Farkındalığın geç gelen esintisi'°

127 22 40
                                    


●¤'¤●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



●¤'¤●

Miyuki Sihina tramvaydan çıktığı an kendisini gölgelerden izleyen o adama bir daha dönüp bakmamış, hızlı hareketlerle merdivenlere yönelmişti.

Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken tek düşündüğü bu adamın kim olduğuydu.

Kim tarafından gönderildiği, ve neden kendisini izlediği.

Merdivenlerin solundan saparak nihayet dışarı çıktığında aslında şu an eve gitmesi gerektiğini biliyordu Miyuki. Ama buna hiç mi hiç niyeti yoktu.

'Özellikle tanımadığım ve benden ne istediğini bilmediğim bir adamın evimin yerini açık bir kitap gibi öğrenmesine izin vermek ancak bir aptalın yapacağı bir şey olurdu.' Diye düşündü genç kız.

Adımlarını sık ve ara sokaklara yönlendirirken yanından geçtiği parlak demir bir plakanın yüzeyinden arkasını kontrol etti Miyuki.

Hala arkasından geliyordu.

Başında siyah bir şapka olan oldukça yapılı ve iri bir adamdı bu. Anlayacağınız, vücut yapısı birini 'gizlice' takip etmeye pek de elverişli biri değildi.

Ama Miyuki'yi asıl endişelendiren şey bu değildi. Kızı endişelendiren asıl şey tramvayda, insanların içinde kendisini gizleyen bu dev adamın şimdi, Tokyo'nun bu kıytırık ara sokaklarında kendisini gizlemek için hiç bir çaba sarf etmemesiydi.

Bir serseri, ya da ciddi bir suçlu olmalı.

Ardından 'ya da,' diye düşündü Miyuki. 'Birazdan işeyeceği bir suç yüzünden insanların yüzünü görmesini istemiyordur? Eğer yüzü görülseydi, bir şüpheli sıfatını kolaylıkla alabilirdi.'

Eğer gerçekten de böyleyse, işlenecek 'suçun' kendisiyle alakalı bir şey olduğunu ger bir hücresinde hissediyordu Miyuki.

Ve adam, o ise-

Miyuki'nin takip edildiğini bildiğini biliyordu.

Hatta sırf genç kız takip edildiğini bilsin diye ağır ağır yürüyor, yürürken kaba ayaklarının yere lap lap vuruş sesi boş ara sokaklarda duyuluyordu.

Genç kızın takip edildiğini bilmesini istiyordu.

Miyuki yerde kim bilir ne yüzünden sızmış kalmış iki çocuğun da yanından geçerken dikkat etti. Bazıları sızmış gibi davranıp saldıra
da bilirdi.

Aslında bu işi uzatmadan çekilip gitmek istiyordu çünkü bugün böyle bir şeyle uğraşmak için fazla yorulmuştu -ve pekala, kendisini de biraz üşengeç hissediyordu açıkçası- ama bu adamın onu bırakmaya pek bir niyeti yok gibiydi. Aslında yolun ortasında aniden durup adamla dövüşmeye başlayabilirdi ama nasıl bir dövüş atikliğine ve stiline sahip olduğunu bilmiyordu. Vücut yapısına ve yürüyüş şekline, vücudunu nasıl hareket ve koordine ettiğine attığı kısa bir bakışla bir kaç fikri oluşmuştu elbette ama emin olması gerekiyordu.

Tokyo Revengers ● Again•'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin