3.Bölüm

71 10 9
                                    


Jongin'i refleks ile üzerimden uzaklaştırırken, zehir saçan bir çift göz iğrenerek bana bakıp alayla güldü.

"Ya Do Kyungsoo, alkol aldığında yol ortasında birinin dudaklarına yapışmak alışkanlık galiba sende. Fena bir sürtüksün." Will'in sözleri bulutların üzerinden beni zemine doğru çekerken arkamdaki duvara iyice yaslandım.

"Çeneni kapat bence" Jongin'in hiddetli sesi bile uyuşmuş bedenimi kendine getirememişti.

"Eğlenceni bozdum, üzgünüm dostum." Jongin'in omzuna dostane bir şekilde dokunduğunda yerin dibine girdim. İşte gerçek buydu. Ben bir eğlenceydim, birkaç dakika önce serbest bıraktığım mantığım, gelmiş yüzüme gerçekleri haykırırken, gözlerimi Jongin'e çeviremedim bile.

Korktum, ifadesini görmekten korktum. Eğlencesi kaçtığı için sıkıntılı olan yüz ifadesini görmekten ölesiye korktum. Gerçeği biliyordum ama görmeye cesaretim yoktu.

"Siktir git Will." Öfke ile söylediğinde en azından onun için keyifli bir eğlence olduğumu anladım, siniri baya bozulmuş olmalıydı.

"Neler oluyor?" Chanyeol'un sesini duyduğumda ve kolumda tanıdık bir el gördüğümde kafamı kaldırdım ve Sehun'a baktım.

Allak bullak halim onu korkutmuş olacak ki gözleri büyüdü "Kyungsoo iyi misin? Berbat görünüyorsun."

"Elbette iyi Sehun. Jongin'le oynaşmasını bozdum diye keyfi kaçtı sadece."

"Sana sus demedim mi?!" Jongin kükrediğinde yerimden sıçradım. Chanyeol çoktan ikisinin arasına girmiş, bariyer olmuştu. Jongin'e dik dik bakıyor ve sakin olmasını söylüyordu. Will ise gevşek gevşek sırıtıyor, Jongin'i kışkırtmaya çalışır gibi davranıyordu. İçeriden çıkan, birkaç kişi duruma el atıp Will'i zorla götürdü. Taksiye binerken bile ne kadar sürtük ve arsız olduğumdan bağıra bağıra bahsediyordu.

Chanyeol, Jongin'i tutmaya çalışıyor, sürekli telkin edici şeyler söylüyordu. Sehun sıkı sıkı kolumu tutmuş, Jongin'den kalır bir yanı yokmuş gibi görünüyordu. Elimi, elinin üzerine koyduğumda dikkatini bana verdi. Kaskatı kesilmiş ifadesi bir anlığına yumuşadı.

"Eve gidelim Sehun lütfen." Gücüm kalmamıştı, kendimi taşıyamıyordum, durduğum yerde yavaş yavaş çökerken Sehun soğuk zemine oturmama yardım etti. Bu kadar güçsüz düşmüş olmamdan nefret ediyordum. Böyle biri değildim ancak gece başından beri yaşadığım duygu karmaşası beni mahvetmişti.

Tüm ağırlığımı Sehun'a bırakmış, gözlerimi kapamıştım. Ne ağlamak ne düşünmek istiyordum. Hiçbir şey hissetmeden sadece öylece boş boş duvarlara bakmak istiyordum.

"İyi mi?" Sesindeki ilgi neredeyse kalbimi sızlattı.

"İyi fazla içti galiba."

"Will ve onun arasında bir şey mi var?"

"Karışık bir mesele...Anlatmam doğru olmaz." İkisi arasındaki sessizlik büyürken, bilincim ara ara gidip geliyordu. O duvar dibinde ne kadar kaldığımızdan çok emin değilim. Bir süre sonra Sehun'un adımı söylemesi ile gözlerimi araladım.

"Hadi kalk artık." Doğrulmama yardım ederken, bana destek esmer elin sahibine korkarak baktığımda hafifçe gülümseyip saçlarıma dokundu.

"Görüşürüz Kyungsoo."

"Görüşürüz."

Sarsıla sarsıla kusarken, Sehun'un kapıyı açmamı söyleyen endişeli sesini duydum. Onu görmek istemiyordum, geceye ait görüntüler gözlerimin önünden geçerken ağzımı çalkalayıp banyo fayanslarının üzerine çöktüm.

Time Clipping Cupid's Wings // kaisooWhere stories live. Discover now