EŞSİZ RÜYA

201 18 1
                                    

Ayaklarım beni bambaşka yerlere götürüyor. Nerde ve kimle olduğumu bilmiyorum.. Aklım neden bana sürekli böyle oyunlar oynuyor ? Belkide benimle oynayan aklım değildir , belki benimle oynayan kalbimdir.

Çok büyük bir mekan burası. Kaybolurmuydum acaba ? Ama ben buraya yaya nasıl gelmiş olabilirim ki ? Türkiye değil burası. BEN NERDEYİM?.

Aslında bakarsan burası çok güzel biryere benziyor. Sessiz , sakin , huzurlu....

İlerlemeye başladım. Etrafı izliyor ve etraftan gelen kokuya doğru gidiyordum. Kıyafetim de nerede ? Bu üzerimdeki beyaz elbiseyle ve başımdaki beyaz örtüyle değildim ki ben. Sürekli aklımda cevapsız sorular bırakıyordum. Belki cevabını birgün bulurum diye.

İlk önce bir ses yükseldi şiddetli birşekilde. Etrafıma bakıyor ve sesin nereden geldiğini göremiyordum. Bu ses bana tanıdık geliyordu. Evet evet kesinlikle bu EZAN 'dı. Müslümanların sürekli bahsettikleri medineye nede çok benziyor burası. Orası olabilirmiydi. Burada onların peygamberi Hz.Muhammed yatıyormuş. Ben neden göremiyorum peki. Çok merak ediyordum.

" Buğlem onu görmeyi neden istiyorsun " diye galipten bir soru işitti kulaklarım. Ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Bu soruyu soran kişinin kim olduğunu da bilmiyorum. Ben neden hiçbirşeyi bilmiyorum ?

"Sende kimsin çık ortaya ? " diye soruya soruyla karşılık verdim. Çünkü onun sorduğu sorunun cevabını bende bilmiyorum.

" Benim kim olduğum önemli değil Buğlem. Senin doğru yolu ne zaman bulacağın ve karanlık yoldan nasıl çıkacağın önemli. " dedi. Doğru yol derken İslamımı kastediyordu yani .

Etrafıma bakıyor ve o kişiyi arıyordum. Biri benimle alaymı ediyordu yani. Kim olduğunu tekrar sordum ve ses gelmedi. Birdaha sordum ve aynı şekilde yine cevap gelmedi.

Sesi bir kenara bırakıp ilerlemeye başladım tekrardan. Buram buram enfes derecede bir koku genzime doluyor ve şefkat veriyordu. Bir koku bu kadar mı güzel kokar ? Bu kadar mı güven verir insana ?

Bir mezar gördüm ileride. Aslında bir değil 3 mezar vardı orada. Hz.Ömer , Hz. Muhammed ve Hz. Ebubekir 'in kabirleri olduklarını duymuştum din dersinde. Merakıma yenik düşerek oraya doğru yürüdüm. Ayaklarım ters tepmiyor adeta istekli birşekilde yollara meydan okuyordu. Sadece ayaklarım mı yoksa bende bu meydan okumaya dahilmiyim ?

Kabirlere yaklaştığım anda çok az mesafe kala istemsizce durduruldum. Yaklaşmak istiyordum. Koku.. koku da kayboldu. Heryere yayılan o enfes koku şimdi bırak uzaklardan yanımdan bile gelmiyordu.

" Noluyor " diye bağırdığımda aniden yanımda bir film şeridi belirdi. Bilmiyordum ki bu filmin başrol oyuncusu ben olduğumu.

Filmde Müslümanlığı aşağılıyordum , islama kötü diyordum , insanları inançları yüzünden aşağılıyordum , diskolardan barlardan çıkmıyordum daha yaptığım birsürü şey vardı bu filmde. Hayatım sahne alıyor , yaptıklarımdan dolayı pişmanlık duyuyordum.

" Ama ben bunlardan pişmanımm. " diyordum sesimi duyurmak için bağırarak.

" Pişman olmak yetmez buğlem. En büyük günahın inancın " dediği anda içimde birşeyler koptu. İnancım.... HRİSTİYANLIK..

.........

Kan ter içinde kalmışken uyandım. Hemen ilk üzerime sonra nerde olduğuma baktım. O beyaz elbise , örtü , güzel koku hiçbirisi yoktu. İçimdeki şefkat , huzur , güven vericilik te yoktu.

Nede güzeldi o eşsiz mekan, nede güzel kokuyordu o misku amber , ne kadarda aydınlıktı...

O aydınlığın yanında kendimi işte şimdi karanlıkta hissettim. Doğru söylüyor olabilirmiydi o ses " Senin doğru yolu ne zaman bulacağın ve karanlık yoldan nasıl çıkacağın önemli. "

İçimi biliyor ona göre yönlendiriyor du sanki beni. Neler hissettiğimi ben bile bilmezken o ses nereden bilecekti ki.

Neden bitmişti ki bu eşsiz rüya , eşsiz koku. Ben birdaha ne zaman hissedecektim o şefkati. Kim hissettirecekti o duyguları birdaha bana. Kim ?.

BEN MÜSLÜMANIM 2  ; DE Kİ ALLAH BİRDİR !!!Where stories live. Discover now