"Kız sen ne güzel olmuşsun. Bir yere mi gidiyorsun?"
"Teşekkür ederim, yok bir yere gitmiyorum canım sıkıldığı için kendimle uğraştım."
"Ne güzel yapmışsın. Hadi daha fazla canın sıkılmasın Atakan abin seni eğlendirsin. Git mont al kendine burada bekliyorum."
"Ne yapacağız?"
"Sen boşver onu dediğimi yap."
En sonunda sorgulamayı bırakıp odama çıktım. Üzerime uzun bir kaban giydim ve Atakan abimin yanına döndüm.
Elimi tutup beni dışarı çıkarttı, kapıdan çıkarken Leyla hanıma haber vermeyi de unutmadı.
"Anne biz çıkıyoruz!"
Konuşmadan birlikte garaja girdik. Etrafta çok güzel arabalar vardı gözlerimi onlardan alamıyordum. Atakan abim ise gri bir arabanın yanına gitmişti.
"Gel güzelim, benim arabamla gideceğiz diğerlerine sonra bakarsın."
Gözlerimi zar zor arabalardan alıp onu onaylarayak yanına gittim. Kapımı açıp arabaya binmeme yardımcı oldu.
İkimizde emniyet kemerlerimizi takınca sakince garajdan çıkarttı arabayı. Evin bahçesinden çıkana kadar gerçekten sakindi ama çıktığımız gibi gaz pedalına yüklendi.
İster istemez yüzümde gülümseme oluyordu. Hızı seviyorum. Arkamızda bizi takip eden korumaların araçları vardı. Onlarda bizim gibi hızlıydılar.
Hızlı ve sessiz bir yolculuğun sonunda bir avmye gelmiştik. Abim beni kolunun altına alırken bende kolumu beline sardım.
Yürüyen merdivenlerle en üst kata çıktığımızda abimin yönlendirmesi ile bir yere girdik ve asla beklemediğim bir yer çıktı karşıma. Karaoke odaları.
Kocaman gözlerle etrafı inceleyip abime dönünce onun zaten bana baktığını gördüm.
"Hoşuna gitti sanırım?"
"Evet, çok eğleneceğiz."
Odalardan birine girdiğimizde kabanlarımızı çıkartıp koltuğun üzerine koyduk.
Şarkının gözükeceği ekranın yanına gidip mikrofonları elime aldım abimde o ara şarkı seçiyordu.
"Buldum sanırım bunu söyleyelim çok eğleniriz!"
Abimin seçtiği şarkıya bakınca kocaman güldüm. Saçma ama eğlenmekten zarar gelmez.
Kahkaha atarak renkli ışıklar eşliğinde şarkımızı söylerken dans etmeyi de unutmuyorduk.
Tam tamına bir buçuk saat her türden şarkı söyleyip her mooda girmiştik. Odadan çıktığımızda abim yine elimi tutmuş beni merdivenlere çekiştiriyordu.
"Abi nereye gidiyoruz?"
"En alt katta buz pateni pisti var oraya gidiyoruz."
Bir süre durakladım. Ben daha önce buz pateni yapmadım ki!
"Abi ben yapamam, daha önce denemedim bile."
"Güzelim denemeden yapamayacağını nerden biliyorsun."
Sessiz kalıp beni götürmesine izin verdim. Merdivenlerden inip diğer merdivene yönelirken karşımızda bize gelen üçlü ile durduk.
Alparslan abim, arat abim ve Barlas.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşın
ChickLitİnsan kendine yetebilir mi? Eğer yalnız olmaya alışıksa gayet yetebilir ama değilse zaman alır. İmkansız değil, yapılabilir şeyler. Zor olan kalabalığın içinde yalnız kalmaya zorlanmak, kendine yetebilmeye zorlanmak. Ben Akşın, sadece Akşın. Kalaba...