Beraber Yandık

8 5 7
                                    

🫀

Ne kurtarmış ki bizi?
Sebebiyet vermeden çekip giden insanlar mı sevdi bizi..
Kandırılıp, kalbimizin yerinden söküp çıkarılırcasına acıdığını hissettiğimiz anlar oluyor. Yıpranıp, dökülüyoruz bir kanepe üstünde..
Bazen diyorsun hani; birisinin yerine koyulabiliyor muyum?
Ya da çektiğim acıyı karşı tarafta hissediyor, tadıyor mu bu duyguyu..
Ben çekiyorum, kime ne ki..
Ne o duyguyu biliyordur ne de sevilmek ne onu biliyordur diye düşünüyorum bazen..

Bırakılıp gittin.
Bıraktın gitti.
Bırakıp gidildik.
Ama dımdızlak bırakılıp, arkana bakmadan gidemez.
Seven kalp buna el vermez.
Vermemeliydi.

Teselli veyahut başka bir şey istemedim ben, onu da istemiyorum peki ne istiyoruz?
Sevilmek?
Sevmek?
Hayır işte ne istediğini kendin de bilmiyorsun ki..
Nazımı çeksin, ilgi versin bunları istemiyorum.
Sevmek, sevilmek hiç istemiyorum.
Sonu hep çıkmaz sokak, sonu hep çukur..

Kayıp ettiğim yabboz parçasını bulup yerine tamamalamak istemiyorum. Bunlar herkesin elinde belki de o parçayı bulup yerine koyabileceğine inandığım birisi vardır.

Sabah uyanıyorum. Gece yatıyorum. İçimde bir parça sevgi var mı bunu her gün sorgulamaktayım. Paramparça, parçalı bulutlu içim..
Hayatımda birilerini tutmak, kendime çekmek değil artık amacım tek amacım yaşamak mı? Buna bile emin olamıyorum biliyor musun?
Sahilin kenarında yürüyüp ellerim bomboş kulağımda kulaklık bir bankta tek başıma oturuyorum.
Kafam bomboş, kalbim bomboş, kalbim tekin, ıssız, nefret dolu..
Birisini oraya koyamayacak kadar boşmuş.
Bissürü insan tanıdım. Daha da tanıyıcam belki ama kalp kırıp üzgünüm ben doğru insan değilim deyip kendimden uzaklaştırıyorum.
Ama kimse bu senin elinde olan bir şey değil diyemiyor ki..

Bana kalırsa hayatına bir kişi giriyor ve o evi yakıp yıkıyor. Daha sonrasında hayatına aldığın insanlar umurunda olamıyor. Yine bunun suçlusu sen olarak gösteriliyorsun. Bunun suçlusu geçmiş, yaşayıp yaşatamadığın çocukluğunu ya da kalbindi.

Beni biriyle sevgili olarak görürseniz ileride, içimde sevgi var mı diye bakma neden onunla diye hiç sorma ya geçmişten birisinin kalıntılarına rastlayıp onun kapısına gitmişimdir ya da gönül eğlendirip bırakacağımdır.

Derdim deniz dermanım hüzün hep
Bir şehirde kayıp olucam.
Kendimi bile zar zor toparlayıp bulamayacağım.
Nefesim sessiz, gözyaşlarım tükenmiş bir halde
Sonsuzluğa bir adım daha yaklaşıcam

Duygularımı hep içimde yaşadım. Çocukluğumu hissedemediğim gibi herkes büründüğüm insanın sebebini nedenini çok aradı, sordu, soruşturdu. Nedeni bendim. Değişmemdi, değişmek zorunda bırakılmamdı. Özlüyorsun çocukluğunu hiç tanımadığın insanların gelip seni dağıttığını kimselere anlatamıyorsun. Suçun yine sevebilmekti.
Sevgi, aşk bunlara inanamıyorum. Hayatıma öyle bir insan giricek ki bana geçmişi unutup geleceğimi şüphesiz yaşatıcak birisi olucak elbet ama inanamadığın bir şeyi yaşamak kadar saçma bir eylem de yok herhalde.

Kafama silah dayasalar alır o silahı kalbime götürürüm. Aklımı kullansam, kalbimi ele geçiren kişi susmuyor. Dur duraksız bağırıp çağırıyor. İçim desen hissetmiyorum bile..
Dımdızlak ortada bırakılmış gibi hissediyordum.
Histen bahsetmişken uzun zamandır ağlayamamak bile insanın gücüne ağır gidiyor.

Suçum sevmekti. Sevilmemekti. İnsanlar beni değiştiremez derdim hep, aşk beni değiştirmiş. Sevilebilme düşüncesi bile beni değiştirebilmiş. Tanıyan tanımayan insanlardan kendim adına güzel yorumlar alırım etrafımda da sevilirim. Sevilmek istemek değildi küçük yaşta aşkı tatmak, merak etmekti. Hayatının merkezine bir adam koyarsın ve o merkezi yakan, kül edip sarsıp yıkan kişi de aynı kişi olduğunu anladığım anda sevemem dedim. Şartladım kendimi, engel koydum. Olmadı mı sevgiye inandırıcak insanlar oldu. Benim ne kadar umrumda oldu, orası sadece tartışılırdı.
Bir yanım kal sev, bir yanım pılını pırtını topla onun defolup gittiği gibi her şeyden vazgeçip git diyor. Kokusu üstüme sinmiş, sigara dumanını ciğerlerimde hissede hissede ağladığım sokaklardan bir daha geçme diyorum.

Aşktan kör olmuş gözüm tekrar o şehirden gidemem diyor bana..

İzlediğim, dinlediğim hiçbir şey bana mutluluk vermiyor, depresifliğim nereye kadar gider bilmiyorum ama içimde bir şeyler bitiyor.
Zevk aldığım bir aktivite, eylem yokmuş gibi..
Yazdığım da onu yazmak bile beni iyileştirmiyor, dibe çekiyor. Ama ben bile bile seneler geçse de onu yazıyorum.

Ben delibalda ki efsunun dediği bir sözle kapatıyorum bu geceyi "kelebeğim yarım kaldı." Ben hep yarım ve yarısı tamamlansa da aşka inanmayıp mutlu olsam da mutsuzluk tam kalbimde olacağını inanarak yaşıyor olucam.

BAĞNAZ BİR YÜREKWhere stories live. Discover now