Yeni Ev Arkadaşım

KORKUNÇ GECE

Evet bu sene bizim yılımızdı. Şuan neredeyiz tahmin bile edemezsiniz çünkü ben bile bilmiyordum bunun olacağını...

HASTANEDEYİZ evet hastanedeyiz yanlış okumadınız neden mi?

Hemen anlatıyorum....

Düğünden yarım saat sonra...

"Her şey için çok teşekkürler."

Sevinç ablaya sıkıca sarılmıştım.
"Asıl ben teşekkür ederim iyiki geldiniz."

Gözlerin kapatıp açmıştı Barışla da konuşup son konuğumuzu da uğurlamış olduk.
Ben yorgunluktan sandalyeye oturmuş elbisenin izin verdiği kadar ayakkabımı çıkarmaya çalışıyordum. Hatta cebelleşiyordum.

"Bırak bırak ben yapayım karım çok yoruldu bugün."

Gülümseyip ayağımı Barışa doğru uzatmıştım.
Bir bacağını yere koyup önümde eğilmişti.

İnşallah başka yerlerde de önümüze eğilir

Tövbe Estağfirullah kafayı yedim herhalde.

"Teşekkürler hayatım."
Dudaklarıyla öpücük atmıştı bana.

Yanımıza babam gelmiş "kuzum uçağınız ne zaman kalkacak bir bilgin var mı?"

Masada duran telefonumu elime alıp saate bakmıştım. Uçağımız 00:30 da kalkacaktı ve saat daha 11:50 di.

"Babacığım daha yarım saatimiz var eve geçelim diyorum ben, hem üstümüzü değiştiririz ve bir kaç kıyafet alırız gerçi Barış bey nereye gideceğimizi hala söylemedi ama neyse."

"O zaman süprizi kaçar hayatım." Yanıma yaklaşıp alnımı öpmüştü.

"Tamam o zaman siz eve geçin ben de kendi evime gideyim size iyi tatiller."

Hep beraber salondan çıkmıştık. Tam arabalara yönelecekken

"DİCLE!" Diye bir ses duymuştum gülen yüzüm arkama döndüğüm de gördüğüm kişiyle bir anda düşmüş ve yutkunamamıştım.

Annem gelmişti...

Gerçi anne demek için bin şahit isterdi babamı aldatmış ve çocuğu olmuş birinden annelik istemiyorum.

Yalpalaya yalpalaya gelmesinden sarhoş olduğunu anlamıştım şaşırdığım konu annem 45 senedir alkol içmezdi hatta babam arada içerse onu evde yatırmaz otel odasına gitmesini isterdi.

"A-anne."

"Ya anne,anne dersin şimdi" kafası güzel olduğu için cümleleri tam toparlayamıyordu.

"Seni ben büyüttüm bu yaşa getirdim gerekirse sırf sen ağlama diye uykusuz kalmış, yemek yememiştim hayatımın resmen içine sıçmıştım neden hah neden"

Sesi tüm sokakta yankılanıyordu resmen o hariç kimseden ses çıkmıyordu herkes durmuş onun bana nefret kusmalarını dinliyorduk.

"Sırf biricik kızım evlensin ama annesini düğüne çağırmaya bile tenezzül etmesin diye mi konu komşudan kızının evlenmesini duysun diye mi! Neden baktım ben seni?
bu lanet düğüne bile çağırılamayacak kadar ne yaptım sana söyle!"

Ses telleri yırtılıyordu sanırım boyun damarları ortaya çıkmış ağlamaklı gözlerle ve bir o kadar sinirle bakıyordu bana.

"Yazık ben bunu hak edecek hiç bir şey yapmadım."

Daha fazla dayanamamıştım.

"Yapmadın, yapmadın öyle mi kusura bakma beni doğurmuş bakmış büyütmüş ve bu yaşa getirmiş olman babamı aldattıktan sonra senin yüzüne bakacağım anlamına gelmiyor duyuyor musun beni."