Can Şenliğim 16

4.3K 161 12
                                    

Kokusunu hissetmek için biraz yanaşıp derin bir nefes çekti içine
Ablasının dediği gibi Seher ona can katmıştı, yokluğunda daha iyi anlamıştı bunu.
Seher'e bakıp "CAN ŞENLİĞİM" dedi içinden...
****

Seher, Kenan'ın kendine yakın olmasından rahatsız bir şekilde kıpırdadı masada.
Kenan, karısının rahatsız olduğunu görünce döndü önüne.

Kahvaltı sırasında Ömer ve Mehmet'in patates kızartması kavgası masada ki kasvetli havayı dağıtmıştı.
Kenan,Ömer'i hiç bu kadar mutlu görmemişti.Şen kahkahaları evin içinde yankılanıyordu resmen.
Ömer karnını tutup gülerken, Mehmet ikişer üçer yutuyordu patatesleri.
Ömer durumu fark edince,Ahmet Bey'e dönüp
"Dedee dayıma birşey şöyle,beni güldürüp tüm patatesleri yiyor" diye dudak büzerek konuştu.
Ahmet Bey,Ömer'in büzülen dudaklarına bakıp kendi dudaklarını da büzdü.Daha sonra Mehmet'e dönüp "Yemesene patatesleri hergele bırak torunum yesin" diye parmağını sallayarak konuştu.
Mehmet babasını duymamazlıktan gelip, çatalı patatese sokacağı sırada
Bahar Hanım tabağı alıp Ömer'in tam önüne koydu.
Ömer anneannesin bu hareketine el çırparak "aslan annenemmm" diye bağırdı.
Bahar Hanım hemen yanında ki torununun saçlarını okşayarak
"Anneannen kurban olsun sana,hadi hepsini bitir güzelce doyur karnını." dedi.
Mehmet, "Bir tane daha alsaydım bari" diyerek suratsız bir şekilde annesine baktı.

Bahar Hanım oğluna gülerek kafasını sağa sola salladı.
Kenan tüm bu konuşmaları hayret içinde dinliyordu.
Bu insanlar onun oğlunu nasıl böyle sevebiliyorlardı.
Kendi bile daha yeni babalık yapmaya başlamışken,onun oğluna aile mi olmuşlardı.
Ahmet Bey ve Bahar Hanım'ın, Ömer'e bakışlarını,bilmeyen biri görse asla inanmazdı öz torunları olmadığına.
Bu insanlar nasıl böyle iyilerdi...

Mehmet,Ömer'e göz kırpıp
"üç tane verirsen atçılık oynarım seninle" diye cazip bir teklifte bulundu.
Ömer'in, dayısıyla oynamayı en çok sevdiği oyundu bu.Hemen tabağını uzatıp üç tane almasına izin verdi.
Mehmet çiğnemeden yuttu patatesleri
"adama bak karışıklıksız istesem vermez" dedikten sonra Kenan'a bakıp "Sana çekmiş,senin gibi çakal" dedi.
Kenan birşey diyecek oldu Ömer,
"dayı çakal ne demek" diye atıldı söze
Mehmet pis pis sırıtıp beklemeden cevap verdi

_bak dayım iki çeşit çakal var.
Bunların biri köpeğe benzeyen bir tür hayvan. Diğeri de babana benzeyen bir tür insan.

Kenan, kafasını yana yatırıp boynunu kıtlattı önce,daha sonra Mehmet'e sinirli bir bakış attı.
Bu lafın altında kalmazdı Kenan ama şuan derdi de odağıda başkaydı.
Seher zaten yeterince sinirliydi ona yeni sinir yüklemesi yapmaya hiç gerek yoktu.
Durdu düşündü sonra
"Geldiğim hâle bak resmen karısından korkan bir kocaya döndüm" dedi içinden.
Mehmet,biraz öne eğildikten sonra sinsi bir bakış attı Kenan'a
daha sonra sessiz bir şekilde konuştu
"o kemençe yayını soracağım sana"
Ahmet Bey öksürerek susturdu Mehmet'i.
Feride kocasını geriye yaslatıp "kahvaltını bitir kocam" dedi gülerek.

Seher,masada ki konuşmaları komik bulsa da ciddiyetinden ödün vermiyordu.
Bakışlarıyla içinden geçiyordu adeta Kenan'ın.Herkes kahvaltısına devam ederken,Ahmet Bey'in telefonu çaldı.
Yerinden kalkıp konuşmak için dışarıya çıktı.
İki dakika sonra geri döndüğünde memnuniyetsiz bir şekilde oturdu sofraya.
Mehmet babasının bir şeye bozulduğu anlayıp hemen sordu.

_Hayırdır baba bi problem mi var

_Zelkif Bey aradı.Mobilyaları bugün istiyormuş,hemde hepsini.

_Ne demek bugün istiyormuş iki gün sonra dedik ya. O kadar eşya bir günde nasıl taşınır.Olmaz deseydin.

_Dedim ama pek işe yaramadı.
Düğünü erkene almışlar,eşyaların yerleşmesi gerekiyormuş.
Biliyorsun adam a dan z ye herşeyi bize yaptırdı, parayı da peşin verdi.
Şimdi pişman etmek olmaz. Biran önce bitirelim kahvaltıyı da gidelim dükkana.

Can ŞenliğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin