《20》

390 26 11
                                    

@fiiiidaaannnn hikayeyi okuyamıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

@fiiiidaaannnn hikayeyi okuyamıyorum. Böyle okursun umarım :)

🇹🇷🤍🇦🇿

Dün gece ılık duşun ardından hemen uykuya dalmıştım. Aslında iyi gelmişti bu. Günün yorgunluğunu almıştı.

Her sabah olduğu gibi bu sabahta erkenden uyandım. Kahvaltıdan önce biraz yazı yazmak iyi olur. Belki dün gecenin yorgunluğunu unuttururdu bana. Dün gece demişken... Ne biçim rüyaydı o öyle? Kabus desem kabus değil tatlı bir rüya desem o da değil. Her neyse! Geçti ve gitti. Artık rüyaya takılmayı bırakıp gerçek hayata dönem lazım.

Telefonumdan yine bir türkü açtım. Geri Gelen Mektup. Asla dinlemekten bıkmayacağım bir türkü bu. Saatlerce, günlerce dinleyebilirim.

Gül senden ışık alsa da bir renge bürünse
Ay secde edip çehren yerlerde sürünse

Rüyada bile olsa o gül yüzünü görmek güzeldi sevdiğim. Kim bilir bir daha hangi rüyada buluşacağız? İlk oldu bu. İlk defa gördüm rüyamda. Ya da benim hatırladıklarımın arasında ilkti bu. Çünkü daha önce hiç böyle gerçekçi bir rüya görmemiştim.

Çekmecedeki siyah dosyamı çıkardım. Kahvaltıdan önce son bir kez daha kontrol etsem iyi olacak. Eksik bir şeyler kalsın istemiyorum. Ayrıca o mektupları da dosyanın içinden alsam iyi olacak. Akşam düşüp de kaybolmasını istemem.

Kapağı açtığımda boş kağıtlar değil üç tane mektubu görmeyi umuyordum. Ama bıraktığım yerde ne o üç mektup ne de gerekli evraklar vardı. Şeffat sayfaları belki bir şey bulurum umuduyla karıştırdım. Hayır hiçbirisi yoktu.

Odamın kapısı üç defa tıklatıldı. Başıma askıda ki eşarbı alıp bağlayarak kapıya gittim. Yerde bir mektup vardı. Eğilip aldım. Aradığım mektup bu değildi. Ama üstünde adım yazıyordu. Kapıyı azıcık aralayıp kimin bıraktığına baktım. Yan tarafımdaki odanın kapısı kapanıyordu ben bakarken. Burda daha fazla oyalanmanın bir manası yoktu. Kapıyı kapatıp eşarbı az önceki yerine astım. Yatağımın kırışmış çarşafının üstüne oturup mektubu dışından inceledim. Adımdan başka bir şey yazmıyordu. Zarfa zarar vermemeye özen göstererek açtım.

"Şirinim, Balaca Tibb Bacım.

Yazdıkların beni çok duygulandırdı. Böyle hissettiğini bilseydim çok daha önceden bulurdum seni. Çok daha önceden izin vermezdim bu ayrılığa. Her zaman içimde bir huzursuzluk vardı. Bir yanım hep sevseydi gitmezdi diyordu. Meğer sen sevdiğin için gitmişsin. Ne kadar acı olduğunu tahmin bile edemiyorum. Açıkçası etmek de istemiyorum. Sevdiğim halde isteyerek ayrılmak, ayrılmak zorunda bırakılmak bende çok büyük izler bırakırdı. Sen güçlü bir kadınsın, Şirinim. Sen iki acıyı yüreğinde barındıran bir kadınsın.

Ben senin kadar güçlü değildim. Yenildim. Ben, senin aşkına yenik düştüm. Bir hastalıktı bu. Yarası çok derin bir hastalık. Hiçbir şifacıya gitmedim. Çünkü biliyorum ki hiçbiri de yarama merhem olamayacaktı. Ben bu yarayı ne kadar görmezden gelsemde olmuyordu. Her gece rüyalarımı süsleyen şifacı olmadan iyileşmezdi bu yara. Yola koyuldum bende. Zatdn bunca zaman ne diye bekledim bilmiyorum. Belki bir gün sen çıkar gelirsin diye beklemişimdir. Gelmedin. O zaman da ben sana gitmeye karar verdim. Her ne kadar uzun sürerse sürsün bu yoldan ayrılmamaya ant içtim. Seni bulmadan geri dönüşüm yoktu.

SEVDAMIN KÜLLERİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now