5.

9.9K 590 220
                                    

Kutay: Hayırdır semt çocuğu sahaya çağırmışsın. Yumruklarımı mı özledin?

Semt Çocuğu: Seni özledim şapşik :))

Kutay: Hösttt...

Semt Çocuğu: Hahahhaha :))) korkunun gözünü sevem. Sonunda buldum seni nasıl korkutacağımı bebeğim kork artık benden.

Kutay: Lan ne oluyor şapşik bebeğim falan?

Semt Çocuğu: Aa ne var bunda yavrum, dünürüz artık bunlar normal.

Kutay: Ne dünürü? Ne diyon? Ne alaka ben ve sen dünür?

Semt Çocuğu: Aha gitti çocuğun ayarlar.

Karşımda oturmuş Kutay'a kahkaha atmamak için zor duruyordum. Çünkü yanımızda Asım Amca ve esnaftan insanlar vardı. O yüzden yanaklarımın içini ısırdım.

Semt Çocuğu: Beşte sahada ol, konuşalım bebeğim ama yanlız gel. Seninle +18 şeyler konuşacağız.

Kutay: Kaşınma yavrum, sonra bağımlım olursun ;)

Semt Çocuğu: Hösttt...

Bu defa gülme sırası Kutay'daydı. Şurda iki dakika uğraşılmıyor aq. Bu çocuğun neyden korktuğunu bulamadım bir türlü. Bulsam bana yaşattığı cehennem işkencesinden kurtulucam ama şerefsizin tek zayıf noktası yok ki. Domuz gibi yüzü var yüzsüz.

Kutay gülerek arabasına binip dükkandan gidince derin bir nefes aldım. Bugünün işkencesi bitmişti sonunda. Ee bende dereyi görmeden paçaları sıvamıştım tabi. Çünkü tam beşte arabayla geri döndü.

"Baba benim Yakup'la az işim var onu erken sal."

Asım Amca bi bana bi arabanın camından konuşan Kutay'a baktı. Şu anda melek kişiliğine bürünmen lazım Asım Amca etme eyleme.

"Tamam oğlum erken çıkın. En azından artık kavga etmiyorsunuz. Kabullendin Yakup oğlumu."

Deme öyle deme Asım Amca ne kabullenmesi oğlun senden de beter zebani çıktı. Kutay sırıtarak yanını gösterdi.

"Atla bakalım semt çocuğu şu rövanşı bir oynayalım."

"Ne rövanşı Kutay yine mi kavga edeceksiniz."

"Yok baba ne kavgası halı sahada maç yapacağız. Artık kavga falan yok."

Var Asım Amca var. Artık yumruklar konuşmuyor bu işte kirli oyunlar var.

"Hadi Yakup bekliyorum."

Ohaa bir de adımı söylüyor. Lan sen yanlış doğmuşsun siyasetçi olsaydın ya pezevenk nasıl da arkadaş rollerine giriyor.

"Tamam Kutay'cım üstümü değiştirip geliyorum."

Kutay'ın gülüşü yüzünde kaldı. Hadi bakalım Ankara bebesi sen mi yaman ben mi yaman, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. İçeri girip üstümü değiştirdim. Beni hâlâ bekleyen arabaya bindim. Lan o kadar da belki sıkılır gider diye uzun uzun giyinmiştim. Gitmemiş pezevenk benden bile inatçı çıktı.

Kutay arabayı gaza basa basa mahallenin tepesindeki araziye sürdü. Tepenin başına gelince arabayı durdurdu ve tüm bedeniyle bana döndü, sırtını kapıya yasladı.

Cidden tepeye getirip gelinlik giydirip ırzıma geçecek şerefsiz. Elveda hayallerim, elveda gençliğim. Bu şehirde dura dura bende iyice keko oldum aq.

"Şimdi söyle bakayım bebeğim, derdin ne senin?"

Lan mesajda yazdığımı nasıl bir an bile tereddüt etmeden yüzüme söylersin dürzü.

Mahalle Abisi - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin