otuz

7.4K 402 5
                                    

"İleride kadınlar için soyunma odası var. 13. dolap senin, bekle dolabın anahtarını vereyim."

Barlas'ın elinden anahtarı alıp gösterdiği yere gittim. Bu gün spor salonuna geldik. Kaç gündür bir şekilde ertelenen dövüş dersleri için.

Soyunma odasına girip dolapların üzerindeki numaralara baktım. Kendi dolabımı bulunca kilidini açıp çantayı içine koydum.

Çantamın içerisindeki kıyafetleri çıkarıp bakınca Barlas'ın yanına böyle gideceğimi düşündüğüm için biraz utandım. Beyaz bir sporcu atleti ve siyah tayt vardı.

Çokta düşünmeden üstündekileri çıkartıp çantadakileri giyindim. Ayakkabı ve çoraplarımı tekrar giyip karşı duvarda olan aynaya bakıp saçlarımı topladım.

Dolabın kapağını kapatıp soyunma odasından çıkıp Barlas'la ayrıldığımız yere geri döndüm. Üstünde siyah şort ve t-shirt ile beni bekliyordu. Kafasına da sütlü kahve rengi olan şapka takıp uzun saçlarını içine saklamıştı.

Çok iyi gözüküyordu. Yanına gittiğimde elini belime atıp ilerlememi sağladı. Yürürken eli hâlâ belimde konuşuyordu.

"Önce basit şeylerle vücudunu hazırlayacağız. Vücudun biraz güçlendikten sonra dövüş derslerine başlayacağız. Dövüş derslerini evde halledeceğiz. Burası sadece hazırlık için kullanacağımız salon."

Başımla onu onaylarken belimdeki elinin etkisi hâlâ üzerimdeydi. Sonunda boş bir köşeye gelince elini belimden çekip karşıma geçti.

"Önce mekik çekelim sonra şınav çekelim. Sonrasında da bakarız bir şeyler."

Başımla onayladım. O sırada etrafımı da inceliyordum.

"Aslında mekik çekmek için bir şey var ama yerde daha rahat çekersin o yüzden yere uzanalım."

"Nasıl dersen öyle yapalım, bu gün sen ne dersen o."

gülümseyerek yere uzandı ve dizlerini kendine çekti. Gözleriyle yanını gösterince bende aynı onun gibi yere uzanıp dizlerimi kendime çektim.

"Kollarını çapraz şekilde omuzlarına koy."

Dediklerini onu taklit ederek yaptım. Sonra zaten başlamıştık. İlk yirmi tane çektik sonra rahatlamam için kendimi serbest bırakıp parmak uçlarımla karnıma baskı yapmamı istedi.

Yirmi tane daha yaptıktan sonra yine aynı şeyi yapmamı istedi. Kısa süre sonrada sınav pozisyonu aldık.

"Bir"

İndik ve çıktık.

"İki."

İndik ama o çıkarken ben düştüm.

"Bırakma. Üç."

Kollarım titriyordu ve kendimi yere bıraktım.

"Yapamıyorum."

"Tamam pes etmek yok. Kadınlar bazen dizlerini üzerinde çeker, sende biraz alışana kadar dizlerin üzerinde çek."

Başımla onayladım, o da bacaklarımı tutup nasıl durması gerektiğini gösterip ayarladı. O şekilde ben on tane çekip bırakırken o daha devam edip bir sürü çekti.

"Yeterince dinlendin bence, hadi kalk."

Onu ikiletmeden ayağa kalktım.

"Şimdi bacaklarını omuz hizanda aç ve otururmuş gibi eğil. Kollarını düz bir şekilde karşıya uzat ne kadar dayanabileceğine bakalım."

Dediği şeyleri bir bir yaptım. İki dakika sorunsuz geçerken ikinci dakikadan sonra bacaklarım titremeye başlamıştı.

"Tamam bırakabilirsin. Önce ufak ufak ağırlık çalışacağız kolların için sonra da bacak çalışacağız. Bu gün fazla yormayacağım ama sonraki günler böyle geçmeyecek."

"Tamam yapalım ama diğer günlerde çok yorma."

Yüzümü incelerken beni ufak tebessümü ile izlemişti. Bana cevap vermeden dediği seylere ufak tefek hareketler ekleyerek yapıyorduk. Bunları yaparken bir yandan sohbette ediyorduk.

Bugün Yiğit ve Beyza'nın benden özür dileyip onlara bir şans vermem için neler yaptıklarını anlattım. Ne kadar kırılmış olsamda tek arkadaşlarım onlar olduğu için şans vermeyi kabul etmiştim.

Sporumuzu bitirirken duvardaki koca aynanın karşısına geçip poz verdik. Hatıralar toplamak önemliydi sonuçta.

İkimizde hızlıca hazırlanıp arabaya geçtik. Şarkılar eşliğinde eğlenceli bir yolculukla eve geldik. Saat çoktan 20.30 olmuştu ve ben okuldan 16.00 da çıkıyordum. O saatten beri Barlas'la birlikteydik ve çok eğlenceliydi.

Beni kapının önüne getirince ona dönüp gözlerinin içine baktım.

"Her şey çok güzeldi, benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim."

"Benim için büyük zevkti, ilk defa spor yaparken bu kadar eğlendim. Sanırım uzun süre boyunca da spor yaparken eğlenecek gibiyim."

"İkimizde mutluysak her şey güzeldir."

Ne diyeceğimi bilemediğim için saçma salak bir cümle kurmuştum. Aferin gerizekalı rezil olmakta üstüne yok.

"Her şey güzel o zaman?"

Bana ayak uydurması şaka mı? Gülümsemem kocaman bir hal alırken başımla söylediklerimi onayladim.

"Her şey güzel."

O da gülümserken elini ensesine attı.

"Eve gir sen o zaman, özlemişlerdir."

Başımı sallayıp arkamı dönerken bir anda durup kafamı ona çevirdim.

"Sende gelsene? Yani işin yoksa?"

"Gelirdim ama ufak tefek işlerim var, başka zamana?"

Başımı salladım. Ne işi vardı acaba? Sana ne acaba Akşın niye her şeyi merak ediyorsun ki!

Barlas arkasını dönüp giderken bir süre onu izledim. O gittikten sonra bile salak salak durmaya devam ettiğimi görünce kendime kızıp kapıyı çaldım.

Annem yüzündeki muhteşem gülümsemeyle kapıyı açınca bende ondan aldığım enerji ile depolandım.

İçeri geçtikten sonra kısa bir duşa girdim ve yemek için beni beklediklerini söyledikleri için masaya geçtim. Güzel sohbetli bir yemek ile günümüzü kapatmış olduk.

Bozdagaksinn_

Bigboyy💪🏻 barlasarsln_beğeni ve yorumlar gizli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bigboyy💪🏻 barlasarsln_
beğeni ve yorumlar gizli

Akşın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin