0.3

1.1K 65 28
                                    

Selammm yine ben geldim.

2 HAFTA SONRA

Uzun topuklularımın üzerinde koştur koştur odama ilerlerken çizimleri nereye koyduğumu düşünüyordum. Bulamıyordum. Şirkette vakit geçirdiğim neresi varsa bakmıştım ama asla yoktu.

Elimi başıma götürüp düşünmeye devam ettim. Dosyam arabada kalmıştı!

Asansöre ilerleyip otoparkı tuşlarken bir an önce inmek için dua ediyordum. Otoparka geldiğimde valeden anahtarımı alıp arabayı açtım. Buradaydı.

Dosyayı alıp tekrar asansöre binip odamın olduğu katı tuşladım.

Talhaların şirketiyle toplantımız vardı.

Odama girip telefonumdan yüzümü kontrol ettim. Rujumu tazeleyip üstümü düzelttim. Parfümümü sıkıp toplantı odasına ilerledim.

Biraz acıkmıştım sanki. Ya aklım mideme kayarsa ve bütün toplantıyı mahvedersem?

Hayır hayır hayır.

Kötü düşünme Gizay.

Kapıyı çalıp içeri girdim. Dosyayı masaya bıraktım.

Talha'nın yüzüne bakmıyordum. Bana sürekli meyve yedirip duruyordu. Her akşam evine gitmeden önce eve gelip bana 2 portakal yedirip gidiyordu. Yemek yiyelim desem de gerek olmadığını söylüyor, portakal yememi izleyip gidiyordu.
"Hoş geldiniz tekrardan. Ben Gizay Ulusoy."
"Hoş bulduk Gizay Hanım. Sizi dinliyoruz."

Aklımdaki fikirleri tek tek anlatıp onlara fikirlerini sordum.

Talha pür dikkat beni izlerken ona döndüğümü fark edip gülümsedi. Başımı tripli bir şekilde çevirdim.
"Ne düşünüyorsunuz?"
"Ben beğendim. Olur gibi."
"Siz ne diyorsunuz?"

Talha'ya sorduğum soruyla çatık kaşlarını düzeltip boğazını temizledi.
"Ben de beğendim. Tasarım atölyesine gönderebilirsin çizimlerini. Basın toplantısı yapar, ortaklığımızı da açıklarız."

Toplantı bitip herkes dağılırken Talha peşimden benim odama geliyordu. Odama girip kapıyı kapatacakken kapıyı tutup içeri girdi. Kapıyı kapatırken birinin görüp görmediğini kontrol ediyordu.
"Neydi o saç savuruşun?"

Sessiz duruşum onu iyice sinirlendirmiş olmalıydı.
"Sana diyorum Gizay."
"Trip."
"Hadi canım ne diyorsun sen?"
"Ha ve ha Talha."
"Dün akşam gelmedim diye değil mi?"
"Bilmiyorum."

Masanın üstüne oturup direkt olarak ona bakmaya başladım.
"Gelemedim güzelim. Dün çok yorgundum. Yedin mi portakalını?"

Kesik parmağımı havaya kaldırdım.
"Elimi kestim."

Endişeyle yanıma yaklaştı.
"Bir kere ya bir kere. Sadece bir kere yalnız bıraktım."
"Portakal soyamıyorum."
"Biliyoruz. Bilmiyorsak da öğrendik artık."

O elimi incelerken ben onu izliyordum.
"Yarın doktor kontrolün vardı değil mi?"
"Evet. Cinsiyet öğrenebilirim."
"Birlikte gitmek ister misin? Herkesin yanında birileri olur şimdi. Yalnız kalma."
"Müsait olursan gelebilirsin. Sorun değil benim için."
"İzinli misin yarın?"
"Evet."
"Bol dinlenmeli."
"Hı-hım."

Benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Zorunda değildi ama beni 2,5 haftada alıştırmıştı kendine.
"Seninle dinlenmek isterdim ama işlerim çok yoğun."
"Sorun değil. İstersen yarın gelmek zorunda değilsin."
"Geleceğim Gizay. Yalnız bırakmayacağım seni orada."

Gülümseyip yanağına işaret parmağımı bastırdım. Gamzesi vardı ve ben parmağımı bastırınca sanki o gamzeyi ben yapmışım gibi oluyordu.

Gülümseyip elimi tuttu.
"Rahat bırak gamzelerimi."
"Yoo."

Göz devirerek karın hizama eğildi.
"Merhaba çocuklar. Görüşmeyeli nasılsınız?"

Kahkaha atıp karnıma dokundum.
"İyilermiş. Annemiz bize çok iyi bakıyor diyorlar."
"Aferin annelerine o zaman."

Üstümü süzerek doğruldu.
"Umarım bu elbisenin ne kadar ince olduğunun farkındasındır. Karnın ağrıyacak."
"Bir şey olmaaaz."

Yüzünü ekşitip burnumu sıktı.
"Akşam geleceğim. Şimdi gitmem lazım."
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz."

Onun arkasından bakarken yüzümde bir gülümseme vardı. Kendime gelip başımı iki yana salladım. Masanın başına geçip toparlanmaya başladım. Durumumu bildikleri için erken çıkıyordum.
~~~~~~~
Eve gelip duş almış, sonra da pijamalarımı giyip oturmuştum. Çok sıcaktı. Akşam saat 9'a gelirken kapının çalınmasıyla koridora çıkıp kapıya ilerledim. Talha gelmiş olmalıydı. Engel olamadığım gülümsememle kapıyı aralarken beklediğimin aksine gördüğüm yüzle kaşlarımı çattım.

Yaşlı bir teyze gelmişti.
"İyi akşamlar kızım. Bir şey konuşacaktım seninle."
"Buyrun dinliyorum."
"Hamilesin belli. Kocan desen yok ortalıkta. Komşumuz var Talha. Her fırsatta senin evinde. Bizim binamızda böyle edepsizliklere yer yok kızım. Namusunla yaşıyorsan yaşa yaşamıyorsan git bu apartmandan."
"Pardon? Ne namussuzluğumu gördünüz?"
"Talha her gece bu eve gelip saatlerce oturup gitmiyor mu kızım? Ne yapıyorsanız artık. Kendine saygın yoksa çoluğuna çocuğuna olsun. Bir de anne olacaksın!"
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız hanımefendi?! Ne demeye çalışı-"
"Ne oluyor burada?"

Talha'nın sesi bizi bölerken kadın da Talha'ya döndü.
"Talha oğlum. Namusunla yaşayacaksan yaşa yaşamıyorsan git dedim diye bana bağırıyor."
"Sana ne milletin namusundan teyze?"
"Her gece buraya geliyorsun oğlum. Namussuzluktan başka bir şey değil bu. Doğru söyle yoksa orospu falan mısın?"
"NE DİYORSUN SEN?!"

Sinirle teyzeye adımlarken Talha aramıza girdi.
"AĞZINDAN ÇIKANI KULAĞIN DUYSUN HATİCE TEYZE!"
"Bebeklerin babası yok ortada. Her akşam bu eve girip çıkan biri var. Siz olsanız ne düşünürdünüz?"
"Biz bir şey düşünmezdik. Bizi ilgilendirmez."
"Yapma oğlum. Kendine yazık edersin. Seviyorsan da vazgeç. Çocuklu kadınla ilişki mi olurmuş?"
"Arkadaşız biz."
"Erkekle kadın arkadaş mı olurmuş?"

Ya sabır çekip teyzeye döndüm.
"Gidiyor musun? Yoksa polis çağıracağım."
"Terbiyesiz."

Geldiği gibi geri giderken Talha da eve girmişti.
"Takılma sen onun dediklerine."
"Salak ya. Yaşlı falan demeyeceğim atlayacağım üstüne. Orospu dedi bana ya. Çocuklarının babası belli değil demek bu ya! Bana laf etmesi değil sinirlerimi bozan! Çocuklarıma laf etmesi! O kim Talha o kim?"

Talha kollarını bana sararken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Kadının düşmanı yine kadındı.
~~~~~~~~~~~~~
Saat öğlene yaklaşırken uyanmıştım. Bugün doktor kontrolü vardı. Talha da gelecekti. Üzerimi giyinip binadan çıktım. Arabama ilerlerken etraftaki teyzelerin bakışlarını hissediyordum.
"Hem çocuklarının babası yok, hem de komşusuyla haşna fişne yapıyor. Edepsiz."

Gözlerim dolarken derin bir nefes alıp yutkunma ihtiyacı duymuştum.

Elimi bir sıcaklık kaplarken sağ tarafıma dönüp elin sahibine baktım. Talha gülümseyerek yüzüme bakıyordu. Gülümseyip başımı omzuna yasladım.
"Onlara kulak asma Gizay."

Beğendiniz mi?

Ay ben hemen bunlar aşık olsun da Talha babalık yapsın istiyorum. Çok hevesliyim.

İyi günleeeeer.

SEVMEKWhere stories live. Discover now