BÖLÜM 42

68.5K 3.9K 1K
                                    

Selamm. Ben geldim 🥰

Herkese hayırlı ramazanlar bebeklerim ♥️

İyi okumalar dilerim 🤍

✨✨

YAZARIN ANLATIMIYLA

Özer ailesi geçtiğimiz üç haftalık süreci Azat ve Işık'ın üç gün sonra ki nişanı için hazırlık yaparak geçirmişti. Aşkın hanım, Balca ve Işık kıyafet, bohça ve diğer hazırlıklar için çoğu gününü dolaşarak geçirmişti.

Çok yorulmuştu fakat sonunda tüm hazırlıklar tamamdı. Nişan ortakları olduğu bir otelin salonunda sadece yakın çevre ile yapılacaktı. Işık her ne kadar nişana gerek olmadığını söylese de Aşkın hanım ve Agah bey kabul etmedi..

Azat, sevgilisini mutlu gördüğü için seviniyordu fakat ona kalsa hemen yarın evlenirdi.. Balca ve Demir bu süreçte her zaman olduğu gibi boş anlarında hep görüşmüştü.

Demir'in Balca'nın yara izleri için iyi bir dermatalogtan randevu almasıyla, geçen hafta oraya görüşmeye gitmişlerdi. Demir sevgilisine randevu aldığını söylediğinde Balca'nın göz bebeklerinin titrediğini görmüştü. Balca mutlu olsa da içinde bir yerde o kırgın kız çocuğu duruyordu.

Her şeyi anlatmasa da yaşadığı bazı şeyleri uzun uzun anlatmıştı sevgilisine. Mesela çocuklukta yaşadığı ufak tefek dayakları, evi kendi dağıtıp kızının toplamadığını gören babasının sigaraları nasıl vücuduna bastırdığını..

Ailesinin üvey olduğundan nasıl şüphelendiğini, başta Balca'ya ön yargıyla yaklaşan abilerini.. Ve daha bir çok şey konuşmuşlardı.

Demir'in duyduklarından sonra düşündüğü tek şey Balca'nın yaşadıklarını çok çabuk kabulleniyor gibi gösterse de olanları içine attığıydı.. Bir gün içindekilerin onu yormasından çok korkuyordu. Korkan da olmak üzereydi..

Demir dermatologtan bugün için alınan randevuya yurtdışına gitmesi gerektiği için gidemeyecekti.. Balca, yarası için lazer tedavisinin ilk seansına tek gidecekti.. Belki söylendiğinde basit bir tedavi gibi görünebilirdi fakat Balca'nın gözlerinde o yaraların silinmesinin basit olmadığını görmüştü.

Bu yüzden yurtdışındaki toplantısını iptal edecekken Balca kesinlikle kabul etmedi. Demir ve Balca uzun süre sonra üç gün ayrı kalacaklardı. Demir, işlerinin yoğunluğundan nişanın sabahında ancak burada olabilecekti.

Dün gece doya doya hasret gidermişti iki sevgili.. Alican ile birlikte Demir'i biraz önce havaalanına bırakmışlardı..

"Yenge?" dedi Alican. Kafasını yasladığı camdan dışarı bakan genç kız kendisini duymadığında kaşları havaya kalktı. Zaten sabahtan beri durgundu.

"Heyy, dünyadan yengeme?"

Omzunda hissettiği dokunuşla sıçradı genç kız.

"Dalmışım.. Ne demiştin?"

"Sen iyi değilsin.. Anlat çabuk."

"İyiyim ben, merak etme." diyen Balca arkadaşının kanması için sahte bir gülücük gönderdi.

"Ayy yapma öyle chucky gibi oldun. Zorlama gülüm."

"Gülüm ne ya? Kro musun sen." diye dalga geçti balca.

"Bana bak.." Dirseğiyle Balcayı dürttü hafifçe.

"Sen abim gitti diye mi üzülüyorsun? Kaya gibi adamı jelibona çevirdin zaten. Bırak biraz ayrı kalsın senden."

BalcaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin