33.

3.4K 235 25
                                    

Şarkı: Gazapizm / Sağı Solu Kes

Şarkıyı söylediğim yerde açınız 🥰

İki gün sonra merkeze döndüğümüzde Kutay tekrar karokala çağrıldı ve kendini bıçaklayan çocuktan kesinlikle şikayetçi olmayacağını söyledi. Buna ne kadar kızarsam kızayım Kutay'ın şu cümlesi beni sakinleştirmişti.

"Gülüm o çocukların da suçu yok, onu üstüme salanın şerefsizliği. Ben çocuğa şikayetçi olsam yakalansa ne olacak altı ay içeri girip çıkacak ama yaşadığı yoksunluk yüzünden orada kafayı iyice bozacak. Daha on altı on yedi yaşında eminim. O da isteyerek bunu yapmadı, gözlerinin altındaki morlukları gördüm. Belli ki maddeye düşmüş ve bu da o piçin elinde. Parası olmayan gençlere böyle pislik işler yaptırıyor. Ben bir gencin geleceğiyle oynayamam. Benim hesabım o çocukla değil, Rauf itiyle. Bak bir şey olmadı, bünyesi daş gibidir senin paşanın, ben kolay kolay yıkılmak, iki güne iyileştim bile."

İşte bu yüzden ben mahalle abisine bir kez daha aşık olmuştum. Kalbi fazla güzeldi.

Hafta sonuna da Aylin'in nişanı vardı ve Asım amca evdeki curcunadan bıktığı için kaçıp dükkana gelmişti. Oturduğu taburede keyif yapıp dükkanın önünden geçenlere selam verirken bende sabah getirilen arabanın şanzımanına bakıyordum. Ali elinde tepsiyle

"Tavşan kanı çaylar" deyince elimi silip Asım amcanın yanına çöktüm.

"Yengeden ne zaman kadar kaçacan Asım amca" dediğimde gülerek tepside ki çayını aldı.

"İki gün daha oğlum. Valla iflahımı çürüttü gavurun kızı. Yok nevresim takımı üç olsun, yok ben cumhuriyet altını taktırmadım dedirtmem dünürlere. Yok çeyiz görmeye gelecekler yatak odası takımı bugün gelsin. Of anam offf."

Gülerek çayın şekerini karıştırdım.

"Kız evlendirmek amma zormuş Asım amca."

Hâlâ elinde tepsiyle ayakta dikilen on dokuz yaşında olduğunu söyleyen Ali

"Ohooo daha Kutay abi var Asım emmi, bu günleri mumla arayacaksın."

İçime oturan öküzle çayı yarısına kadar kafama diktim. Boğazımdan aşağı yakarak girerken yanan boğazım değildi ciğerimdi.

Asım amca bıyık altından gülüp

"O hayırsızdan umudu kestim amma elbet o da geçer elime de baş göz ederim artık hayırlı bir kısmetle" dedi.

Derin bir nefes verip yanan ciğerlerime çayı dibine kadar içip ayağa kalktım.

"Ben işime döneyim, akşama yetişsin iş."

Asım amca başını sallayarak arkasındaki duvara sırtını dayadı. Ali de boşları alıp gidince motora eğildim tekrar.

"Bu itin burda ne işi var."

Asım amcanın sesini duyduğumda arkama döndüm. Dükkanın önüne önde bir arkada iki araba durmuştu. Asım amca dizlerinden destek alarak ayağa kalktı.

Öndeki arabadan siyah takım elbiseli ellili yaşlarında, elinde tesbihle bir adam indi. Ardından iki arabadan dörder adam indi. Yüzünde kesik izi olan adam Asım amcanın önünde durdu. Elimde levyeyle Asım amcanın yanına gittim. Bu adam tahmin ettiğim kişi değildir umarım. Bugün elime kan bulaşacaktı çünkü. Adam tok sesiyle tesbihini çekerek

"Selamın aleyküm Asım, kolay gelsin" dedi.

Asım amca kaşları çatarak kafasını sağa çevirip

"Tövbe estağfurullah" çekti.

Adam bir adım daha yaklaşınca Asım amcanın önüne doğru bende bir adım attım. Asım amca elinin tersiyle göğsümden tutup durdurdu.

Mahalle Abisi - GAYWhere stories live. Discover now