0.1

1.8K 68 14
                                    

Selam.
Farklı bir şeyler deneyeyim dedim.

"Kendine iyi bak. Aradığın mutluluğu benden başkasında bulursun umarım."
"Sen de kendine iyi bak. Bulacağıma eminim."

Başımı eğip dolu gözlerimi sakladım. 2,5 saate uçağım vardı. Burada daha fazla oyalanmamalıydım.

Son kez sarılıp arkama bile bakmadan adliyeden çıktım. Burada durursam gitmem zorlaşacaktı.

Hızlı adımlarla arabaya binip elimi karnıma yerleştirdim.
"Seni sevip sevmemem gerektiğini bile bilmiyorum. O gitti işte. Doğarsan babasız yaşamak zorunda kalacaksın. Yaşadığımı yaşatmak istemem. Benden tek farkın eğer doğarsan seni çok sevecek bir annen olması."

Gözlerimden yaşlar birbir akarken derin bir nefes alıp sırtımı koltuğa bıraktım.
"Allah'ım bana çıkış yolu göster."

Ben Gizay. Önceki soyadıyla Gizay Türkmen. Şimdi ise dümdüz Gizay. Ailesiz,öksüz. En çok yalnız.

Anahtarı yuvasına takıp çevirmemle araba çalışmıştı. Ellerimle yüzümü silip eve sürdüm. Son kez bakıp unuttuğum bir şey varsa onu almak istiyordum.

Evin önüne gelmemle onun da buraya geldiğini gördüm. Toparlanacaktı. Bulmaması gereken çok şey vardı. En başta ultrason fotoğrafları vardı. Umarım bulmamıştır diye geçirdim.

Ayakkabımın zeminde çıkardığı sesleri duyup bana döndü.
"Gizay..."

Bulmuştu.
"Efendim?"
"Bana söylemeyecek miydin?"
"Hayır. Sen öğrenmeyecektin."
"Neden? Neden kendi çocuğumu sakladın benden?"

Derin bir nefes aldım.
"Sen bende bulamadığın mutluluğu başka kadınların koynunda ararken biz evdeydik. Biz hep burdaydık Ali. Ama sen yoktun. Sana sevinçle bu haberi vermek için hazırladığım o sofraya senin o kadınlardan biriyle sarmaş dolaş çekilmiş fotoğrafın düştü. Beni mi suçlayacaksın şimdi de?"
"Özür dilerim Gizay. Ne olur affet be-."
"Bebeği aldırdım."

Buz gibi sesim onun sesini bıçak gibi kesmişti.
"Ne?"
"Aldırdım. İstemiyorum senden bana kalan hiçbir şeyi."

Elindeki ultrason kağıtları yere düşerken o da yıkılmış bir ifadeyle düşen kağıtlara bakıyordu.

Dejavu bu olsa gerekti.

Ben de aynı sahneyi yaşamıştım. Çok değil 2 ay önceydi.

2 Ay Önce

Mumu yakıp oturacakken kapı çalmıştı. Topuklu ayakkabılarımın üstünde süzülüp kapıya ilerlerken son kez kendime boy aynasından baktım. Güzeldim güzel.

Kapıyı açınca beklediğim yüzü göremeyip yüzümü asmıştım. Sonra gülümseyip kargoyu aldım.

Bugün evlilik yıldönümümüzdü. 3 yılı devirmiştik. Hediyesi önden gelmiş olmalıydı.
"Gizay Türkmen."
"Benim."
"Buyrun bu size."

Gülümseyip hediyeyi aldım. Hafifti. Boş muydu acaba?

Kapıyı kapatıp salona döndüm. Paketi hızla açıp baktım.

Umarım göz yanılmasıdır. Umarım rüyada falanımdır.
"Hayır! Hayır hayır hayır! Bunu bana yapmış olamazsın Ali! Hayır!"

Şok olmuş bir şekilde fotoğraflara bakarken dış kapı açılmıştı.
"Ben geldim hayatım."

Salona girip beni görmesiyle gülümsedi. O bana çok aşıktı. Nasıl yapmıştı bunu bana?
"3. yılımız kutlu olsun karıcığım."

SEVMEKWhere stories live. Discover now