0.8

577 38 27
                                    


Yatağımda yüz üstü uzanmış çiçekli yastığımı da kafama geçirmiştim. Benim açımdan sıkıntılı bir gün oluyordu ama Darwin'le konuştuktan sonra daha iyi hissettiğim de söylenebilirdi tabii. Onu seviyordum. Kırgınlığım uzun sürmüyordu çünkü onunla küs kalmak bana da zor geliyordu. Her zaman.

Olduğum yere adeta gömülmüşken bir kapı sesi duydum. Darwin kendi anahtarıyla girmiş olmalıydı. Adım sesleri küçük evimde bir süre dolaştıktan sonra yatak odamda son bulduğunda yine de yerimden hareket etmedim. Bir süre karşı taraf da sessiz kaldı. Yatak odamın girişinde dikilerek ne yapmaya çalıştığını keşke görebilsem ve anlayabilseydim fakat maalesef başımın üzerine çektiğim yastık buna engel oluyordu. Az sonra adım sesleri yaklaştı ve saniyeler içinde kıçıma bir şaplak yedim.

"Nuni!" diye yükseldim hemen. Başımın üzerine çektiğim yastığı doğrulurken ona vurmaya çalıştım ama eliyle kolumu kavrayarak engel oldu bana. Sırıtıyordu.

"Beni karşılamadığın için bir ceza." dedi yanıma otururken. Somurttum.

"Küsüm sana, ne diye karşılayacakmışım?"

Beni hiç dinlemeden belimi yakalayıp yatakta ona yaklaştırdı bedenimi. Şimdi ikimiz de oturur konumdaydık. Önce sinirden ve yatakta girdiğim çeşitli pozisyonlardan dolayı dağılmış saçlarımı düzeltti elleriyle. Ardından makyajsız suratımda yanaklarıma indi.

"Arkadaşız biz, bana küs kalamazsın." diye konuştuğunda göz devirmemek için büyük bir çaba harcasam da başarısız olmuştum. Dilimin ucunu hafifçe dışarı çıkarıp tekrar içeri çektim ve tek omzumu yukarı ittirdim.

"Beni kimseye layık görmeyen bir arkadaş."

"Hadi ama, öyle söylemedim."

"Öyle söyledin Darwin."

Yatakta hafifçe doğrulup arka cebine sıkıştırdığı telefonu çıkardı ve önüme adeta fırlatır gibi bıraktı.

"Mesajları gözünle okumuyor musun sen?" diye öfkeyle konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Üste mi çıkacaksın bir de? Şu an sinirlenmeye hakkın yok."

"Var." dedi. "Sözlerimi çarpıtıyorsun."

"Hayır."

"Evet."

"Hayır-" Elini ağzıma kapatıp susmamı sağladığında diğer eli de sırtıma ulaştı ve beni bir kıskaç altına aldı.

"Sus." diye çıkıştı bu sırada. Elini ısırmaya, ondan kaçmaya çalışsam da yapamamış, kendimi uzanır vaziyette Darwin'i de üzerimde bulmuştum. Ağzıma kapamadığı boştaki eliyle bileklerimi yakalamış ve başımın üzerinden yatağa yaslamıştı.

"Nuni bırak!" demeye çalışsam da kelimelerim bir homurtudan ibaretti. Bedenimi bacaklarının arasında sıkıca hapsettiği için bacaklarımı da hareket ettiremiyor, ona karşı gelemiyordum.

"Bırakacağım ama konuşmak yok, tamam mı?" diye uyardı beni. Başımı salladım. Elini geri çekti.

"Pislik ada-!"

Tekrar ağzımı kapattığında cümlemin devamı gelmese de mesaj ona ulaşmıştı bana kalırsa. Yine yerimde kıpırdanmaya çalıştım. Bu sırada nasıl olduysa bulduğum bir boşluktan bacağımı kaldırdım ve dizimin Darwin'in bacak arasına çarpmasıyla durulduk. O inleyerek acı dolu bir ifadeyle üzerime düştüğünde ne yapacağımı bilememiştim.

"Sikeyim." diye tıslamıştı dişlerinin arasından.

Serbest kalan ellerimle Darwin'i omuzlarından ittirip yanıma düşürdüm ve doğruldum.

playinwitme | darwin núñezWhere stories live. Discover now