizimlerle dolu ve atalarımdan izler taşıyan bir defter karşıladı. Adı Avcılığın Kısa Tarihi (15 YY – 21 YY'LAR ARASINDA NELER OLDU) Ve Önemi idi.

Kendi kendime elimdeki 1000 sayfalık tonlarca ağırlığındaki kitaba baktım. Kısa olan tarih 1000 sayfa ise uzun ve detaylı olan tarih kim bilir kaç sayfa olurdu.

Babam donup kaldığımı görünce amcana teşekkür yokmu? Yakında her şeyi öğreneceksin oğlum. Hediyeni bir kenara koy dedi.

-Hediye için sağol mark amca , vaktim olunca inceleyeceğim kitabı.

O kitabın içindekileri dikkatli oku. Atalarımızın bize kadim mirasıdır ve artık senin

-Kolyen de pek yakıştı oğlum. Annem bir yandan konuşuyor, bir yandan anlatıyordu. Bu kolye büyükbaba razkaya ait ve rivayete göre ailemizin kadim bir sırrı var ve bu bıçakta bir haberci görevi görüyormuş ve düşman yakındayken seni uyarıyormuş. Tabi bu bir rivayet ama yine de ben gerçek olmasını isterdim. Neyse ben susuyorum çok yakında sen bütün gerçeği öğreneceksin.

AVCILAR (KİTAP OLDU) Where stories live. Discover now